YOLU SEVGİDEN GEÇEN BÜTÜN SANATÇILAR KAYAHAN İÇİN BULUŞTU!
Tüm www.sadecemuzik.net ziyaretçilerine selamlar;
Çok nadir albüm kritiği yapıyorum. Zaten şu ana kadar bir tek Michael Jackson ve Mariah Carey’nin albümlerini değerlendirmiştim. Ama bu kez bir Türkçe albümü değerlendireceğim. Çünkü dün (yani 2 Aralık 2014’te) “Kayahan’ın En İyileri 1” adlı 2 CD’lik tribute albümünü aldım ve gerçekten tüm müzik arşivcilerinin CD raflarında yerini alması gereken bir albüm olduğunu düşündüğümden dolayı hiç aklımda yokken yazasım geldi.
Açıkçası kendimi bir Kayahan Açar Fan olarak değerlendiremem ama ailem Kayahan’ı çok sevdiği için albümleri hep evimize girmiştir ve o yüzden müziğine aşinayımdır. Çocukluğumda tatillerde, yolda arabayla giderken kasetlerini çok dinlemişizdir. Ama yeni çıkan ve başkalarının onun bestelerini söylediği bu albüm kendi kişisel arşivime giren ilk Kayahan albümü oldu… Fakat ne kadar önemli bir besteci ve şarkıcı olduğunu biliyorum ve her zaman ona saygı duymuşumdur. Besteleri sağlamdır yani. 80’li, 90’lı ve hatta 2000’li yıllara damgasını vurarak kalıcı oldu. Fakat şöyle bir şey var; ben Kayahan bestelerini her zaman başkalarının sesinden daha çok sevmişimdir. Mesela bende Nilüfer’in full arşivi var ve Kayahan bestelerinin en çok ona yakıştığını düşünürüm hep… Nilüfer de bu albümde yıllar evvel okumak istediği ama bu albüme kısmet olan “Bir Garip Serçe”yi okumuş. Yine de insan Nilüfer’in gençlik sesini arıyor. Nasıl da bülbül gibi şakıyordu? Hala birçok şarkıcıdan iyi sesi var ama nedense albüm kayıtlarında bunu eskisi kadar gösteremiyor. Fakat onu birkaç kez sahnede izleyen biri olarak söyleyebilirim ki canlı performansı çok daha iyi ve neredeyse vokal düzeyi gençliği gibi çıkıyor konserlerinde… Belki de nedeni sahnede daha rahat olmasıdır. Artık stüdyoda kasıyor mu nedir? Yine de Nilüfer, Türkçe Pop Müziği piyasasının gördüğü gelmiş geçmiş en iyi bayan vokallerinden birisi ve her çıkardığı albümü ve single’ı almaya devam edeceğim. Bir de Sezen Aksu “’88” albümünde “Bir Kuş Uçur” adıyla, Şebnem Ferah ise İskender Paydaş’ın proje albümünde “ Hep Karanlık” adıyla aynı Kayahan şarkısını coverlamıştı. Onların da sesini çok beğeniyorum, her ikisinin de fanıyım. İskender Paydaş bağlantısına rağmen bu albümde Şebo’nun yer almayışı beni açıkçası çok üzdü. Bir başka Kayahan şarkısı daha Şebnem’in benzersiz vokaliyle arşivimize girebilirdi. Ama yine de içimde bir ümit var; çünkü albümü “1” diye numaralandırmaları en azından ikincisinin daha geleceğini müjdeliyor ve büyük ihtimalle devamında Şebnem Ferah da olur. Sezen Aksu ise “Odalarda Işıksızım”ı seslendirmiş albümde… Geçenlerde zapping yaparken NTV’de albümün belgeseline rastladım ve şarkının hikayesini çok ilginç buldum. Aslında Sezen Aksu’nun Nilüfer yerine “Bir Garip Serçe”yi okuması gerektiğini düşünmüştüm, çünkü kendisi “Bak işte bir minik serçe” şarkısıyla ünlenip “Minik Serçe” sıfatını almıştı. Ama “Odalarda Işıksızım”ın hikayesini dinleyince Sezen’e cuk oturduğuna ikna oldum. Kayahan “Odalarda Işıksızım”ın bestesini sesli şekilde yaparken karanlık bir otel odasındaymış. Sezen Aksu ise yan odadaymış. Artık arada karavan mı varmış, ortak balkon mu, orasını hatırlamıyorum ama Sezen Aksu yan odaya geçebiliyormuş istediği zaman… Kayahan’ın odasına girmiş ve “Tabii ki odalarda ışıksız kalırsın, çünkü perdelerin kapalı” diye perdeleri açmış.
“Sensiz Olmaz Ki” şarkısını ise yine İskender Paydaş’ın albümünde daha önceden Kayahan cover’ı yapan Mustafa Ceceli’nin sesinden çok seviyordum. Ceceli, bu kez “Kayahan’ın En İyileri” derlemesinde “Sarı Saçlarından Sen Suçlusun”a hayat vermiş. Zaten Ceceli, albümdeki dişi egemenliğine karşı durmaya çalışan birkaç erkek şarkıcıdan birisi olmuş. “Beni Anlamadın Ya”nın bir türlü ısınamadığım Gypsy Kings versiyonunu okuyan Öykü’nün Berk’ini saymazsak albümde solo erkek şarkıcı olarak sadece Tarkan, Suat Suna, Mustafa Ceceli, Emre Aydın ve Mehmet Erdem var. Konuşur gibi şarkı söylemesinden pek haz etmediğim ve “İlk Değil”i batırdığını düşündüğüm Mehmet Erdem’i saymazsak hepsi de şahane okumuşlar şarkıları… Zaten bu tür proje albümlerinde Megastar Tarkan varsa o mutlaka o sanatçının en büyük hitini seslendirir. Bu albümde de değişen bir şey olmamış ve Tarkan, Kayahan’ın en büyük klasiği “Yemin Ettim”i seslendirmiş. Suat Suna’ya diyecek laf yok, zaten kendisi o kusursuz tok sesiyle yine harikalar yaratmış. Bu müzik piyasasında tarzı Kayahan’ın tarzına en yakın kişi Suat Suna benim kişisel tahminime göre zaten… “Afili Yalnızlık” ve “Kağıt Evler” albümlerine bayıldığım; daha önce Umay Umay, Feridun Düzağaç, Cemali, Teoman, Nazan Öncel, Sezen Aksu gibi sanatçıların kült şarkılarını kendi tarzında yorumlayan Emre Aydın da “Her şeyden Çok”ta yine kendisinden beklenileni yapmış ve sanki şarkıya Emre Aydın imza atmış gibi yapmış. Bunu iyi anlamda söylüyorum. Bu arada Murat Boz’un da bu albümden bağımsız olarak “Hadi İnşallah” adlı filminin soundtrack’inde bir Kayahan şarkısı olan “Elmanın Yarısı”nı coverladığını ve müzik kanallarında döndüğünü de belirtelim.
Albümde “Devamı Var”ı okuyan Gülben Ergen ve Mine Koşan’ın yer almasını çok gereksiz buldum. Hadi, aslında arabesk damarı tadı olan “Allah’ım Neydi Günahım”ı okuyan Mine Koşan’ın en azından güçlü sesi var. Her ne kadar ben arabesk müzikten haz etmesem de bundan memnun olanlar olacaktır ama Gülben Ergen gerçekten “Yüreğimdeki Barış Manço Şarkıları” albümünde yer alan Hülya Avşar kadar göze batıyor. Bu arada itiraf edeyim, çok küçükken Mine Koşan’ın konserini izlemiştim. Bir sirk ya da ona benzer bir şeyde konser vermişti. Diğer çocuklar ona hep bayrak vermişti ve elleri bayraklarla dolmuştu. İşin içinden çıkamayınca gururuna yedirememesinden olacak; artık çocukları iplememeye başlamış ve soğuk davranmıştı. Ben de ona bayrak uzatmıştım ama aldı mı, almadı mı hatırlayamıyorum. Çünkü çok küçüktüm. Hadi oldu olacak, Kayahan’ın albümünde “Atın Beni Denizlere” ile albümün en iyi performanslarından birisini gerçekleştiren Aşkın Nur Yengi ile ilgili konser anımdan da bahsedeyim. 1994 yılıydı. Mercedes Benz’in Hoşdere’deki açılışına gitmiştik. Hilal Özdemir’in konseri ve Mehmet Ali Erbil’in stand-up show’u ile “Değiştir” yarışmasının ardından o yıllarda kariyerinin zirvesinde olan Aşkın Nur Yengi sahneye çıkmıştı. Nefis bir konser vermişti, ben ise onu kameraya çekiyordum. Beni fark edip kamerama bakarak dans edip şarkı söylemişti. Arkamdaki seyircilerin rahatsızlığını fark etmiş olacak ki beni işaret edip “Sen, çekimi kes ve kenara çekil” işareti yapmıştı. Ama ben çekmeye devam ettim. Allah’ın sopası yok tabii, kaset bitmişti. Yine de epey görüntü almıştım. Ama şimdi albümde “Gönül Sayfam”ı söyleyen Ajda Pekkan’ın izlediğim konserinden bahsetmezsem haksızlık olur. Nasıl olsa burası da benim gönül sayfam ve istediğim kadar doldurabilirim. 😛 Umarım önceki köşe yazılarımdan daha kısa olur. 😉 Tarih 29 Ekim 1998… Cumhuriyet’in 75. yıl kutlamaları için Ali Sami Yen Stadyumu’ndaydık. İşte bu çok önemli gecede Erkan Yolaç’ın sunumuyla Burhan Çaçan, rahmetli Adnan Şenses ve Super Star Ajda Pekkan sahne almışlardı. Aslında birçok sanatçı çıkmıştı ama genelde arabesk, fantezi, Türk Sanat Müziği gibi ilgisiz olduğum türlerde olunca çoğunu tanıyamamıştım. Sevmediğim türlerin başımı şişirmesinin ardından Ajda bana ilaç gibi gelmişti. “Bambaşka Biri”, “Haykıracak Nefesim”, “Hoş Gör Sen” gibi klasikleriyle kulaklarımın pasını silmişti. Kayahan’ın albümünde “Büyük Aşkım”ı o büyük ve güzel sesiyle söyleyen Candan Erçetin’i ise 20 Şubat 2010 Cumartesi günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde izlemiştim. Konserden önce ablam ve www.mjturklover.com üyeleri bana sürpriz doğum günü partisi düzenlemişlerdi Michael Jackson posterleriyle dolu olan Benzin Cafe’de… 22 Şubat doğumluyum ama 2 gün erken kutlanmıştı ve çok mutlu olmuştum. Tesadüfen pastayı getirirlerken her gittiğim yerde çaldırmaya çalıştığım ama başaramadığım “Tony Moran’s HIStory Lesson” çıkmıştı. Sitenin sahibi Burçin’in hediye ettiği siyah, parlak taşlardan yapılma MJ siluetinin göründüğü t-shirt ile Candan Erçetin konserine gitmiştik. Candan’ın konseri çok zevkli geçmişti. Kaliteli kadın zaten… Sahneye çıkan iki çılgın tipe rağmen konsantresini bozmamıştı. Asla detone olmamıştı. Albümlerindeki kadar güzel söylemişti. Tek eleştireceğim nokta “Sallasana Mendilini” gibi düğün müziği cover’lar yerine “Ben Kimim?” gibi yeni, “Onlar Yanlış Biliyor” gibi eski ama kendi parçalarını söylese daha iyi olurdu. Onu da orkestra şefi zorlamış zaten. Neyse, biraz daha konser anılarımdan bahsedersem “Konser Hikayeleri” bölümünde yayınlanacak yazım. 🙂 Tarkan, Sezen Aksu, Nilüfer, Emre Aydın’ı da izlemiştim ama onların konser kritiklerini kendi web sitemde yayınladığım için es geçeceğim.
Kayahan’ın vokalistleri Demet Sağıroğlu “Nar Tanem” ve aynı zamanda karısı olan İpek Açar “Mor Menekşe” ile albümde yer almışlar. Tıpkı Nilüfer gibi onların da sesi Kayahan’ın bestelerine çok yakışıyor. Gülşen çok erkeksi sözleri olan “Emrin Olur”a dişilik katmış. Gerçi Kayahan’ın birçok şarkısında bir adamın yazdığı belli oluyor. Sıla “Canım Sıkılıyor Canım”da, Funda Arar ise “Ve Melankoli” şarkısında divalıklarını konuşturuyorlar. Yonca Lodi’nin sesinin de bir Eurovision hiti olan “Gözlerinin Hapsindeyim”de onlardan geri kalır yanı yok ya neyse… Albümdeki tek tanımadığım şarkıcı olan Azeri Lale Mammedova da en sevdiğim Kayahan şarkılarından birisi olan “Kar Taneleri”ni çok güzel söylemiş. Ama yine de ben Kayahan’ın şarkılarında Nilüfer’in tadını arıyorum. İyi ki barıştılar. Belli mi olur? Belki Nilüfer’in bir sonraki rock düet albümü Kayahan’ın bestelerinden oluşur… Yalnız albümün kitapçığındaki görseller de sanki internetten toplanmış gibi… Hatta bir tanesi film afişi… Leonardo DiCaprio’nun muydu neydi? 😛 İkinci albümde kimler olacak ve hangi şarkıları seslendirecekler, şimdiden merak ediyorum ama kesinlikle Şebnem Ferah olmalı… Sezen, Ajda, Nilüfer albümde varken de insanın gözleri ister istemez Nükhet Duru ve Zerrin Özer’i de arıyor…
Kısacası Kayahan, Türkçe Pop Müziği’ne gönül vermiş en büyük ozanlardan birisi ve yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşmuş ve buluşmaya da devam edecek bir müzisyen… Bu albüm de onu kanıtlıyor. Türkiye’nin önde gelen sesleri de Kayahan’a olan saygılarını sunmuşlar. Bu albümü mutlaka arşivinize katın ama orijinal olarak… Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…
NOT: 3 Aralık 2014’te kaleme aldığım bu yazım 4 Aralık 2014’te http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/kayahann-en-yileri-1-albuem-kritii.html adresinde yayınlanmıştır. TST Interactive’de ise 30.12.2014 tarihinde yayınlanabildi. Bu arada “İlk Türkçe Albüm kritiğim” derken kastettiğim şey “Sadece Müzik” sitesi sınırları içerisindeydi. Yoksa aslında ilk Türkçe albüm kritiğim 2013’te www.sebnemferahclub.com sitesi için yazdığım Şebnem Ferah’ın “Od” albümüyle ilgili izlenimlerimdi.
©2014 Sadece Müzik Net / Turgay Suat Tarcan
