Türkçe Pop Müzik’te 70’li, 80’li ve 90’lı yılların 4 Yapraklı Goncası Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer ve Nükhet Duru kabul ediliyordu. Ki bence hala öyleler… Ama Naim Dilmener son yazısında yeni 4 büyükler bulmamız gerektiğini yazmış. Ve yeni 4 yapraklı goncayı Hande Yener, Bengü, Gülşen ve Demet Akalın olarak ilan etmiş. Tabii ki bu büyük tartışmalara neden oldu. Mesela kendisi de bir müzik otoritesi olan Hakan Eren, Bengü yerine Sıla’nın olması gerektiğini söyledi. Benim de aslında yeni yazı yazma planım yoktu. Daha yayınlanmamış bir yazım bile vardı ama dayanamadım ve tartışmaya ben de katılmaya karar verdim.
Öncelikle söylemeliyim ki; evet, sinemada 4 yapraklı gonca var. Bildiğiniz gibi bunlar Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın… Ama bence Türkçe Pop Müzik’te goncayı 4 yaprakla sınırlamamak lazım… Çünkü artık beşinci yaprak mı dersiniz? Yoksa sapı mı sayarsınız? Bilemiyorum. Ama Türkiye’de bir Zerrin Özer gerçeği de var! O da divalarımızdan birisi… Naim Dilmener yazımı okur mu, bilemiyorum ama illa ki yeni bir gonca bulmak gerekiyorsa bu yine divalardan birisi olmalı… Bu yüzden sesi yetersiz olan Demet Akalın ve sesi sıradan olan Bengü’yü kafadan elemek lazım. Artık kendisi, arkadaşlarını mı yazdı? Nedir? Reklam mı kokuyor? Ayıp olmasın diye mi çekindi dostlarından? Bilemiyorum ama benim torpil yapma gibi bir şansım olmadığı için açık açık yaptığı bu listeyi eleştireceğim. Hande Yener ve Gülşen’e gelince… Onların sesi güçlü ve başarılılar. Bunu kabul ediyorum ama onlara gelene kadar kimler kimler var? Benim 4 yapraklı goncamı duyunca siz de hak vereceksiniz. Bir de Gülşen’in yerini Aleyna Tilki’nin alabileceği eklenmiş ya? İşte bu çok komik… Aleyna Tilki’nin artık klasik haline gelmiş birçok bestesi olan Gülşen olabilmesi için daha 40 fırın ekmek yemesi lazım. Şarkıları çok sıradan. Nasıl dünya starımız olabiliyor? Lütfen dünya starı olduğunu bana birisi kanıtlasın. Kim tanıyor ki onu yurt dışında? Kliplerine ancak yurt dışında yaşayan Türkler tıklıyordur.
Evet, Sıla da çok güçlü bir ses ve iyi bir besteci. Ve sayın Dilmener’in listesindeki isimlerden daha kaliteli… Ama Sıla’dan bile bu ligde olmayı daha çok hak edenler var. Bir kere olaya magazinsel olarak bakmamak lazım. Magazinsel olarak bakarsak evet, Dilmener haklı olabilir. Ama unutmayın ki, Banu Alkan da magazinsel bir figür! O zaman onu da goncanın içine alalım. Olacak şey mi? Sıla’yı listeme almak için çok uğraştım, gerçekten seviyorum ama elediğim isimler arasında bile ondan daha başarılı olanlar vardı. İşte 2000’li yılların 4 yapraklı goncasını açıklıyorum: Sertab Erener, Candan Erçetin, Göksel ve Nil Karaibrahimgil… Kesinlikle subjektif değil, objektif olduğumu düşünüyorum. Sonuçta Nil’i saymazsak onların da kariyeri 90’lı yıllara kadar uzanıyor. Şarkı söylerken insanı mest ediyorlar. Kendi bestelerini yapabiliyorlar. Skandallarla, kavgalarla değil; sanatlarıyla adlarından söz ettiriyorlar. Sertab Erener zaten Eurovision’da bizi birinciliğe taşıyarak ve Ricky Martin dahil dünya sanatçılarıyla düetler yaparak yüzümüzü güldürdü. Nil Karibrahimgil bir beste fabrikası gibi çalışıyor. Sezen Aksu’nun eline hala kimse su dökemez bu konuda ama “Reklam jingle’ı yap” diyorsun, yapıyor. “Film jenerik müziği yap” diyorsun, yapıyor. Göksel de kendi tarzını oturttu. Başarısı da aynı istiktarda… Candan Erçetin de milyonlar sattı belki de… Konserlerinde playback yapmıyorlar, auto tune kullanmıyorlar. Gayet iyi söylüyorlar… Yaptıkları şarkılar yazı kurtarmak için hazırlanan sabun köpüğü hitler değil. Birer klasik olmaya aday… Zerrin Özer’in sahip olduğu 5. yaprağa kim yakın peki? İşte onda Aşkın Nur Yengi, Nazan Öncel, Funda Arar, İzel Çeliköz ve Bendeniz arasında kaldım. Aslında Arar dışında biraz nostaljik figür olarak kaldılar. 90’lı yıllarda daha çok fırtınalar estiriyorlardı. Ama bestecilik konusunda Öncel ve Bendeniz çok üretken… Funda Arar ve Aşkın Nur Yengi ise vokal konusunda diva seviyesinde… Sanırım 2010’lu yılları da baz alırsak 5. isim gerçekten de Sıla olabilir. Gülşen ve Hande Yener’e de itirazım yok eğer beşinci yaprak olacaklarsa… Ama kesinlikle Bengü ve özellikle de Demet Akalın bu sıfatı hak etmiyorlar.
Yazıma son verirken 90’lı yıllardaki diğer bayan sanatçıların ortalığı Hande Yener’in deyimiyle bakkal tarzı şarkı yapanlara bırakmamalarını rica ediyorum. Eda Özülkü, Ayşen, Seden Gürel, Deniz Arcak, Emel Müftüoğlu, Leman Sam, Zuhal Olcay, Sibel Tüzün, Aylin Livaneli, Jale, Hazal, Mine, Tuba Önal, Sibel Görsoy, Şebnem Paker ve hatta Pınar Aylin filan neredeler? Bir görünüp sonra yine kayboluyorlar. Biraz daha rekabet ortamına girmeliler. Çünkü çok iyi sesleri var ve piyasanın da onlara daha çok şans vermesi, albümlerine sponsor olmaları lazım. Bu yazımı geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz ressam İbrahim Balaban, Kıbrıs doğumlu şarkıcı Leon Redbone ve Beyzbol oyuncusu Bill Buckner’a adıyorum.
NOT: 10.06.2019 tarihinde yazdığım bu yazım ilk olarak aynı gün http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/pop-muezikte-2000li-y-llar-n-4-yaprakl-yoncas-kim.html adresinde yayınlanmıştır.