Geçtiğimiz günlerde Black Friday indirimlerinde D&R özellikle filmlerde büyük indirimler yapmıştı. Ben de birçok film sipariş etmiştim. Hazır sipariş verirken bir de yeni albüm istetmiştim: “Fikret Şeneş Şarkıları / Kimler Geldi Kimler Geçti CD1″… Sadece ilk albümü satın almamın nedeni Fikret Şeneş anısına bir materyal arşivime katmak istememin yanı sıra albümde yer alan Sezen Aksu, maNga ve Fatma Turgut’un arşivlerini yapmam… “Sadece Müzik” sitesinde zaten her iki albümün de tanıtımı yer almıştı. Ben ise kendi aldığım CD’nin detaylı albüm kritiğini yapmak istiyorum.
Albüm birçok proje albümünde olduğu gibi yine Sezen Aksu ile açılıyor. Bazen “Acaba Sezen Aksu proje albümü tekliflerini A1 sanatçısı olma şartıyla mı kabul ediyor?” diye şüpheleniyorum. Eee, kraliçe bu! Boynumuz kıldan ince majestelerine. 😀 Müzik mafyası olduğuna dair söylentiler de var ama bu kadar duygusal şarkılar yazabilen birisinin mafya olduğuna dair ihtimal vermiyorum. “Tanrı Misafiri” gibi Türk Sanat Müziği tarzındaki şarkıları TSM dinlemediğim için Ajda Pekkan, Zerrin Özer, Nilüfer, Sezen Aksu gibi Türk Hafif Müziği temsilcilerinden dinlemeyi tercih ediyorum. Bu şarkıyı da defalarca birçok şarkıcıdan dinlemiştik. Akla gelen ilk isimlerden birisi Ajda Pekkan tabii ki… Ama Sezen Aksu’nun versiyonu bana biraz zorlama geldi. Gençliğinde söylese bülbül gibi şakırdı şarkıyı tabii ki… Ama büyük hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Ebru Gündeş ve Muazzez Abacı’nın versiyonlarını bile tarzım olmadıkları halde daha çok tercih ederim diyebilirim. Albümü almama vesile olan diğer isimler maNga ve Fatma Turgut ise “Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile” ve “Palavra”nın tarzını tamamen değiştirerek farklı bir boyut kazandırmışlar. Böyle taklit olmayan, kendilerine has coverlar yapan rockçıları çok sevdiğim için bu versiyonlar da hoşuma gitti tabii ki… Ama Ajda Pekkan’ın versiyonu düet olduğu için “Keşke Fatma Turgut erkek konuşmaları olan bölümleri bir rapçiye söyletseydi” diye düşünmeden edemedim.
“Baksana Talihe”yi söyleyen Müge Zümrütbel’i, “Bambaşka Biri”ni coverlayan Serel Yereli’yi, “Son Yolcu”yu yeniden yorumlayan Cem Yenel’i ve Ayten Alpman’dan aşina olduğumuz “Memleketim”in yeni versiyonunu ilk duyduğumda “Ali diye bayan mı olur ya?” diye düşünüp de araştırdığımda erkek çocuğu olduğunu keşfettiğim Ali İnsan’ı açıkçası önceden tanımıyordum. Fakat seslerini beğendiğimi söyleyebilirim. Yenel, “Yetenek Sizsiniz”le adını duyurmuş. Demek ki o sezon pek izlemedim yarışmayı… Gerçekten iyi bir vokalmiş o da… Yereli zaten oyuncuymuş. Ben de Türk dizisi özürlü olduğum için yeni oyuncuların büyük bir çoğunluğunu tanımıyorum zaten… İnsan ise Almanya’da keman çalarak Mozart Ödülü kazanmış bir “Adam Olacak Çocuk”… Asım Can Gündüz’ün kendisi gibi müzisyen olan oğlu Evrencan Gündüz’ün “Nasılsın, İyi misin?” cover’ı ise albümdeki en sevdiğim versiyon oldu şimdilik… Sanki 60’lı yıllarda Elvis Presley’i örnek alan Barış Manço’nun erken dönem eserleri gibi kokuyor. Fikret Şeneş, Ajda Pekkan’la değil de Barış Manço, Cem Karaca ile 60’lı yıllarda çalışsaydı kesin böyle bir tarz ortaya çıkardı.
Candan Erçetin’in “Sevdim Sevilmedim” olarak değiştirdiği “Olanlar Oldu Bana”yı söyleyen Of Aman Nalan yorumculukta daha da ustalaşmış. Bir dönem abartarak yaptığı gırtlak nağmelerini dozunda yapıyor, gerekmeyen yerleri yumuşak söylüyor. Kendisi 10 yıl önce kayıp kliplerini bulup ilk kez YouTube’a koyduğum için bir aracı kullanarak bana teşekkür yollamıştı. Bu da beni onore etmişti. Şarkıcılıkları tartışmaya gerek kalmayacak kadar iyi vokal olan divalar Tuğba Özerk “Aşk Defteri”ni, Leman Sam’ın kızı Şevval Sam ise “Sensiz Yıllarda”yı yine harika söylemiş. “Sensiz Yıllarda”yı şu ana kadar birçok isim seslendirdi. Ajda Pekkan, Ömür Göksel, Tuğçe Özkara, Sinem Vurgeç ve İlker Alcan’dan oluşan Bumerang grubu, Vocavoice, rahmetli Ferdi Özbeğen gibi… Hepsi de güzel söylemişti. Ama bence bu parçayı en şahane söyleyen her söylediği şarkıya farklı bir büyü katan Nilüfer’di.
Bir tribute albümü aldığımda “Kesin en sevdiğim cover şu olur” deyip de hiç beklemediğim isimlerinkini daha çok beğenmem çok karşılaştığım bir durum oluyor. Bu albümde de Evrencan Gündüz’den sonraki en sevdiğim versiyon Rafet El Roman’ın “Anlamazdın”ı oldu. Normalde Ayla Dikmen’in sesine alışmışız. Bayan vokali yerine erkek sesinden şarkıyı bu kadar seveceğimi bilmiyordum. Bundan 40 yıl sonra filan “Issız Adam” gibi bir film yapılsa ve nostalji olarak 2010’lu yılların parçaları çalınsa Rafet El Roman’ın bu şarkısı da kesinlikle konsepte uyardı. Bu arada itiraf edeyim, “Issız Adam”ı hala izlemedim. 😀 Ama tekrar gündeme getirdiği nostaljik şarkıların olduğunu biliyorum. 😉 Hazır El Roman’dan bahsetmişken bir anımdan bahsetmek istiyorum. Tarih 6 Ocak 2017’ydi. AF kontuarı yaparken yanımızda açmakta olan Azerbaycan kontuarının sırasına Rafet El Roman’ın geçtiğini görmüştük ve Merve diye bir arkadaşla gidip fotoğraf çektirmiştik. Çektirmeden evvel “Seni Seviyorum” şarkısını arkadaşlara söyleyerek onun taklidini yapmıştım. Ama dalga geçer gibi değil, onore edecek şekilde… Sonrasında Türkmenistan yapmıştım ve normalde uçağın boarding’ini de yapacaktık ama kar fırtınası nedeniyle o akşam Atatürk Havalimanı’nda hava sahası kapatılmıştı. Birçok sefer zaten önceden iptal edilmişti. İptal edilmeyen uçaklar ise inememişlerdi. Kara yolları da kapanmıştı. O yüzden hem personeller, hem de yolcular havalimanında mahsur kalmışlardı. Bir tek metro işliyordu. Benim de eski evim metroyla gidilebildiği için ben evime dönebilmiştim. Ve havalimanında mahsur kalan yolculardan birisi de Rafet El Roman’dı. İş yerinden arkadaşlarım “Yaaa bütün ünlüler de sana denk geliyor. Biz de Rafet El Roman’ı görmek isterdik!” diye söylenmişlerdi. Ve tabii ki El Roman da uçamayan kar mağdurlarından birisi olduğu için bir yere gidememişti ve cafe gibi sabit noktalarda kalmak zorunda olduğu için o arkadaşlarım da kendisini görüp fotoğraf çektirmişlerdi. Normalde böyle bir şey yaşayan insanlar ünlü ya da ünsüz olsun; fark etmez. Sinirli veya moralleri bozuk olur. Ama Rafet El Roman bütün bu yaşanan olumsuzluklara rağmen sempatikliğinden bir şey kaybetmemiş ve kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen herkesin selfie teklifini kabul etmişti.
Bir yazının daha sonuna geldik. Keşke bu projede Fikret Şeneş’in aranjman şarkıları deyince akla gelen ilk isim Ajda Pekkan da olsaydı. Tamam, çoğu şarkıyı zaten kendi söylemişti ama başkasının söylediği bir Fikret Şeneş şarkısını seslendirebilirdi. “Geceler” adında harika bir aranjman albümü yapan Nilüfer, “Mektubumu Buldun mu?” ile “Hayat Rüya Gibi…” nostalji albümleri yapan Göksel ve sadece “Aranjman 2011” adında bir cover albümü yapmayan, aynı zamanda “Chante Hier Pour Aujourd’Hui” adında Türkçe sözlerle bildiğimiz şarkıları orijinal Fransızca sözleriyle söylediği bir albümü daha bulunan Candan Erçetin de olmalıydı bu albümde… Bu yazımı kritiğimde bahsettiğim Fikret Şeneş, Ayla Dikmen, Ayten Alpman, Asım Can Gündüz, Ferdi Özbeğen’e adıyorum.
NOT: 02.12.2019 tarihinde yazdığım bu yazım ilk olarak 05.12.2019 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/fikret-senes-tribute-albuemuende-kimler-gelip-gecti.html# adresinde yayınlanmıştır.