banner
banner

Şebnem Ferah ve Gezi Parkı

GEZİ PARKI’NDA “ÖZGÜRLÜĞÜN ELİNDE” Mİ ACABA?

Sebnem-Ferah- Taksim-Gezi-Parki

Tüm Şebnem Ferah Club üyelerine selamlar! İşte yeni bir dergi ile karşınızdayız…
Bildiğiniz gibi Şebnem Ferah’ın “Od” adlı albümü piyasayı hareketlendirdi. Şebo’nun yıllardır beklediğimiz yeni albümü uzun süre listelerde 1 numarada kaldı. Bu yüzden web sitemizi de bu albüme göre güncelledik. Konusu açılmışken, web sitemiz için yazdığım köşe yazımda albümle ilgili bir kritik yazmıştım ve hissetmiş gibi bazı düşüncelerimin değişebileceğini söylemiştim. Gerçekten de öyle oldu. “Kalbim Mezar” şarkısı için “Güzel ama açılış şarkısı olmamalıydı” demiştim özetle… Fakat artık bu şarkının fevkalade olduğunu ve açılış için doğru bir seçim olduğunu düşünüyorum.
Bu sene Şebo sadece yeni albümle değil, Teoman’la yaptığı “Özgürlüğün Elinde” şarkısıyla da konuşuldu. Her ne kadar reklam jingle’ı olsa da yeni bir “Teoman & Şebnem Ferah” düetini duymak müzikseverleri heyecanlandırdı. Vodafone Freezone için yapılan bu şarkı bana yine bir Teoman & Şebnem Ferah düeti olan “Fantaaaa! Fantaaaa! Hep yanımızda!” şarkısını hatırlattı. Vodafone Freezone bu sene reklam müziği olarak Teoman’ın bestesini seçti ama Şebnem Ferah’ı da projeye dahil etti. Zaten yola Şebo ile çıkmışlardı. Hatırlarsanız Şebnem Ferah daha önce Vodafone Freezone için “Özgürce Yaşa” adında şarkı yazmıştı ve TNK, Badem, Aylin Aslım ve Hayko Cepkin de Şebo’ya şarkıda eşlik etmişti. Belki normal albüm olsa bu isimler bir araya gelemezdi. Yani proje albümünde falan bir araya gelebilirlerdi ya da teker teker düet yapabilirlerdi ama hep beraber normal bir albüm şarkısında bir araya gelmeleri bana imkansız gibi geliyor. Bu yüzden Vodafone Freezone’u tebrik ediyorum. Ben aslında Avea kullanıyorum. Eskiden Turkcell kullanıyordum ama faturalar gereksiz yere, az kullandığım halde çok kabarık gelmeye başlayınca dayanamayıp numaramı Avea’ya taşımıştım. Resmen Turkcell vergi icat ediyordu. Belki “Özgürce Yaşa” şarkısı daha önce çıksaydı Şebnem Ferah hayranı olduğum için Vodafone’u tercih edebilirdim. Tam Avea’ya geçmiştim, Şebo da Vodafone reklamlarında oynamaya başlamıştı. Özlem Tekin de özgürlük temasını şarkılarında konu edinmeye bayılıyor. Bence Şebnem Ferah ve Teoman’dan sonra ilerleyen yıllarda Özlem Tekin de bir bestesiyle projeye dahil olmalı. Yalnız Kral TV gibi müzik kanallarında yayınlanan “Özgürlüğün Elinde” klibi beni kaygılandırdı. Teoman normalde şarkıyı Şebnem Ferah ile söylerken; Vodafone reklamları ve Teoman’ın eski konser görüntüleriyle oluşturulan kolaj klipte Teoman şarkıyı Şebnem Ferah’ı taklit eden başka bir bayan vokalle söylüyor. Bu da ister istemez insana “Acaba Vodafone’un Şebnem Ferah ile anlaşması bitti mi?” diye düşündürtüyor.
Vodafone Freezone; Şebnem Ferah, Teoman, Can Bonomo, TNK ve Bülent Ortaçgil ile 2013 yaz turnesi yapmış, fakat turnenin İstanbul ayağı Taksim’deki Gezi Parkı olayları nedeniyle iptal edilmişti. Ben de o konsere bilet almıştım. 18. kez Şebo’yu sahnede görecek olmanın heyecanı içindeydim. 1 Haziran günüydü. Bana arkadaşlarım “Festival kesin iptal olmuştur. Birçok konser iptal olmuş” diyorlardı. Ama herhangi bir haber yoktu. Üstelik Can Bonomo ve Bülent Ortaçgil’i ilk kez izleyecektim. Soluğu Parkorman’da aldım. Hatta yolda gaz maskeli direnişçileri de görmüştüm. Biraz yürüyüş de yapmıştım onlarla… Alkış tutmuştum. Neyse, konser alanına geldiğimde herhangi bir kalabalık falan görememiştim. Sadece birkaç güvenlik görevlisi vardı. Kapıda konserin ileri bir tarihe ertelendiğini okuyunca iptal olduğunu anladım. Konserler ertelenmişse bilin ki aslında iptal olmuştur. Hatta daha sonra Şebnem Ferah’ın Harbiye konseri de dahil olmak üzere birçok yerli ve yabancı konser de iptal olmaya devam etti. Büyük hayal kırıklığına uğramıştım. Çünkü 17 Mayıs’ta gerçekleşmesi planlanan Depeche Mode konserine de bilet almıştım ama Gezi Parkı olaylarından önce ertelenen, daha sonra da iptal olduğu açıklanan Depeche Mode konseri de Bulgaristan’daki grev nedeniyle konser aletlerinin Türkiye sınırında gümrüğe takılması sebebiyle gerçekleşmemişti. Konserden bir gün evvel Depeche Mode konserinin saatini SMS olarak atan Biletix nedense iptal olduğunu SMS olarak atmamıştı. İletişim çağında yaşadığımız halde yerli ve yabancı birçok Depeche Mode hayranı haberi konser mekanında ya da yolda arkadaşlarının aramasıyla almıştı. Taksim’deki Biletix gişesinin önündeki kalabalığı görmeliydiniz. Konser için yurt dışından gelen turistlere dahi bilet paralarını vermiyorlardı. “Resmi açıklama yok” falan diyorlardı. Ben hala Bulgaristan’daki grev nedeniyle konserin iptal olmasına inanmıyorum. Çünkü Depeche Mode daha önce de Türkiye’de verecekleri konserleri iptal etmişlerdi. Ses telleri gibi bahanelerle… O tarihlerde başka konserler olabildi de sadece Depeche Mode mu gümrüğe takılmıştı? Artık Depeche Mode yine İstanbul’da konser vermeye gelirse bu kez konser gerçekleşse dahi bilet almayacağım. Ülkemi 3. dünya ülkesi olarak gören bir gruba prim vermem her ne kadar şarkılarını çok sevsem de… Tabii ki ben işin peşini bırakmamıştım ve hem Depeche Mode, hem de Vodafone Freezone biletlerimin parasını iade almıştım. Yalnız 1 ay beklettiler. Sürekli Biletix’i aramak zorunda kaldım. İptal formunda “10 iş günü” yazmasına rağmen 1 ay sonra yatırmaları da bende konser hevesi falan bırakmadı. Üstelik Depeche Mode bilet paramı 4 TL eksik yatırmışlar. Şimdi 4 TL’nin peşine düşecek değilim ama yaptıklarının ayıp olduğunu yazmak istiyorum.

GeziParki-Unluler-HasibeEren-LeventKirca-DemetAkbag-KorayCandemir-Nez-AzraAkin-EmreAltug-YunusGunce-HalilSezai-KivancTatlitug-OzguNamal-BurcuEsmersoy-MehmetAslantug
Fakat şu da bir gerçek ki Gezi Parkı olaylarından önce iptal olan Depeche Mode konserini bir yana bırakalım, Şebnem Ferah ve diğer yerli & yabancı şarkıcılarla grupların Gezi Parkı olaylarından sonra iptal olması onların elinde değildi. Türkiye sancılı bir süreçten geçiyor. Vodafone jingle’larında bahsedilen özgürlük teması için önce gençlerimiz ayaklandı. Sonra bizler de onlara destek verdik. Ben de Gezi Parkı’na gidip protestolarda bulundum hatta. Olay sadece Gezi Parkı’ndaki ağaçlar değildi. Polisin orantısız gücüyle sesini duyurmak isteyen gençlerimizin yaralanması, hatta şehit olması olayı tüm Türkiye’ye, hatta dünyaya yaydı. Yurt dışında bile insanlar “Her yer Taksim, her yer direniş!” dediler. Sanatçılarımızın çoğu da aydın, modern gençlere destek vermek için soluğu Taksim’de aldılar. Hiç “Konserlerimiz iptal oluyor, olaylar bitsin” diye düşünmediler. İstanbul’daki Vodafone Freezone Festivali’nde sahne alması beklenen Can Bonomo da bu isimlerin arasındaydı. Hatta biber gazından etkilenip fenalaştı Bonomo… 2006’da konserini izlediğim Ege Çubukçu’nun da burnu yüzüne aldığı bir gaz bombası darbesi ile kırıldı. Madonna’dan Bruce Willis’e yerli, yabancı birçok ismin Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal paylaşım sitelerinden tepkilerini dile getirmelerinin yanı sıra; Candan Erçetin’den Halit Ergenç’e birçok Türk ünlü Taksim’e gidip geldiler. Kendi kanatlarıyla uçan Şebnem Ferah’ın eski vokalisti Kutsal Koçer de Amerika’da yaşadığı için Los Angeles’daki gösterilere katıldı mesela… Tüm isimleri saymak istemiyorum. Sadece birkaç örnek verdim. Yoksa haksızlık olur. Bu ünlülerden Sarp Levendoğlu, Gezi Parkı eylemine katılan sanatçıların fişlendiğini açıkladı. Mehmet Ali Alabora’nın ise hayatı tehlikede… Tiyatro oyununda tesadüfen devrimi işlediği için hatalarını görmek yerine tüm suçu Memoli’ye atıyorlar. Soluğu Gezi Parkı’nda alan sanatçılardan birisi de bizi en çok ilgilendiren isim Şebnem Ferah’tı. Gaz maskeli direnişçilerle çektirdiği fotoğrafını sitemizin Facebook grubunda gördüğümde çok sevinmiştim. Hayranlığım daha çok arttı resmen… 4’e, 5’e katlandı. Daha sonra Twitter’da yayınlamıştım fotoğrafı ve birçok retweet almıştım. Hala o fotoğraf retweet almaya devam ediyor. Ama asıl Şebo’nun Twitter hesabından Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı 2 mektup gündeme bomba gibi düştü. O kadar güzel cümleler kullanmıştı ki; her kelimesinden, her harfinden aydın bir sanatçı olduğu anlaşılıyordu. Şebnem Ferah aslında sosyal paylaşım sitelerini aktif olarak kullanan bir şarkıcı değil… Fakat resmi Twitter hesabından attığı ilk tweet’leri bu mektuplar oldu. Zaten ben bu satırları yazdığımda sadece 3 tweet’i var. İki tanesi bahsettiğim mektuplar, diğeriyse Albert Einstein’ın “Tarih tekerrürden ibarettir” lafını doğrularcasına söylediği ”peace can not be kept by force; it can only be achieved by understanding.” özdeyişi… Şebo gerçek bir sanatçı; çünkü sanatçı duyarlılığına sahip… Diğer rockçılar siyasi şarkılar yazarlarken Şebo şarkılarında hiç politikaya bulaşmadı ama rengini hep belli etti. Mesela gittiğim konserlerde gece yarısı 12’den sonra eğlence yasağı olmasını protesto ediyordu. Eskiden böyle yasaklar yoktu. Bazı Şebnem Ferah konserlerinin gece yarısı 12’den sonra başladığını, sabaha karşı bittiğini, sabah ezanı okunurken eve döndüğümü hatırlarım. “Eski” şarkısının sonunda Mustafa Kemal Atatürk’ün sanatçılarla ilgili söylediği bir sözünün ve imzasının bulunması da buna örnek olarak gösterilebilir. Tekrar Vodafone konusuna dönmek istiyorum. Açıkçası herhangi bir bilgim yok. Sadece kendi komplo teorimi yazmak istiyorum ama “Özgürlüğün Elinde” klibinde Şebnem Ferah’ın sesinin sansürlenmesi bana “Acaba Vodafone, Gezi Parkı’nda rengini belli ettikleri için Şebnem Ferah ile Can Bonomo’yla anlaşmalarını feshedip Sarp Levendoğlu’nun bahsettiği fişleme işinin değişik bir versiyonunu yapmış ya da bu işlem yaptırılmış olabilir mi?” diye düşündürttü. Önümüzdeki günlerde her şey açığa çıkacak.

GeziParki-Unluleri-Tarkan-OkanBayulgen-KenanDogulu-HalukBilginer-TamerKaradagli-EmelMuftuoglu-MehmetGunsur-DeryaKoroglu-VolkanKonak-CemDavran-LeventUzumcu-KenanImirzalioglu
Bu düşüncelerim beni bağlar. Ben de fikir özgürlüğümü sonuna kadar kullanmak istedim sadece… Aldığım duyumlara göre bazı Şebo fanları “Artık o benim için bitti” demişler. Siz de benim gibi Şebnem Ferah’ı daha mı çok takdir ettiniz? Yoksa düşüncesini özgürce ifade ettiği için onu sevmekten vazgeçenlerden misiniz? Bilemiyorum ama ülkemizin Şebnem Ferah gibi aydın sanatçılara ihtiyacı var. Çünkü “10. Yıl Marşı” için “faşist bir şarkı” diyen, İstiklal Marşı’nda ayağa kalkmayan devlet büyüklerimiz oldukça kitleleri peşinden sürükleyen sanatçılarımıza çok ihtiyaç var. Yüce Atam “Sanatkâr, toplumda uzun mücadele ve gayretten sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır.” demiş. Ne kadar da doğru söylemiş?

NOT: Bu yazı ilk olarak Temmuz 2013 köşe yazım ve 2. Şebnem Ferah Club dergisine hazırlık amacıyla http://www.sebnemferahclub.com/haftanin-yazisi/gezi-parkinda-ozgurlugun-elinde-mi-acaba.html adresinde yayınlanmıştır. Şebo’nun Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı o iki mektubu da aşağıda görebilirsiniz. Ayrıca lütfen benim #direngeziparkı videolarıma da bir göz atınız.

© 14.07.2013 – ŞEBNEM FERAH CLUB / TURGAY SUAT TARCAN
BLrii36CcAEPLGT
BL2f7hhCUAAaPVX


Article Categories:
Müzik
Likes:
0

Leave a Comment