Biri Modern Türkçe Pop Müziği’nin temelini atan isimlerden birisi… Diğeri ise Türkçe Rock Müziği’nin başarılı örneklerinden birisi… Yeni albümleri çıktı ikisinin de… Fakat ikisi de öbür tarza göz kırptı. Yani popçu olan bir dönem rock yaptı. Rockçı olan da popa yakın şarkılar yaptı. Nazan Öncel ve Aydilge’den söz ediyorum. Bu yazımda Nazan Öncel’in tribute albümü “Ve Nazan Öncel Şarkıları” ve Aydilge’nin yeni CD’si “Kendi Yoluma Gidiyorum”dan bahsetmek istiyorum.
Aydilge ilk çıktığında askerdeydim. Onun ilk albümü “Küçük Şarkı Evreni”nin nasıl askerlik hatırasına dönüştüğünü http://www.tst.gen.tr/istanbulda-roxette-firtinasi/ adresindeki konser kritiğimden okuyabilirsiniz. Daha sonraki albümlerini de almaya devam ettim ve severek dinledim. Fakat ilk albümünün yerine hiçbirini koyamadım. Özellikle de Aydilge’nin kariyerinde “Yalnız Değilsin”in üzerine bir şarkı tanımıyorum. Hatta bu şarkının bence Türk müzik tarihindeki en iyi duygusal parçalardan birisi olduğunu düşünüyorum. O yüzden çıtası zaten yüksek bir şarkıyla çıktığı için kendi yarattığı çıtanın üzerine çıkması çok mümkün değildi. Yine de o albümü düşünmezsek eğer, güzel besteler yapmaya devam etti. Rock kulvarında yürüyordu. Şebnem Ferah bile Aydilge ilk albümünü kaydederken tesadüfen kayıt odasının yanından geçerken “Bu güzel ses de kime ait?” diye merak edip stüdyosunu basmış. Fakat son zamanlarda Aydilge katıksız bir rock yapmıyor. Hatta pop müziğine kayan şarkıları da var, özellikle de hareketli olanları… Hani Nazan Öncel 90’lı yıllarda bir ara rock alt yapılı eğlenceli şarkılar yapmıştı ya? Tıpkı onun gibi şarkılar yapıyor. Ya da buna örnek olarak Gökçe’yi verebiliriz. Gökçe de rockçı olarak çıktı ama onun da tarzı epey bir karıştı. Ama ben şikayetçi değilim. Çünkü şikayetçi olmam için sadece rock dinleyen birisi olmam lazım ama pop da dinliyorum. Sibel Tüzün rockçı olduğu dönem rockçılar onu “eski popçu” diye benimsememişti. Popçular da “Rockçı oldu artık” diye dışlamıştı. Ama ben her iki tarzı da takip ettiğim için “Hayat Buysa Ben Yokum Bu Yolda” albümünün kalitesinin Türkiye standartlarının üzerinde olduğunu fark etmiştim. Fakat albüm çok sert bulunduğu için Sibel Tüzün “Yine Yalnızım 🙂 ” adında bir geçiş albümü yapmıştı. Bu albüm de rock alt yapılıydı ama daha poptu. Müziği yumuşatılmıştı. Zaten sonraki albümlerinde popa geri dönmüştü Tüzün… İşte Aydilge’nin tarzı da Sibel Tüzün’ün “Yine Yalnızım 🙂 “, Özlem Tekin’in “Laubali” ya da Nazan Öncel’in “Sokak Kızı” zamanına benziyor. Ne tam olarak rock, ne de pop… Bu albümde de rock alt yapılı eğlenceli pop şarkılar var. Bunlar albüme adını veren şarkının yanı sıra “Yana Yana”, “Oyunbozan”, “Kusura Bak, Bilerek Oldu”… Ben açıkçası beğendim. Çünkü eğlenmeye de ihtiyacımız var. Ama beni asıl cezbeden Aydilge besteleri yine düşük tempolu rock şarkıları oldu. Slow da diyebileceğimiz bu şarkılardan en çok hoşuma gideni “Gece Uyku Tutmazsa” oldu. Şarkı o özlediğimiz Aydilge’yi hatırlatıyor. Sanki “Küçük Şarkı Evreni” albümünden fırlamış gibi… Diğer duygusal parçaları yani “Yeni Başlayanlar İçin Aşk”, “Sonsuz Sevgilim”, “Akşam Çöktü Kalbime”, “Hüzün Ülkesi”, “Sade Şarkı” ve “Gel Sarıl Bana”nın da eksik kalır yanı yok. Bu albüm “Küçük Şarkı Evreni”nden beri çıkan en iyi Aydilge albümü bence… Bir kulak verin derim.
Gelelim Nazan Öncel’e… Tribute albümleri son zamanlarda çok moda oldu. En son Yıldız Tilbe’ye bir tribute albümü yapılmıştı ama o albümü almadım. Çünkü Yıldız Tilbe’yi pek dinlemiyorum. Sadece ilk albümü “Delikanlım”ı beğeniyorum. Sonra hiç bana hitap etmeyen bir tarza doğru gitmişti ama Türkiye’de çok sevildiğini biliyorum. Şimdi ise “Ve Nazan Öncel Şarkıları” adında bir albüm çıktı. Herhalde o da bu furyaya gönderme yapıyor albüm ismiyle. Sanki “Ve bu da benim şarkılarım” dermiş gibi adeta… Albüm benim de hayranı olduğum iki dev isimle açılıyor. Bir dönem arasının bozuk olduğu ama sonradan barıştığı Türkçe Pop Müziğinin Kraliçesi Sezen Aksu “Gitme Kal Bu Şehirde”yi söylüyor önce. Sonra da bu iki kadın sanatçının birbirlerine girmesine neden olan Megastar Tarkan Tevetoğlu “Yalnızlar Treni”ni yorumluyor. Gerçekten de iki dev ses de güzel söylüyor ama bana göre albümün en iyileri “Beni Hatırla”yı adeta kendisi için bestelenmiş hale getiren Sıla Gençoğlu, en sevdiğim Nazan Öncel şarkısı “Gidelim Buralardan”ı coverlayan Göksel Demirpençe ve Nazan Öncel’in rockçı olduğu dönemki şarkılarından “Zor Dünya”ya yeniden hayat veren eski Model vokalisti Fatma Turgut… CD’yi almadan evvel albümün fragmanını dinlediğimdeki favorilerim değişmedi tabii ki. Fakat albümü aldığımda yine Nazan Öncel’in rockçı olduğu yıllardaki bestelerinden “Sokak Kızı”nı yorumlayan Ceylan Ertem’in de geri kalır yanı olmadığını gördüm. Keşke tribute ve proje albümlerinin vazgeçilmezlerinden birisi olan Türkçe Rock Müziğinin Kraliçesi Şebnem Ferah da albümde olsaydı ve Nazan Öncel’in rock üçlemesi “Göç”, “Sokak Kızı” ve “Demir Leblebi” albümlerindeki şarkılardan birisini söyleseydi. YouTube’da fragman yayınlandığında resmi kanala “Manuş Baba, Koray Avcı, Eypio ve Mehmet Erdem gereksiz olmuş” diye yorum yazmıştım. Ama CD’yi aldığımda sadece konuşur gibi şarkı söylemesiyle meşhur Mehmet Erdem’in “A Bu Hayat”ını fazlalık olarak gördüm. Diğerleri fena değil. Hatta Eypio hip-hop’çı olduğu için zaten rap şarkısı gibi yazılan “Aynı Nakarat”ın ona çok uyduğunu bile düşünüyorum. Daha önceden “Kimler Gelmiş” şarkısında düet yaptığı Manuş Baba’ya biraz önyargılıydım ama artık “Bu Havada Gidilmez”i harika söylediğini düşünüyorum. “Erkekler de Yanar” şarkısını söyleyen Koray Avcı’ya ise başka bir şarkı verilebilirdi. Bu şarkıyı bence bir erkek söylememeli. Bir bayan söylemeliydi. Yıllar önce Emre Altuğ da bu şarkıyı da coverlamıştı. Halbuki şarkıda bir erkeği yatağa atmak isteyen bir bayanın fantazileri yer alıyor. “Kız kurusu oldum valla” diye bir erkeğin söylemesi tatlı oluyor diye düşünüyorlar herhalde ama bence hiç hoş değil. Türkiye’nin bana göre en iyi cover yapan sanatçılarından birisi olan Hayko Cepkin yine yapacağın yapmış ve “Bırak Seveyim Rahat Edeyim”i kendi tarzına uyarlamış. Gerçi bu şarkı da Nazan Öncel’in rock’a göz kırptığı dönemden… Ama söz konusu Hayko Cepkin olunca beklentiler yükseliyor. Kendi standartlarının altında kalmış. Güzel ama daha iyisini beklerdim. Bahsettiğim kişiler dışında ünlü film yönetmeni Çağan Irmak “Göç”ü, Neylan Okan “Nazlı Ay”ı, Gökhan Türkmen ise “Nazınla Dünya Sazınla Dünya”yı 2010’lu yıllara taşımış. Albümde sadece 90’lı yıllardaki Nazan Öncel şarkılarının seslendirilmesi dikkatimi çekti. Halbuki Nazan Öncel 70’li, 80’li, 2000’li ve 2010’lu yıllarda da aktifti. Tabii ki altın çağı 90’lı yıllarda oldu; o ayrı mesele… Ama 2004 yılında çıkan 2 Tarkan düetinin de yer aldığı “Yan Yana Fotoğraf Çektirelim” de bence onun kariyerinde önemli bir yer tutan çok kaliteli, popüler ve güzel bir albümdü. O albümden de bir iki şarkı olabilirdi. Gerçi “Beni Hatırla” o albümden ama o şarkı da 90’lı yıllarda yazıldığı için onu saymıyorum. İlk Ayşegül Aldinç söylemişti hatırlarsanız…
Nazan Öncel bu albümü geçen sene kaybettiği hayat arkadaşı Akşit Togay’a adamış. Ben de bu yazımı son günlerde kaybettiğimiz isimlere adamak istiyorum yine… Öncelikle Endonezya’daki depremden Yemen’deki saldırılara kadar dünyanın birçok yerinde felaketler oldu. Ayrıca Türk eski millî basketbolcu Battal Durusel, 1983 yılında babası tarafından çocukken yakılan ve Michael Jackson tarafından tedavi masrafları karşılanan Dave Dave Rothenberg, “Vurucam kırbacı” repliğiyle Yeşilçam sinemasına damga vuran oyuncu Sıtkı Sezgin, Türkiye’deki rock müziğin önemli isimlerinden Turgut Berkes, oyuncu ve seslendirme sanatçısı Toron Karacaoğlu, Amerikalı profesyonel basketbolcu Tyler Honeycutt, ünlü televizyoncu Robin Leach, eski Lynyrd Skynyrd gitaristi Ed King, ünlü aktör Stefán Karl Stefánsson, “Çılgın Cuma” filminden tanıdığımız aktrist Barbara Harris, ünlü rock grubu Huntress’ın vokalisti Jill Janus, jazz şarkıcısı ve “Godfather” filminde de oynayan oyuncu Morgana King ile Amerikalı oyuncu ve dansçı Charlotte Rae vefat etti. Ama aralarındaki en efsanevi isim Soul Müziğinin Kraliçesi Aretha Franklin’di. Ölen her ünlünün arkasından saygıdan dolayı “Efsane” deriz ama Aretha Franklin gerçek bir efsaneydi. O gün, yani 16 Ağustos tam da “You Make Me Feel Like a Natural Woman”ı coverlayarak sahneye çıkmaya başlayan Madonna’nın 60. doğum günüydü. Üzücü haberi kankam Mert’ten öğrenmiştim. Günlerdir yoğun bakımda olan Aretha Franklin maalesef vefat etmişti. 😥 Kendisi Whitney Houston’ın vaftiz annesiydi ve Michael Jackson’ın arkadaşlarından birisiydi. Aynı zamanda divaların öncüsüydü. Diğer divalar hep onu örnek aldılar… Aretha Franklin olmasa müzikte diva diye bir olgu olabilir miydi? Bilemiyorum. Hatta Mariah Carey gibi divalarla “VH1 Divas Live” konseri vermişti. Tüm zamanların en güçlü ve en iyi seslerinden birisiydi. Onun da ölüm tarihi Elvis Presley ile aynı olacak.😞 Şimdi onların yanına gitti. Ne acı. :'( Allah rahmet eylesin. Hepsi nur içinde yatsın.
NOT: 25.08.2018’de yazdığım bu yazı ilk olarak 27.08.2018 tarihinde www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/pop-ve-rock-n-bulustugu-iki-ismin-albuem-kritigi.html adresinde yayınlanmıştır.