“Bu program için sizlere teşekkür ederim. Şimdi gayet iyiyim ve kendimi güçlü hissediyorum. Bildiğiniz gibi, ağrı kesici bağımlılığımdan kurtulmak için ülke dışına çıkmıştım. Bu ilaçlar, bir estetik ameliyat sonrasında kafa derimde oluşan ve çok rahatsız edici ağrılara dayanabilmem için doktor tarafından verilmişti.
Son zamanlarda ortadan kayboluşumla ilgili iğrenç iddialar ortaya atıldı. Hakkımdaki bu iddiaların tümü yanlıştır.
Daha önceleri de ifade ettiğim gibi, içine itildiğim bu korkunç durumdan kurtulabilmek için bu olayın bir an önce açıklığa kavuşmasını diliyorum.
Bu programda, hakkımda ortaya atılan tüm yanlış iddiaları cevaplandırmayacağım, çünkü avukatlarımın tavsiyesine göre ekran, bu savunmaları yapmak için pek de doğru bir yer değil. Ancak ne söylemek istediğime gelince, beni en çok dehşete düşüren konu, medyanın bu inanılmaz ve korkunç olayı her fırsatta kullanması oldu. Bazı medya kuruluşları, bu iddiaları saptırarak ve işleyerek kullandılar.
Hepinizden, beni suçlamadan ya da damgalamadan önce beklemenizi ve gerçeği dinlemenizi rica ediyorum. Beni bir cani gibi görmeyin, çünkü ben suçsuzum.
Bu hafta başında, Santa Barbara ve Los Angeles polis departmanları tarafından insanlığa yakışmayan ve küçük düşürücü bir araştırmaya tabi tutulmak üzere zorlandım. Polis tarafından bana tebliğ edilen bir resmi yazı ile, tüm vücudumun (penis, kalça, kaba etler, kasık vb.) resmi makamlar tarafından soruşturma için açıkça incelenebileceğini ve fotoğraflarının çekilebileceğini öğrendim. Bu sayede bazı renk değişimleri ve lekeler açığa çıkarılabilecekti.
Bu belgenin benden istediği diğer bir şey de, onların tespit edecekleri bir doktora tüm vücudumu kendi rızamla inceletmem ve böylelikle herhangi bir deri rahatsızlığı çekip çekmediğimin belirlenmesine yardımcı olmamdı. Ayrıca hiç bir şekilde bu incelemeye ya da vücudumun fotoğraflanmasına engel olamayacağım da belirtiliyordu. Eğer tüm bunlara itiraz edersem, bu davranışımın yasalar gereği suçluluğum yönünde bir kanıt sayılacağını da eklediler.
Bu, benim hayatım boyunca maruz kaldığım en aşağılayıcı durumdu. Böyle bir şeyin kimsenin başına gelmesini istemem. Tüm bu aşağılık uygulamalara izin verdiğim halde, bazıları yeterli bulmayarak daha derin bir araştırma ve fotoğraflama istediler. Bu tam bir kabustu. Acımasız bir kabus… Eğer tüm bunlar suçsuzluğumu kanıtlamanın tek yolu ise katlanmak zorundayım.
Tüm hayatım boyunca, mutsuz hayat yaşayan binlerce çocuğa yardım etmeye çalıştım. Mutsuz bir çocuk gördüğümde her zaman gözlerimden yaşlar gelmiştir.
Bu iddiaların hepsini yalanlıyorum. Ben suçsuzum. Suçlu olduğum tek şey, dünyadaki yardıma muhtaç çocuklara yardım edebilmek için verebileceğim herşeyimi vermem herhalde. Ben, her yaştan ve her ırktan çocukları ayırım yapmadan seviyorum. Çocukların o masum ve gülümseyen yüzlerini gördüğüm anlar, en mutlu olduğum ve çok gerilerde kalan çocukluğumu yaşadığım anlardır.
Eğer bir sebepten suçluysam, bunun nedeni Tanrı’nın şu sözlerine inanmamdır: “Bırakın çocuklar bana gelsin. Onları engellemeyin, çünkü onlar cennettir.”
Ben Tanrı rolünü oynamıyorum. Ancak, kalbimde Tanrı’ymışım gibi bir duygu hissetmek istiyorum. Vicdanımda hiçbir kötülüğün yükünü taşımıyorum ve biliyorum ki, tüm bu iğrenç suçlamaların yanlış olduğu açığa çıkacaktır.
Suçsuzluğuma inanan tüm dostlarıma ve hayranlarıma bir kez daha teşekkür etmek ve bu olayın üstesinden beraberce geleceğimize inandığımı belirtmek istiyorum. Hepinizi seviyorum. Tanrı sizi korusun. Bye bye!”
BU KONUŞMAYI İNTERNETE KAZANDIRAN SİTE: www.tst.gen.tr
KAYNAK: Blue Jean
NOT: Michael Jackson’ın 22 Aralık 1993 tarihinde CNN ve MTV’de canlı olarak yayınlanan bu konuşmasını Blue Jean Türkçe’ye çevirmiştir. İzinle kullanılmıştır.