banner
banner

DR. Strange ve İlluminati

Bildiğiniz gibi uzun zamandır yazı yazmıyordum. Özellikle de film kritiği son zamanlarda hiç yapmıyordum. Aslında her film izleyişimde içimden yazmak geliyordu. Aklımda Spiderman, Matrix, Batman, Morbius gibi filmlerin eleştirisini yazmıştım. Fakat kaleme dökmek için ilham gelmemişti.
Fakat her ne kadar gecikmeli olsa da geçen hafta gittiğim “Doktor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığında” filmi için birkaç satır yazmazsam gerçekten bu kez içimde kalacak. Çünkü hemen hemen her filmde gördüğümüz subliminal mesajlar bu filmde artık bir ileri seviyeye taşınmış. Yazım spoiler içerebilir ama izlemenizi etkilemeyecek şekilde tüm konuyu açmayacağım. Merak etmeyin.
Marvel filmlerinde zaten sürekli masonik simgeler ve mesajlar oluyordu. Bunu herkes anlamıyordu. Araştıran anlıyordu ama bu mesajlara dikkat çekmek istediğimizde de hala komplo teorisi olarak görülüyordu. Hele hele “Avengers” serisindeki dünya nüfusunu azaltıp yeni dünya düzeni kurma çalışmasını gerçek hayatta Corona gibi salgınlarla, son dönemdeki Ukrayna örneğindeki gibi savaşlarla yapma gayretlerini artık çocuklar bile fark etmiştir. “Doctor Strange in the Multiverse of Madness” filminde de şeytani varlıklar, tek gözlü canavarlar, piramit üzeri tek göz sembolleri, boynuzlar, kıyamet tehditi gibi İlluminati örgütünün mesaj yerleştirmeleri var. Ki artık bunlara alıştırıldık. Sıradanlaştırdılar bu mesajları… Fakat bu filmde artık bir adım öteye götürmüşler. İnsanlar ses çıkarmadıkça şovlarını aleni şekilde daha çok yapıyorlar da karşı koyan yok.


Hatırlarsanız “Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok” filminde paralel evren konusu işlenmişti. Hatta önceki Spiderman filmlerindeki karakterler bu sayede bir araya gelip biz sinemaseverlere görsel bir şölen sunmuştu. Best Of gibi bir sinema deneyimiydi. Hatta Doktor Strange de filmde kilit karakterlerden birisiydi. Yeni DR. Strange filminde de bu paralel evren konusu devam ediyor. Örümcek Adam’da Daredevil gibi Yenilmezler’de olmayan diğer Marvel karakterleri bize sürprizler yapıyordu ya… “Doktor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığında” filminde de bu sürprizler devam ediyor. Mesela neden “Yenilmezler”de olmadığına dair meraklarımızın oluştuğu Fantastik Dörtlü takımından kolları ve bacaklarının uzamasıyla hatırlayacağınız Bay Fantastik de var filmde… Çünkü hemen hemen her paralel evrende Avengers’a denk gelen bir süper kahraman topluluğu var. Hatta bu evrenlerden birisi çizgi roman dünyası. “Doktor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığında” filminden hatırlayacağınız bu evrene de çok kısa bir süreliğine uğruyorlar. İşte bahsetmek istediğim durum da burada kendisini gösteriyor. Paralel evrenlerin birisinde Avengers’a denk gelen örgütün adı direk İlluminati! Doctor Strange Thanos’u yenen, eskiden Doktor Strange’leri olan ama kurban eden bu örgütün adını öğrenmek istiyor ve “İlluminati seni gözlüyor” diye cevap alıyor. Daha sonra mason ayini gibi bir yuvarlak masa toplantısı yapıyorlar paralel evrenden gelen bu başka doktorun akibetine karar vermek için… Ama şeytani bir tahtta oturmaları dikkatimizden kaçmıyor. Liderleri de X-Men serisinden hatırlayacağınız Profesör X…

Bir rivayete göre zaten Fantastic Four ve X-Men, Avengers serisine katılacakmış. Guardians Of The Galaxy zaten katılmıştı. Yenilmezler, Galaksinin Koruyucuları’yla çok daha kalabalık olmuştu. Black Panther’in adamları zaten direk ordu gibi. Zaten kalabalık olan X-Men de araya karışırsa artık tüm ana karakterler figüran gibi olur ama rüya gibi bir kadro haline gelir. Heyecanla bekliyorum öyle bir şey olursa diye…


Bu yazımın ayrı bir önemi var benim için… Yıllarca yazılarımı bilgisayarda yazdım. Öyle alıştım. Hatta daha eskilere gidersek kağıda döküp sonradan klavyeden geçirdiğim yazılarım bile olmuştu. Fakat ilk kez cep telefonumdan bir yazı yazdım. Bu arada söylemeliyim ki süper kahraman figürleri koleksiyonuma Doctor Strange ve Captain Marvel da eklendi. Böylece Avengers takımının en popülerleri tamamlandı.


Her yazımın sonunda olduğu gibi bu yazımda da son zamanlarda kaybettiklerimizi anmak istiyorum ama liste biraz kalabalık olacak ne zamandır yazı yazmadığım için… Bu yazımı Antrenör İbrahim Halil Kay, Hollywood oyuncuları Sidney Poitier – Louie Anderson – Betty Davis – William Hurt- Morgan Stevens – Kathryn Kates – Vachik Mangassarian – Robert Breck Denny Jr. – Hardy Krüger – Gaspard Ulliel – Yvette Mimieux – Bob Saget – Dwayne Hickman – Kim Mi-soo – Joan Copeland, Futbolcu Ahmet Çalık, Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi & eski basketbolcu ve TFF Futbol Klasman Temsilcisi Dr. Zaim Alparslan Acar, Sinead O’Connor’ın oğlu Nesta Ali Shane O’Connor, Yeşilçam oyuncuları Bozkurt Kuruç – Fatma Girik – Ayberk Pekcan – Diler Saraç – İrfan Atasoy – Ayten Erman – Hüseyin Elmalıpınar – İbrahim Gündoğan – Aykut Sözeri – Kadir Kök, Meral Yenge, rockçı Meat Loaf, Yönetmen Ertunç Şenkay, Esen Plak’ın sahibi Tuncay Bakırcıoğlu, Ece Erken’in eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Erol Evgin’in ağabeyi Arif Hikmet Engin, Türk Halk Müziği sanatçısı Ahmet Turan Şan, Tanju Okan’ın oğlu Tansu Okan, Köşe yazarı Haydar Dümen, Hakan Kurşun’un babası Kubilay Kurşun, Rumeli türkücüsü Arif Şentürk, Ünlü modacı Vural Gökçaylı, Caz müzisyeni Ahmet Muvaffak Falay, Rock grupları Screaming Trees ve Queens of the Stone Age ile tanınan vokalist Mark Lanegan, divamız Akrep Nalan, Prodüktör Alpay Kazan, Boksör Yavuz Ertürk, Fotoğrafçı Patrick Demarchelier, Şair Emirali Yağan, Çizgi roman kapağı ressamı Aslan Şükür, İlahiyatçı Zekeriye Beyaz, Ressam Balkan Naci İslimyeli, Cristiano Ronaldo’nun oğlu, Beta sahne adıyla tanınan ünlü rapçi Berk Bayındır, Yazar ve sinema araştırmacısı Agah Özgüç, NTV Spikeri Özlem Sarıkaya Yurt, country şarkıcıları Naomi Judd – Dallas Fraizer, Susam Sokağı oyuncusu Emilio Delgado, Arjantinli şarkıcı Diego Verdaguer, ünlü fotoğrafçı Steve Schapiro, caz piyanisti Bobbe Long ‘Beegie’ Adair, seslendirme sanatçısı Peter Robbins, YouTuberlar Melanie Ham – Adalia Rose Williams, Blood grubu üyesi Dick Halligan, Fransız modacı Thierry Mugler, The Ventures grubunun üyesi Don Wilson, hokeyci Clark Gillies, Brezilyalı samba şarkıcısı Elza Soares, basketbolcu Lusia Harris, The Five Satins grubuna üye olan Fred Parris, The Dixie Cups üyelerinden Rosa Lee Hawkins, şarkı yazarları Jon Lind – James Mtume – Marilyn Bergman, oyun yazarı Paul Carter Harrison, rapçi Wavy Navy Pooh, The Bachelorette yarışmacısı Clint Arlis, Ronettes vokalisti Ronnie Spector, beyzbolcu Jean Ramirez, ünlü body buildingci Chris Dickerson, ünlü atlet Deon Lendore, operacı Maria Ewing, Amerikan futbolu oyuncuları Ross Browner – Dan Reeves, Parliament-Funkadelic grubunun kurucularından Calvin Simon, Woodstock festivalinin organizatörü Michael Lang, ünlü yönetmen Peter Bogdanovich, Fransız TV yıldızı olan ikizler Grichka & Igor Bogdanoff ve Big Daddy Weave üyesi Jay Weaver’a adıyorum.


Article Categories:
Sinema
Likes:
0

Leave a Comment