TURGAY SUAT TARCAN: Sizi Ufuk Bigay’la yaptığınız “Bir Numara” düetiyle tanımıştık. Öncelikle 90’lı yıllarla ilgili yazımda bundan bahsetmediğim için özür dileyerek başlamak istiyorum sorularıma… Sizi klip kızı gibi lanse etmek istememiştim. Mansur Ark’a bağlamak için yapmışım bunu… Biraz yanlış anlaşılma oldu yani. Neyse, Ufuk Bigay düetinin ardından “Uçalım mı?” diye klip çektiniz. Ardından ortadan kayboldunuz. Neden böyle oldu? Ufuk Bigay da ortalıklarda yok yalnız… Neler yaptınız bunca sene?
ÇİLER ERBİL: Ufuk Bigay’la yapmış olduğumuz düet, albümün hazırlanma aşamasında aranjörlerimizin ortak olması dolayısıyla ortaya çıkmış bir iş… Albüm de ardından geldi zaten biliyorsunuz. Marmara Üniversitesi’nde müzik okuduktan sonra iç mimarlık okudum ve çizimler, photoshop, fotoğraf derken farklı bir dünyaya girdim ama tabii ki sanattan kopmadım. Çalıştığım alanlar birbirini besledi aslında. Kliplerde sanat yönetmenliği yaptım, albüm fotoğrafları çekip albüm kapakları da tasarladım. Sonra moda ve konsept fotoğrafçılığı ağır bastı.
TST: Zaten sizin çektiğiniz Adrien Brody fotoğraflarını da gördüm internette. Çalıştığınız başka dünya starı oldu mu?
ÇİLER: Dünya starlarıyla çalışmak ajanslar aracılığıyla olabiliyor. Starların konumu ve şartları gereği, Adrien Brody projesi tamamen başka gelişti; firma bir starla çalışmak istiyordu ve Adrien’le iletişimi kurup bütün aşamalarını ben gerçekleştirdim, dolayısıyla baştan sona bana ait olduğu için ayrıca övündüğüm bir projedir.
TST: “Uçalım mı?” klibinde kaslı erkek dansçılarla dans ediyordunuz. Şimdi ise siz de kaslısınız. Body-building ile uğraşıyorsunuz. Fitness yarışmalarına katılmaya karar verdiniz. Bu merakınız nasıl başladı?
ÇİLER: Kendimi bildim bileli sporla uğraşıyorum aslında… Uzun yıllar fitness, bisiklet, vs. derken photoshop’la düzelttiğiniz figürlerde mükemmeliyetçiliğe doğru gidiyor göz ister istemez… Ve insan anatomisi hep ilgimi çekmiştir. Aynaya baktığımda görüntüyle yetinmemeye başlayınca bu alana kaymış oldum. 🙂 Bu tabii işin sadece bir yönü; ayrıca kaslı bedenler özellikle ilgi alanıma girdiği için de tabii ki bu alanda çalışmaya karar verdim. Zaten çok zor olan şartları Türkiye’de daha da zorlaştırıyorlar. Hedefim yarışmak ama bakalım zaman ve şartlar neler gösterecek, birlikte göreceğiz. 🙂
TST: Spor yarışmalarının ardından bir single çıkaracağınızı söylemiştiniz bana. Bu single tek şarkıdan mı oluşacak? Yoksa birkaç şarkıdan oluşan maxi-single mı olacak? Tarzı ne olacak?
ÇİLER: Bu tamamen bir sürpriz olsun istiyorum. 🙂
TST: Yapacağınız bu single yeni bir albümün müjdesi olabilir mi?
ÇİLER: Hayır, hem yıllarca beni hatırlayıp bulan arkadaşlara vefa borcumu ödemek, hem de ikinci ve son kez hiç yapılmamışı yapmak adına çıkartacağım single albüme dönüşmeyecek.
TST: Şarkılarınız çocukluğunu ya da gençliğini 90’lı yıllarda yaşayanlar için fenomen durumunda. Yıllar sonra 4 Yüz “Uçalım mı?” adlı şarkınızı coverladı. Bunun yanında Rockçı Ayşe 90’lı yıllarda bunu birkaç adım öteye götürüp birkaç şarkınızı birden coverlamıştı. Hatta yine önceden sizin söylediğiniz “Gör Bak Neler Olacak?” adlı parçasına sizinki gibi cehennem temalı bir klip çekmişti. Bu yorumları nasıl buldunuz?
ÇİLER: Bütün bu çalışmalarda yine ortak olan aranjörümüz Temel Zümrüt , klip yönetmeni ve söz-müziklerin sahibi Süleyman Yüksel var. Yorumu dinleyenlere bırakmak istiyorum.
TST: İlk çıktığınız zamanlarda sizin tipinizi Madonna’ya benzetenler olmuştu. Onu dinler misiniz? İlham aldığınız sanatçılar var mı? Yeni veya eski dinlediğiniz şarkıcı ve gruplar hangileri?
ÇİLER: Evet, Madonna’ya benzetilmişti ve gerçekten çok severim Madonna’yı… Ama müzikte de, fotoğrafta da kendime örnek aldığım kimse yok. İsim bile aklımda tutamam beni tanıyanlar bilirler. 🙂 Müzik yapamadığım için belki, uzun zamandır doğru düzgün müzik dinlemiyorum ama Duffy’nin sesini çok beğeniyorum bu aralar. Geçmişten dersek; Fairground Attraction, Kate Bush, Prince, Skunk Anansie gibi isimler geliyor aklıma. Bir gün fotoğraf çekemezsem sanırım fotoğraflara da bakamam diye düşünüyorum.
TST: Deniz Arcak, Tuğçe San ve siz techno müziğin Türkiye’deki öncüleri olmuştunuz. Daha sonra her albümde en az 1 elektronik dans şarkısı çıkmaya başlamıştı 90’lı yıllarda… Hande Yener’in “Yalanın Batsın”ı, Yonca Evcimik’in “Günaha Davet”i, Özlem Tekin’in “Yar Bana Varmadı” ve “Yol” başta olmak üzere birçok şarkısı, Aylin Livaneli’nin “Hadi Gel Uzatma”sı, Pınar Aylin’in “Bekletme”si gibi… Günümüzde ise bu bayrağı Bedük ve Mercan devraldı. Sertab Erener bile “Sertab Goes To The Club” adında techno bir albüm yaptı. Bir de DJ’ler pop ve rock şarkılarına remix yapıyor single’larda ya da CD’lerin bonus track’lerinde… Türkiye’de elektronik müziğin konumunu nasıl buluyorsunuz?
ÇİLER: Az önce söylediğim gibi müzik dinlemiyorum, TV izlemiyorum ama Bedük bana göre gerçekten iyi bir proje olarak çıktı karşımıza, hem müzik hem video olarak… Diğerlerine gelince; kişiliklerine uymayan tarzda müzik yaptıkları zaman üste oturmayan kıyafet gibi sırıtıyor olduğunu düşünüyorum, yakışmıyor, inandırıcı olmaktan uzak oluyor.
TST: 90’lar Tansu Çiller’in siyasette faal olduğu yıllardı. İlk ve tek kadın Başbakanımız o olmuştu. O yüzden siz piyasaya çıktığınızda “Çiler” ismini Çiller’e benzetilmek istenen bir sahne ismi sananlar olmuştu. Siz neler düşünmüştünüz bu yorumlardan ötürü?
ÇİLER: Evet, bana Çiller diyen çokça insan olmuştur, hala telefonda ismimi söylediğimde karşı taraf anlamıyorsa, ‘Tansu Çiller tek “l” ile’ diyorum. 🙂
TST: Röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
ÇİLER: Ben de teşekkür ediyorum bu güzel röportaj için, ilginize, yaptığınız güzel çalışmalara ve inşallah karşılaşmak ümidiyle sevgilerimi gönderiyorum.
NOT: Bu röportaj 04.12.2014 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Roportaj/ciler.html adresi için özel olarak yapılmıştır. İzinsiz ve kaynak kullanılmadan kullanımı yasaktır.
©2014 Sadece Müzik Net / Turgay Suat Tarcan
