Popun prensi Kenan Doğulu ve rock’ın prenseslerinden Fatma Turgut, 2018’de geri döndü! Yazarlarımızdan Turgay Suat Tarcan’a da onların CD’lerini aldıktan sonra kritik yapmak düştü. Fatma Turgut, Model grubu olmadan kariyerine devam edebilir mi? Kenan Doğulu, sadece 7 şarkıdan oluşan “Vay Be” albümüyle hayranlarını tatmin edecek mi? Hepsi bu yazıda!
Ben hep derim, rock müziğini çok severim ama vokal bayan olunca daha çok hayran kalırım. Şebnem Ferah fanatiği olduğumu herkes bilir. Onun dışında Türkiye’deki diğer örnekleri (mesela Aslı Gökyokuş, Aylin Aslım, Umay Umay, Özlem Tekin, Özge Fışkın, Aydilge, vs.) de severek takip ederim. 2011 yılında da Fatma Turgut’un vokalistliğini yaptığı Model grubunun ikinci albümü “Diğer Masallar” dikkatimi çekmişti. Fatma Turgut’un kendisinden önceki jenerasyonun seslerinin bir araya gelmiş versiyonu gibi duran vokal performansına hayran kalmıştım. Tabii ki 2013’te yayınlanan “Levlâ’nın Hikayesi” de en az “Diğer Masallar” kadar çok iyiydi. Fakat artık masalların da, bu hikayenin de sonu gelmişti ve Model grubu dağılmıştı. Grubun hem gitaristi, hem de baş bestecisi olan Can Temiz ile Fatma Turgut’un aralarındaki aşkın bitmesi çatırdamaların başlamasına neden olmuştu. Fatma Turgut, grubun dağılma nedenini diğer grup elemanlarının Amerika’ya gitmelerine bağlarken diğerleri ise Fatma Turgut’un maddi konularda haksızlıklar yaptığını iddia ediyorlardı. Sonuçta öyle ya da böyle, Türkiye’nin en iyi rock gruplarından birisi tarihe karışmıştı. Ben Can Temiz’i grubun bel kemiği olarak görüyordum. Çünkü o inanılmaz bestelerin hemen hemen hepsi ona aitti. 2016’da Fatma Turgut, şu anda “Yaz Hit 2017” derlemesiyle hala arşivinize katabileceğiniz “İlkbaharda Kıyamet” adlı ilk solo single’ı ile kendi kariyerine başlamıştı. Şarkı güzeldi ama ben henüz grubun dağılmasını hazmedememiştim. Bu sene “Aşk Tadında” adlı single’ını alınca anladım ki, Model grubunun ruhu Fatma Turgut’un sesinde devam ediyor. Meğer Model grubunun ruhu Fatma’nın vokalinde gizliymiş. Klibi de güzel… İnşallah Fatma Turgut tek tük single’larla idare etmez de full bir albüm çıkartarak biz hayranlarını sevindirir.
Albüm demişken… Kenan Doğulu ise “Vay Be” adlı albümüyle geri döndü. Okuyanlar bilir, 2 sene evvel (albümün adını haykırmak istiyorum: Vay Be! Ne çabuk zaman geçiyor…) Kenan Doğulu’nun “İhtimaller” albümündeki eski şarkıların yeni ve sıkıcı düzenlemelerini yerden yere vurmuştum. Ama Tarkan’dan bile daha büyük bir Türkçe Pop Megastar’ı olarak gördüğüm Kenan Doğulu’ya hayran olduğum için vicdan azabı da çekmiştim. Neyse ki 2 sene sonra “Vay Be” adında tamamen yeni şarkılardan oluşan güzel bir albüm daha yaptı da güzel bir kritik yazarak kendimi ona affettirebilirim. Gerçi okumuş mudur bilemiyorum. 😛
Bir disco şarkısı olan “Issız Ada”nın klibini de şarkı kadar beğenmiştim. Hayvanlar da insanlar gibi dans ediyorlar. Futbolcuların gol attıktan sonra yaptıkları yengeç dansından tutun da break dance’a kadar her tarz dansın doğadaki karşıtını bulmuşlar. Bir hayvansever olarak çok hoşuma gitti. Eğer çalıntı bir fikir değilse Türkiye’deki gelmiş geçmiş en yaratıcı klip olduğunu söyleyebilirim. Birkaç Michael Jackson figürü de dikkatimi çekti klipte. Zaten “Dansa Kaldır” adlı albümün son şarkısında da “Adımız çıkmış yerli Michael’a” diyor Kenan… Kendisi de aslında Michael Jackson hayranıydı. İlk çıktığı zamanlarda MJ Fan olmasıyla tanınıyordu. Hatta hiç unutmam, daha “Yaparım Bilirsin” zamanlarında, yani uzun saçlı yıllarında onu bir canlı yayına çıkartmışlardı ve öğretmeninden aile bireylerine kadar hayatında önemli kişileri sürpriz olarak stüdyoya teker teker çıkartmışlardı. Kenan Doğulu da çok duygulanıp “Şimdi Michael Jackson çıkarmış” demişti. Fakat nedense son yıllarda “Hangi şarkıcıları dinliyorsun?” sorusuna Michael Jackson adını vermiyor. Hatta “Tarkan ya da Mustafa Sandal, sahnede stabil halde şarkı söyleyip, gitar çalmaya cesaret edemez. Onlar daha atik, daha danslı şov yapıyorlar. Onlar birer Michael Jackson, bense Sting’im. Ben müzisyen-şarkıcıyım, onlar değil.” diye negatif sayılabilecek bir açıklaması bile var. Halbuki Michael Jackson da kendi bestelerini yapan bir müzisyendi. Fakat sahnede dans ettiği için müzik aletlerini grubu çalardı. Yoksa o da piyano, gitar gibi müzik aletlerini çalmayı biliyordu. Küçüklüğünden beri sahnelerde olan birisinden söz ediyoruz. Dans ediyor diye küçümsenmesi yanlış, tam tersine mükemmel şekilde dans ettiği için diğerlerinden daha da üstün… Ses oktavı da diğerlerinden daha yüksek. Fakat “Dansa Kaldır” şarkısında Kenan Doğulu bir kez daha Michael Jackson’ı dansla özdeşleştirmiş. Dansını övmesi güzel ama şarkıyı ben pek beğenmedim. Hani düğünlerde yakınlarınız sizi çifte telliye zorla kaldırır ve “Ama ben oynayamam ki” dediğinizde “Biz biliyor muyuz da oynuyoruz? Boşver” diye cevap verirler ya? Ya da düğün şarkıcısı “Şimdi de gelinin yengesini sahneye davet ediyoruz”, “Şimdi ise tüm çiftlerimizi dansa davet ediyoruz” filan diye tüm sülaleyi oynatır ya? İşte şarkı bu olayı anlatmış. Düğün pistlerine uygun bir şarkı… Tıpkı “Güzeller İçinden” türküsü gibi Kenan Doğulu’nun kariyerine yakıştıramadığım bir şarkı olmuş. Ben kaliteli pop müziği yaptığı için Kenan Doğulu’yu seviyorum. “Haydi eller havaya” tarzı yapmadığı için seviyorum. Serdar Ortaç’laşmak ona yakışmıyor. Bu arada bir an İzel Ercan’ın “Haydi şimdi bütün eller havaya, artık girdik hepimiz de havaya” şarkısı aklıma geldi. Ne güzeldi o şarkı… İşte o şarkı ve Sezen Aksu’nun “Rakkas”ı beni bile düğünlerde oynatır valla…
“Yapma”ya da pek ısınamadım ama şarkıdan şikayetçi de değilim. Ama diğer şarkılar; yani albüme adını veren şarkı “Vay Be”, elektronik alt yapılı “Boş Sayfa”, duygusal kokan “Yosun”, 90’lı yılları hatırlatan “Boğazımdan Geçmiyor” da hoşuma gitti. Albümde topu topu 7 şarkı var zaten. Yaptığı maxi single’ları saymazsak albümlerine bazen 10’dan fazla track koyan bir adamdan söz ediyoruz. Gönül isterdi ki birkaç şarkı daha koysaydı. En azından “Aşk ile Yap”, “Kız Sana Hayran”, “İlk Adımı Sen At” gibi single’larını da albümüne alsaymış. Eskiden bırakın single’ları, başkalarının albümlerinde söylediği şarkıları bile albümlerine alırdı. Ben “Tavla”yı bile yeni albümüne koyacağını düşünüyordum. Herhalde tamamen yeni bir materyal olsun istedi.
Yazıma son verirken başta geçtiğimiz günlerde henüz 28’inde aramızdan ayrılan ve Michael Jackson Fan Club’dan “JackCaner” nickiyle tanıdığımız arkadaşımız Caner Emre’nin yanı sıra Basketbol Antrenörü Merih Çakıroğlu ve ünlü güreşçi Jerry “The King” Lawler’ın kendisi gibi güreşçi olan oğlu Brian Christopher Lawler’ı anmak istiyorum. Nur içinde yatsınlar…
NOT: 04.08.2018 tarihinde yazdığım bu yazım ilk olarak 06.08.2018 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/albuem-kritigi-kenan-dogulu-vay-bee-ve-fatma-turgut.html adresinde yayınlanmıştır.
