Bugünlerde Metin Özülkü, Ozan Demir Alp, Ferman Akgül, Gülçin Ergül, Ahmet Güvenç, Gür Akad, Metin Arolat, Nikki W ild, Mine Mucur gibi 100 adet ünlü jürisi bulunan ve Kanal D ekranlarında boy gösteren “Benimle Söyle” adlı yarışmaya takılmış durumdayım. Yani fırsatım oldukça izliyorum ve gerçekten çok iyi seslere rastlayabiliyoruz yarışmada… Her zamanki gibi “Vaaay, bu sesin geleceği parlak” diye düşünüyor insan bazen… Fakat maalesef yurt dışında Popstar tarzı yarışmalara katılan yetenekler gerçekten de piyasada kendilerine yer edinirken Türkiye’de bu durum içler acısı… Türk milleti olarak favori yarışmacılarımız elendikçe onları unutuyoruz. Hatta ve hatta birinci bile olsalar bir sonraki sezon yeni sesler arayışına giriyoruz. Hangimiz sesini beğendiğimiz yarışmacı için SMS atmadık ki? Fakat yarışma sonrası konser verdiği zaman gittik mi? Ya da albümünü aldık mı? Herhalde çok az fan bunu yapmıştır. Onları tüketiyoruz. Belki çok fazla oldukları içindir. Kim bilir? Ya da orijinal olmadıkları için de olabilir… Yarışmacı Alicia Keys, Joe Cocker, Tarkan, Amy Winehouse, Sertab Erener ya da Şebnem Ferah gibi söyleyince “Ne kadar iyi ses” diyoruz. Ama hemen hemen hepsi asıllarını yaşatmaktan öteye gidemiyor maalesef… Fakat nadiren de olsa aralarında starlar çıkabiliyor. Peki kim bu yıldızlar? Her yarışmadan birer kişi seçtim. Yine arşivimi baz aldım. Sanırım bana hak vereceksiniz zaten… Tabii ki Toplu İğne Yarışmasından Altın Güvercin’e daha nostaljik yarışmalardan da bahsedebilirdim ama ben reyting kaygısı güdülerek yapılmış televizyon programları ile yazımı sınırlamak istedim. Hem yaşım bunlara yetiyor. O kadar da yaşlı sayılmam. 😀 İşte “Her müzik yarışmasından 1 star” galerisi başlıyor!
O SES TÜRKİYE: Acun Ilıcalı’nın hazırlayıp sunduğu “O Ses Türkiye”, ülkemizde Popstar tarzı yarışmalar arasındaki en başarılı olanı olabilir. Hatta öyle bir hal aldı ki zaten albümü olanlar ya da daha önceden benzer yarışmalara katılanlar da elemelere katıldı. “O Ses Türkiye’ye katılmış şarkıcı” sıfatıyla orada burada konser verebilmek ya da sahne fiyatlarını arttırmak için bir platform olarak kullanıldı. Finallerinde Türkiye tüm nefesini kesti. SMS yağmuruna tutuldu, Acun bu sayede cebini doldurup kendi kanalını bile açabildi. Fakat birinci olanlar hayal kırıklığı yarattı. Yaptıkları albümler ya da single’lar beklenen ilgiyi görmedi. Ama öyle bir star çıktı ki bu yarışmadan… Yer yerinden oynadı. Sadece Hülya Avşar’ın döndüğü ve sonradan elenen İrem Derici, başta “Kalbimin Tek Sahibine” şarkısı olmak üzere yaptığı tüm single’larla rekor kırdı. “Dantel” adlı albümü günümüzün pop albümleri arasında bir baş yapıt haline geldi.
AKADEMİ TÜRKİYE: Ses yarışmaları arasındaki belki de en kaliteli olanı “Akademi Türkiye”ydi. Jürisinden tutun da yarışmacılarına kadar hepsi çok seviyeliydi. Yarı “Popstar”, yarı “Biri Bizi Gözetliyor” gibi olan yarışmaya katılanlar sadece yarışmıyordu, aynı zamanda eğitim görüyordu. Ben de yarışmaya seyirci olarak katılmıştım. Üniversiteden arkadaşımız Pınar Aydın’ı desteklemeye gitmiştik İKÜ olarak… Yarışmacıların çoğunun yaptığı albümler pek ses getiremedi. Beklenen olmadı ama birkaç başarılı dizi oyuncusu çıktı yarışmadan. Bunların birisi de “Yabancı Damat” Özgür Çevik’ti. Yalnız bu yarışmadan öyle bir efsane çıktı ki, Türk müzik tarihine damgasını vurdu. Star demek az kalır, o yüzden efsane demek istiyorum. Bu isim Anadolu Rock Müziği denince ilk akla gelen isimlerden birisi haline gelen Barış Akarsu’ydu. Albümleri yok sattı, dizisi reyting rekorları kırdı, konserlerinde ve imza günlerinde izdiham çıktı. Ki ben de şahit olmuştum bu izdihama… Ama maalesef kendisine nazar değdi ve onu bir trafik kazasında kaybettik. Jüri üyesi Meral Okay da sonradan aramızdan ayrıldı. Sadece iki albüm çıkartabilmişti. Üçüncüsü de vefat ettikten sonra çıkmıştı… Albümün adı ne kadar da doğru: “Ayrılık Zamansız Gelir…”
X-FACTOR STAR IŞIĞI: Yurt dışında başarılı starlar çıkartan bu yarışmadaki favorim Ferah Zeydan’dı. Zaten o da piyasada yer etti. Sinan Akçıl ile düet bile yaptı. Ama yarışmada yıldızı parlayan asıl kişi İlyas Yalçıntaş oldu. Herkes başka şarkıcıların parçalarını coverlarken o aldı gitarını eline, daha önceden kimsenin duymadığı şarkısı “İncir”i seslendirdi. Müzik kanalları onun video kliplerini sürekli yayınlamaya devam ediyor. Her çıkardığı single başarılı oluyor. Birçok insan onun bir zamanlar bir ses yarışmasına katıldığını bile bilmiyor. Çünkü “Yarışayım da keşfedileyim” diye beklemektense şöhretini emek vererek kazandı. Ben de kayıtsız kalamamıştım ve “İçimdeki Duman” adlı albümünü almıştım. Sesinde kendine has bir tınısı var ama kliplerinde biraz daha iyi oyunculuk sergilemesini tavsiye ederim. Şarkı söylerken doğru dürüst mimik bile yapmıyor. Hep aynı duruş…
BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR: Evet, bu bir ses yarışması değildi ama Hacer’den Melih’e bazı yarışmacılar albüm yaptığı için aynı kategoriye koymaya karar verdim. Çünkü orijinal adı “Big Brother”, kısaltması ise “BBG” olan bu yarışma da insanları yeni star beklentisine sokmuştu. Şimdi kimse hatırlamak bile istemiyor ama itiraf edin. Hangimiz heyecanla bir sonraki bölümü beklemedik ki? Türkiye bir ara Eraycılar ve Melihçiler olarak ikiye bile ayrılmıştı. Adeta iç savaş çıkmak üzereydi. Vatandaşlar birbirleriyle tartışıp taraftarı olduğu yarışmacıyı savunurdu. Yayınlandığı zaman sokaklar boşalırdı neredeyse… İnternetin Türkiye’de yeni yeni yaygınlaştığı yıllardı. Daha YouTube bile icat olmamışken 24 saat canlı yayın yapan internet sitesini tıklardı insanlar. Böylece meraklarını dindirirlerdi. İçimizdeki röntgenci gün yüzüne çıkmıştı. Edi’sinden Hülya’sına hepsi gündemi gündemi meşgul ediyordu. Jean Claude Van-Damme bile konuk yarışmacı olarak katılmıştı. Ama aralarında öyle bir müzisyen vardı ki, sayesinde programı izlerken müzik ziyafeti yaşardık. Tarık Ata Şimşek gitarıyla şarkılar söylerdi. Özellikle de kendi bestesi “Of Deli Gönül” daha stüdyoya bile girmeden hit olmuştu. Elenir elenmez de albüm çalışmalarına başlamıştı. Kısa bir süre sonra ise albümü çıktı ve satış rakamı milyonları buldu. O sene tek rakibi Tarkan’ın “Karma”sıydı. Konserleri sold-out geçiyordu. Hiç unutmam, araya torpil sokmuştuk da tüm biletleri tükenen konserini izleme şansına erişebilmiştik.
VELİAHT: Bu yarışmanın ömrü uzun sürmedi ama Nükhet Duru’dan Deniz Seki’ye birçok ünlü kendi veliahtlarını yarıştırıyordu. Aynı zamanda yarışmanın ünlülerinden olan Rafet El Roman’ın, yarışmacılardan birisi olan Ezo ile yaptığı “Kalbine Sürgün” düeti büyük hit olmuştu. Hande Yener’in veliahtı Elif Kaya da tanınan şarkıcılardan birisi olmuştu. Fakat yarışmanın asıl yıldızı hiç beklemediğim bir şekilde Aydın Kurtoğlu oldu. Kendisi babası Cengiz Kurtoğlu’nun veliahtıydı. Cengiz Kurtoğlu’nun tarzına uzak olduğum için biraz önyargı ile yaklaşmıştım kendisine… İbrahim Tatlıses’in popçu olmaya çalışan çocuklarından farklı görmüyordum onu… Fakat kendisini pop dünyasına kabul ettirdi ve popüler müzikte başarılı örnekler verdi. “Hayırlı Günler” adlı single’ının b-side’ı “Köle”de Kurtoğlu’na bir başka şarkıcı çocuğu olan Niran Ünsal’ın kızı Hande Ünsal eşlik etmişti.
POSTAR: Ses yarışmaları kategorisine kısaca “Popstar yarışmaları” dememizin nedeni tabii ki “Popstar”… Yetenek ve şarkı yarışmaları televizyon ekranlarımızda hep vardı ama asıl furya “Popstar” ile başlamıştı. Özellikle de ilk sezon ümit vaad eden yeteneklerle doluydu. Ama maalesef yarışmadan bir popstar çıkamadı. İnsanları en çok beklenti içine sokan Firdevs bile unutuldu. Tarkan benzeri Abidin en son “Ütopya” yarışmasına katılarak ününü geri kazanmaya çalışmıştı. Bayhan ise evlilik programlarına bile katılacak kadar düştü. Zaten sonradan yarışma adı “Popstar” olmasına rağmen kulvarını arabesk, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği gibi türlere yöneltti. Pop müzik ile yakından uzaktan alakası olmayan kişiler divamızın karşısına çıkmak için birbirleriyle yarışıyorlardı. Yarışma elemelerine çıkan Ajdar bile daha çok isim yapmıştı neredeyse… Yarışma bir popstar çıkarmadı ama bir rockstar çıkardı. Rock türü müzik kendi kitlesini yaratan sanatçılarla doludur. Herhangi bir ticari başarı amacında değillerdir ama yaptıkları eserler birer klasik olurlar. Evren’in “Hayal Tual’im” albümü de şu anda piyasada olmamasına rağmen meraklıları tarafından peşinden koşulan bir rock çalışması olmuştu. Atatürk için de şarkılar okuyan Evren, yarışmadaki müzik kariyerleri kısa süren diğer rakiplerinin aksine hala sahneye çıkıyor ve yeni albüm çalışmaları da devam ediyor. Bu yarışmanın pop müziğe bir getirisi olamadı ama kesinlikle Türkçe Rock güçlü bir ses kazandı…
POPSHOW: Bu tarz yarışmaların atalarından olan PopShow yarışmasının 1993 ayağında öyle bir star çıktı ki, belki de bir yarışmada hem birinci, hem ikinci, hem de dördüncü olan tek şarkıcı olabilir. Bu yarışmayı küçükken televizyondan canlı yayında ben de izlemiştim. Daha sonuçlar açıklanmadan evvel bile birincinin kim olacağını tahmin etmiştik. Bu isim Suat Suna’ydı. Başta “Ansızın Çektin Gittin” olmak üzere şarkılarını o kadar çok beğenmiştik ki, başkası birinci olsaydı kesinlikle hakkının yendiğini düşünecektik. Albümünü de çıkar çıkmaz almıştık. “Gözlerin Benden Çok Uzakta” şarkısı hala kulaklarımda çalıyor gibi… Sonraki yıllarda da aynı istikrarı korumuştu. “Hasret Fenerleri”nden “Yalan Değil”e birçok klasik çıkarmıştı. “Sözüne Kanmam” albümünü de çok severim. Ayrıca Suat ve Suna adlarında iki kuzenim olduğu için ailemizin sanatçısı haline gelmişti. Zaten benim ikinci adım da Suat… Adaş sayılırız yani!
SURVIVOR: Aslında “Sadece Müzik” sitesinde yayınlanan bu yazımın orijinal versiyonunda “Survivor”a yer vermemiştim. Çünkü zaten “Survivor” Doğukan Manço’dan Sibel Tüzün’e, Doğuş’tan Gökhan Keser’e star olan sanatçılara “Ünlüler” takımı altında ev sahipliği yapmıştı ve yakın gelecekte de yapmaya devam edecek gibi görünüyor. Fakat “Gönüllüler” adındaki ünsüzler takımındaki bazı yarışmacılar da fenomen haline geldiler. Bazıları zaten tanınmış sporculardı. Öyle olmayanlar bile tanınır oldular. Mesela Hilmi Cem İntepe ünlü bir aktör oldu. Yazımı kendi web siteme aktarırken “BBG’yi konu edindim, Survivor’ın başı kel mi?” diye düşündüm ve Survivor’ın müzik piyasasına kazandırdığı bir isim olan Murat Ceylan’ı yarışmayı temsilen “Survivor’ın Star Sanatçısı” ilan etmeye karar verdim. Bunu yaparken de zaten tanınan ünlü şarkıcıları diskalifiye etmek zorunda kaldım. Çünkü yarışmayla ünlü olmamışlardı. Zaten kariyerleri vardı. Ama Murat Ceylan’ın yoktu. Zaten bende CD’si olan diğer yarışmaların starlarının aksine “Yeni Nesil” adlı albümünü de sırf görselimde yer alsın diye satın aldım. Çünkü albüme adını veren şarkının klibini gördüğüm zaman çok beğenmiştim ama biraz önyargılı yaklaşmıştım. Albümü aldığımda inanamadım. Adam harika besteler yapıp müthiş söylemişti. Artık arabesk karıştırılmış Türkçe Rock’ın aksine gerçek bir rock albümüne imza atmıştı. Söyleyiş tarzı da yanık değil, yabancı albüm dinliyormuş hissine kapılmanıza neden olacak şekilde batılı akranları gibiydi. Zaten “Which Way” gibi İngilizce şarkılar da var albümde… Eğer sağlam rock dinlemeyi seviyorsanız bir şans tanıyın derim.
NOT: 08.06.2019 tarihinde yazdığım bu yazım ilk olarak 28.08.2019 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Galeri-Haber/ses-yar-smalar-n-n-c-kard-g-starlar.html adresinde yayınlanmıştır.