Herkese yeniden merhaba;
“West Side Story” müzikali kritiğimi yazarken aynı gün biletle beraber “Mirkelam Şarkıları” CD’sini de aldığımı ve CD’ye farklı bir yazıda değineceğimi belirtmiştim. Çünkü benim gibi 90’lı yıllarda çocukluk ve teenager dönemini yaşayanlar için Mirkelam’ın yeri ayrıdır.
1995 yılında ortaokuldaydım. Gürsoy Koleji’ne gidiyordum. Her sınıfta televizyon vardı. Tenefüslerde ve yemek aralarında TV açılırdı. Ya “Bebek Firarda” gibi filmler oynardı; ya liseli arkadaşların amatör çekimleri daha YouTube icat edilmeden yıllar evvel VHS kasetten oynatılırdı; ya da Kral TV, Number One TV, MTV gibi müzik kanalları açılırdı. Kanal değiştiremezdik. Okul yönetimi ne açtıysa onu izlemek zorundaydık ama halimizden memnunduk. Hiç unutmam. Bendeniz ve Harun Kolçak’ın “Elimde Değil” klibini bir yandan MTV, öbür yandan Number One TV logosuyla oynatılırken tüm dünya MTV’den onların klibini izliyor sanmıştım. Meğer NR1 TV antlaşmalı olduğu için MTV’den kaydettiği klip ve programları gösteriyormuş. Michael Jackson’ın “They Don’t Care About Us” klibini de ilk kez sınıfta izlediğimi düşünüyorum. Bir tane kankam vardı sadece. Onun dışında pek fazla konuşmazdım. Ortaokul çekingenlik dönemimdi. Aslında o kankam dışında pek fazla yüz göz olmak da istemiyordum diğerleriyle… Sanıyorum yıldızımız barışmamıştı. İlkokul, lise ve üniversite dönemlerimde çok sosyaldim ama ortaokulda nedense bunalımdaydım. Benim de bir diğer dostum işte sınıfımızdaki o televizyon olmuştu. Sitemizin editörlerinden ünlü DJ Aykut Balcı da hatırlamıştır kesin o dönemleri. O da ablamla aynı sınıftaydı. Ablamın sıra arkadaşı da ünlü rockçı (şimdilerin popçusu) Gökçe’ydi. Aslında ben yine de nerede etkinlik var, faaliyet içerisinde olurdum. Koro mu var, katılırdım. Folklör mü oynanacak? Kendimi dans pistinde bulurdum. Yine de kendimi göstermişim. Zaten ilkokuldan üniversiteye kadar hep koro, dans, piyes etkinliklerine katılmıştım. Neyse, işte o yıllarda tenefüste yine Kral TV açıktı. Mirkelam’ın “Her Gece” klibi oynamıştı. Zaten her 3 klipten birisi Mirkelam’a aitti. Tüm Türkiye gibi biz de kayıtsız kalamadık. Klip çok fazla yayınlandığı halde hiç bıkmamıştık. Her defasında pür dikkat izlemiştik. Siyah beyaz bir klipti. Şarkı hem pop, hem rock, hem alaturka ezgileri taşıyan sıradışı bir şarkıydı. Mirkelam da üçgenli favorileriyle Avrupai bir görüntüye sahipti. Hatta bir çoğumuz onu George Michael’a benzetmiştik; yaşı benzemesin… Gerçi Can-Kat rahmetliye daha çok benziyordu. Ertesi günü gazetelerde “Koşan Adam bir gecede şöhret oldu” diye haberleri çıktı. Kasetini de almıştım. Yaz tatili geldiğinde Saroz’da arkadaşlarla üst üste dinliyorduk. O yüzden ne zaman albümü dinlesem aklıma Gürsoy ve yazlıktaki sonradan bozulan kırmızı müzik setimiz gelir. Albüm tamamen güzeldi. Kesinlikle bir “one hit wonder” olarak kalmadı. Kariyerine hitlerle devam etti.
Mirkelam Türkiye’yi rock alt yapısına hazırlamıştı. Ondan 1 yıl sonra, yani 1996’da zaten rock patlama yaptı. Teoman, Şebnem Ferah, Özlem Tekin gibi solo şarkıcılar ilk albümlerini çıkardılar. Yeni rock grupları çıkmıştı ya da zaten var olan rock grupları daha çok tanınır olmuştu. Bunlardan birisi de Kargo’ydu. Deniz Aytekin’in vokalisti olduğu “Sil Baştan” albümleri 1993’te çıkmıştı ama Koray Candemir’li “Yarına Ne Kaldı?” albümleri 1996 yılında çıktığında daha popüler oldular. Tabii ki o zamanlar bir gün Mirkelam’ın Kargo’nun vokalisti olacağı hiç aklımıza gelmemişti. 2010’da Kargo “RRDP” albümünü Mirkelam ile beraber yapmıştı. İki kez Koray Candemir’li kadrolu Kargo’nun konserine gitmiştim daha evvel. Ama Mirkelam’lı Kargo konserine de gittim ve kendimi şanslı sayıyorum. Çünkü hem Mirkelam’ın, hem de Kargo’nun şarkılarını bir daha bir araya zor gelecek olan bu birleşmenin meyvesine şahit olarak canlı dinlemiştim. Sahneye çıkıp Mirkelam’la da fotoğraf çektirmiştim. Maalesef konserde çektiğim videolar laptop’ım göçtüğü için edebiyete karıştı ama Allah’tan fotoğrafları Facebook’a koymuştum da oradan indirdim. Sonradan Ozan Anlaş’lı kadroya başka bir performanslarını da izlediğimi düşünürsek Kargo’nun 3 vokalistini de grupla canlı izlemiş oldum. Deniz Aytekin’i yaşım yetmediği için izleyemeyeceğim ama belki yeni vokalistleri Haluk Babadoğan’lı kadroyu da görürüm ileride inşallah…
Neyse, işte geçtiğimiz günlerde “Mirkelam Şarkıları” adlı trübute albüm çıktığında bu gibi anılarım nedeniyle çok heyecanlandım ve aldım. Cengiz Semercioğlu bir yazısında Mirkelam’ın kariyerinin saygı albümü yapmaya yetecek kadar uzun olmadığını yazmış. O yazıyı okuduğumda hiç hak vermedim. İnsanlar 20. yılları gelmeden best of albüm çıkartıyorlar. Mirkelam ise bu piyasada 22 yıldır var. 22 yıl yeterince uzun değil mi yani? Sadece 3 yıl sonra gümüş yılı gelecek ve Harun Kolçak gibi çeyrek asır devirecek. Zaten Mirkelam buna rağmen bu albümü saygı değil, sevgi albümü olarak nitelendiriyor. Zaten Mirkelam’ın şarkılarını coverlayanlardan 6’sı yine onun gibi 90’lı yıllardan beri piyasada olan sanatçılar… Bir de Semercioğlu “Mirkelam’la 90’lı yılların popçularına bu kapı açılırsa yandık… Demet’e sevgi, Hande’ye sevgi, Teoman’a sevgi, Serdar’a sevgi, sonu gelmez bu işin…” diye yazmış. Demet Akalın ve Serdar Ortaç’ı ben de sevmem ve diğer saydığı isimlerle mukayese kabul etmem ama kendisinde bir bilgi eksikliği var. 2008’de zaten Teoman’a tribute albüm yapılmıştı “Söz Müzik Teoman” adında… Mirkelam’ın da yer aldığı albümde Sezen Aksu bile vardı. Şimdi Sezen Aksu demişken… Sezen Aksu’nun kariyerinin 22. yılında dönelim. Sene 1999’a geliyor. “Adı Bende Saklı” albümü 1 yıl evvel çıkmış. “Deliveren” albümü ise 1 yıl sonra çıkacak. İlk sinyaller “Sarı Odalar” single’ı ile verilmiş. Şarkı ortalığı kasıp kavurmuş. O yıl sizce Sezen Aksu’ya bir tribute albüm yapılsa yadırgar mıydık? Tabii ki yadırgamazdık. Zaten eski şarkıları defalarca coverlanıyordu. Şimdi Mirkelam’ın başı kel mi? Tamam, protez takıyor olabilir. 😀 Ama o da yıllanmış kariyerini kutlamayı hak ediyor. Bunca yıldır ayakta. Kendi bestelerini yapıyor. 90’lı yıllardan sonra albüm yapmayanların bile kitlesi var. Bizim internette bir arkadaş grubumuz var. 90’lı yıllardan kalma albümleri topluyoruz ki bir çoğunu zaten zamanında almıştık, klipleri bulup paylaşıyoruz, hatta buluştuğumuz bile oluyor. O yüzden lütfen 90’lı yılların sanatçılarını küçümsemeyin.
Bu albümle ilgili görüşlerime gelince… Kesinlikle her müzikseverin arşivinde yer alması gereken bir çalışma… Bir türlü ısınamadığım Mabel Matiz’in “Laubali”si dışında (keşke yine Özlem Tekin söyleseydi) tüm şarkılar seçilen sanatçılara cuk oturmuş. Sanki kendileri için yazılmış gibiler. Özellikle de “Terle” tam Bedük’lük şarkı… En çok sevdiğim versiyon Göksel’li “Unutulmaz” oldu. Ne kadar da içten söylemiş. Albümdeki şarkıcı olmayan tek kişi Eser Yenenler bile “Ah Bir Joker”i çok güzel seslendirmiş. Bir diğer 3 Adam üyesi olan arkadaşı Oğuzhan Koç’a özenmiş olmalı. Nil Karaibrahimgil’i çok sevdiğim için “Asuman”ın bomba gibi bir versiyon olacağını düşünüyordum ama hayal kırıklığına uğradım. Belki de beklentim yüksek olduğu için zayıf buldum bu cover’ı… Yine de kız ismini “Ne yaptın Mirkelam?” diye değiştirmesi akıllıca olmuş ve dinledikçe alışacağım galiba… Teoman’ın albümü için okuduğu “İstanbul’da Sonbahar”ı da deneysel seslendirmişti. Bana değişik ve güzel gelmişti. Yine benzer bir vokal denemesi yapmaya çalışmış. Belki de ilerleyen zamanlarda harika gelir. Ama dediğim gibi “Laubali” ve “Asuman” dışında tüm şarkılar ilk dinleyişte mükemmel geliyor kulağa… İlk klip Gülşen’in “Her Gece”sine gelmiş. Bu klibi de öğrencilik yıllarımda Mirkelam’ın versiyonunu sınıfta görmem gibi ofisteki televizyondan izledim ilk kez… Ve Mirkelam klipte yine koşuyor! Klip yine siyah beyaz. Gülşen koşacak diye bekledim ama Mirkelam’ın tekrar koşması benim için büyük bir sürpriz oldu. “Hatıralar”ı dinlerken hep Teoman söyleyecekmiş gibi gelirdi. Aklıma gelen başıma geldi. Bu şarkı Teoman’ın oldu. Kargo’lu albümden bile şarkı var ve tabii ki o albümden “Yollar” adlı şarkıyı ancak yine bir rock grubu okuyabilirdi. Bu seçim de Pinhani olmuş. Kenan Doğulu hayranı olduğum için daha önceden Hepsi grubunun coverladığı “Tavla” şarkısını onun sesinden duyunca çok sevindim. “Erenköy” şarkısı da Feridun Düzağaç ile tekrar efsaneleşmiş. Mirkelam, Teoman, Göksel, Kenan Doğulu, Bedük, Feridun Düzağaç ve Pinhani’yi canlı izlemiş birisi olarak bu albümün konserinin yapılmasını çok isterim. Kesinlikle bomba gibi bir şey olur.
Bu albümü aldıktan sonra müzik arşivimde Fergan Mirkelam’dan sadece “Mirkelam Şarkıları”, “Ah Bir Joker”, “Mirkelam” ve “Rakın Rol Disko Parti” CD’lerinin olduğunu fark ettim. En yakın fırsatta eksiklerimi de almaya karar verdim. Bu arada 3 ay evvel çıkan LP’nin “Lost On You” albümünü de şiddetle tavsiye ediyorum! “Lost On You” single’ı 2015’in sonlarında çıksa da yer aldığı albümü yeni çıktı sayılır. LP, Smule Karaoke uygulamasına üye olmuş. Ben de bu sesime rağmen onunla karşılıklı düet yaptım. https://www.smule.com/recording/lp-lost-on-you/924848711_1028837580 adresinden izleyebilirsiniz. Önce o söyledi, sonra ben şarkının eksik bölümlerini söyledim ama sonuçta cep telefonuna videomuz bildirim olarak gittiği için biraz gergin ve heyecanlıydım. Ama yine de çevremde olay oldu. Michael Jackson’ın “Behind The Mask” klibinde görünmem kadar bahsedildi neredeyse… Albümü de aldığımda tüm şarkıların en az “Lost On You” kadar güzel olduğunu fark ettim. Hatta belki de diğer şarkılar daha bile güzel olabilir. Albüm rock olmuş ama yer yer Joan Osborne gibi country’ye de kayıyor. Hatta sesi bazen Joan Osborne gibi çıkıyor. Özellikle de “Other People”ı mutlaka dinlemeniz lazım. Zaten rock müzik yapan bayanlar özel ilgi alanım… Her ne kadar LP diğerlerine nazaran biraz daha “delikanlı”(!) olsa da hemen diğer rockçı divalarımın olduğu CD rafına koydum. Yıllarca dinleyeceğim bir çalışma olmuş.
Evet, biri yerli; diğeri yabancı 2 yeni albüm tavsiye ettim. Bakalım, bir sonraki albüm kritiğimde hangisinden bahsedeceğim? Valla bugün (10.03.2017) rüyamda Şebnem Ferah’ın yeni albümünü dinledim. Gerçekten de yeni, duyulmamış şarkılar söylüyordu. Uyandığımda şarkıları unuttum diye üzüldüm. Belki de beynimde yaptığım bestelerdi. Ya da gerçekten telepati kurup Şebnem Ferah’ın kendi bestelerini dinledim rüyamda… Kim bilir? Sonuçta ben “Bu Aşk Fazla Sana” klibi daha çekilmeden aynı klibi rüyamda görmüş adamım! Kerim Tekin’in trafik kazasında öleceğini rüyamda daha önceden vedat eden Gökhan Semiz’den duymuş insanım… Eğer Şebo’nun yeni albümüde “Yorgun”, “Dünya” ve “Nereye Kadar” tarzında sesini çok fazla yormadığı şarkılar olursa ve birinde “Şöyle böyle yaptığında, vıdı vıdı ettiğinde, bilmemne yaparsan, onu şunu edersen” tarzı sözler yazmışsa gerçekten telepati kurmuşum demektir ama yine güçlü şekilde şarkılar söylüyorsa hepsinde işte o zaman beste yeteneğim var da ben mi farkında değilim diye düşünmeye başlarım. 😛 Bu sene onun da albümünün çıkma ihtimali var. Çıkarsa kesinlikle bahsedeceğim…
NOT: Bu yazım ilk olarak 07.03.2017 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/mirkelam-a-tribute-album-yapildi.html adresinde yayınlanmıştır.
