Bugün Avlu 34 AVM’deki Cinemaximum’da “Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü” adlı filmi izledim. Ve izlenimlerimi yazasım geldi. Çünkü biliyorsunuz ki süper kahraman temalı filmler en az zamanda yolculuk konulu yapımlar gibi ilgi alanıma giriyor. Hatta süper kahraman temalı dizileri de elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Mesela bu sene “The Guardians Of Justice” ve “Raising Dion”a başladım. Neyse, dışarı çıkmak için dolaptan t-shirt alırken elime Captain America t-shirt’üm geldi. “Zaten bu da Avengers üyesi” diye düşünerek hemen onu giydim.
Öncelikle filmin müziklerinden büyük keyif aldığımı söyleyebilirim. Çünkü 80’ler ve 90’lara damga vuran Guns’n Roses grubunun film boyunca yer yer duyduğumuz parçaları aksiyon sahnelerine cuk oturmuş. Benim de en çok sevdiğim ve dinlediğim rock gruplarından birisi… Filmde grubun t-shirt ve posterlerini de görebilirsiniz. Hatta çocuk kahramanlardan birisi süper kahraman adı olarak Axl’ı seçiyor. Grubun vokalistinin adı Axl Rose’du çünkü. Efsanevi topluluğun gitaristi Slash ise Michael Jackson’la bile çalışmıştı. Chris Hemsworth’ün bizim zamanımızın rockçılarına gönderme yapan kırmızı deri yelekli yeni imajı bana zaten “Beat It” ceketini de anısmatmadı değil…
Başlıkta neden Thor’un bu kez Batman ve Zeus’a karşı olduğunu yazdım dersiniz? Çünkü daha önceden Batman’e hayat veren Christian Bale bu kez kötü karakter Gorr’u canlandırıyor. Aktörler bildiğiniz gibi genelde benzer karakterleri canlandırırlar. Mesela kimi sürekli süper kahraman veya aksiyon kahramanlarını canlandırırken kimi sürekli romantik komedide asıl adamı oynar. Fakat tamamen zıt karakterlere hayat verip her defasında da bunun üstesinden başarıyla gelen birkaç kişi var. Bunlar rahmetli Robin Williams, Johnny Depp, ülkemizden Şener Şen ve Christian Bale… DC Comics dünyasından Marvel’a geçiş yapan tek aktör Bale değil bu arada. Yine en sevdiğim Hollywood oyuncuları arasında yer alan ve bu birkaç isim arasında gösterebileceğimiz Russell Crowe daha önceden Superman filmlerinde Jor-El’i canlandırmıştı. Bu kez ise Thor’a ilham veren Tanrı Zeus’a hayat veriyor. Zaten filmde de bu mitoloji dünyasına uğruyor ve kendisinin Zeus’tan ilham alındığını açıklıyor Thor… Biri şimşek, öbürü ise şimşekten sonra gelen gök gürültüsü Tanrısı… Zaten filmde Ra’dan Vişnu’ya kadar birçok Tanrıyı konseyde görebiliyorsunuz. Hatta İlluminati’nin Tanrısı tek göz bile o tribünlerin birisinde oturuyor. Takdir edersiniz ki maalesef böyle Amerikan filmleri zaten masonlara hizmet ediyor. Filmin ana fikri de Tanrıların dualara cevap vermemesi… Birçok eski halkın Tanrıları ya sözsel ya da görüntü olarak “Thor: Love and Thunder” filminde bahsedilse veya görünse de tek Tanrı olduğuna birçok toplumun inandığı Allah’a hiç değinmiyorlar. Sanki iyice kafaları karıştırıp inançsızlığa teşvik ediyor gibiler.
Spoiler vermek gibi olmasın ama Thor ve idolü Zeus gerçekten de karşı karşıya geliyorlar. Russell Crowe bu haliyle Gladiator filmindeki halini anımsatıyor. Tabii ki artık Maximus’un daha yaşlı, daha uzun saçlı, daha sakallı ve kilolu versiyonuyla… Zeus’un oğlu Herkül’e ise Brett Goldstein hayat veriyor. Daha önceden beyaz perdede Hercules’ü Dwayne Johnson, Kevin Sorbo, Kellan Lutz, John Hennigan, Arnold Schwarzenegger gibi isimler canlandırmıştı. Thor, Zeus ve Herkül’ün tek filmde görünmeleri aklıma Netflix’teki “Ragnarok” dizisini hatırlattı. Çünkü süper kahraman temalı bu yapım da Thor’dan ilham almıştı. Yani Zeus Herkül’ü, Herkül Thor’u, Thor ise Ragnarok’u doğurdu diyebiliriz. Ama bu mitoloji dünyasından ilham alan bir diğer süper kahraman He-Man’i de unutmamak lazım tabii ki. Onun kılıcının ateşlenip gökyüzündeki bulutlardan yıldırım alması Herkül, Thor, Zeus ve Ragnarok’un süper güçlerine çok benziyor. Ki He-man’in yaratıcıları da bunu saklamamışlardı. Zeus dışında da hepsinin ortak yanı da sarışın olmaları… Önceki filmlerde Thor’un sevgilisi Jane Foster’a hayat veren Natalie Portman bu kez süper güçlere sahip olup The Mighty Thor oluyor. Thor’un eski baltasını bir araya getirip kullanıyor. Fani versiyonu kahverengi saçlıyken süper güçlere sahip olduğunda tıpkı bahsettiğim karakterler gibi sarışın oluyor. Uçan atla giriş yapılan bir sahne var ki bana direk He-man’in kız kardeşi She-Ra’yı hatırlattı. Filmin sürprizleri burada bitmiyor. Daha önceden Aquaman’in küçüklüğünü canlandıran Türk çocuk oyuncu Kaan Güldür bu kez kurt çocuk olmuş. Chris Hemsworth’ün öz erkek kardeşi Luke Hemsworth Thor olurken Thor’un üvey erkek kardeşi Loki’yi bu kez “Deadpool 2″de Redneck’e hayat veren ünlü aktör Matt Damon canlandırıyor. Ama gerçekten sadece canlandırıyor… Ne demek istediğimi filmi izleyince anlayacaksınız. Matt Damon’ın daha önceki Marvel karakterinden bahsetsem de kendisi bildiğiniz gibi birçok gişe ve ödül rekortmeni yapımda rol almış değerli bir oyuncu…
Film bittikten sonra hemen çıkmayın. Biri oyuncu isimlerinden, diğeriyse tüm yazılar bittikten sonra iki ek sahne daha çıkacak. Genelde Marvel filmlerinde jenerik tamamen bittikten sonra çıkan görüntü gelecek başka bir Marvel kahramanının filmiyle ilgili olur ama bu kez direk sadece “Thor” filmiyle alakalı… Gelecek yazıda görüşmek üzere…