15 HAZİRAN 2001 CUMA: Bugün Athena konseri vardı. Konserin olacağı yer Beykent Üniversitesi’ydi. O yüzden ablamla onun okuluna gittik. Bungee jumping vardı. Ben şahsen hayatımda ilk kez bungee jumping izledim. Ama kendim hayatta yapmam. Ablamın arkadaşlarıyla tanıştım. Bir de ablamın eski sınıf arkadaşı, Teoman’ın konserinde tanıştığım Yaşar’ı da gördük. “Sizinle takılayım” dedi, birden çığlıklar oldu, herkes sahneye yöneldi. Biz de hemen önlere koştuk. Ama ablam ve arkadaşlarını kaybettik. Yaşar ve ben yalnız kalmıştık. İkimiz eğlendik. Türkiye’nin en büyük gruplarından Athena’dan Gökhan Özoğuz, Hakan Özoğuz, Ozan Karaçuha ve adaşım Turgay Gülaydın’ın yanı sıra saksafoncular filan vardı. Çok iyi bir performans sergilediler. Gökhan çoğu zaman bir bacağını hoparlöre koyarak şarkı söyledi gerçi… “Holigan” şarkısında teker teker 3 büyük takımın taraftarlarına “1-2-yoooouuuuu…” diye tezahürat yaptırdı. Ayrıca “Other Side” gibi coverlar da yaptılar. Bir ara Gökhan’la karşılıklı bakışarak şarkı söyledim gibi oldu resmem… Ne garip bir cümle oldu. En deli taraf bizdik. Hayatımda katıldığım en çılgın konserdi. Çok iyi eğlendirdiler. Hele bir kız vardı, yapmadığı şey kalmadı. Yaşar “Gene o deli karı geldi” diyordu onun için… Şarap mı ne, sürekli bir içkiyi salladılar, baştan aşağı kafama döküldü. Ayaklarım ezilince ayakkabılarım felaket kirlendi. Bu kadar çok zıpladığımı, itilip kakıldığımızı hatırlamıyorum. Sahneye çok yakındık Yaşar’la… Tekrar vurgulamak istiyorum, en çılgın taraf bizim taraftı. O yüzden Athena yatıştırmak için slow şarkılar çok söyledi. Biz “Bazil, Bazil, Bazil!” diye konserin başından beri “Korsanlar Kralı Bazil” şarkısını istedik. İlk önce oralı olmak istemediler ama bu işin ciddi olduğunu anladıklarında Gökhan “Bu şarkıyı her yerde çalmıyoruz. Sanırım burada hep Bazil’ciler var.” diyerek şarkıyı söyledi. İşte konserin en çılgın tarafı şarkının özellikle “Korsanlar Kralı Bazil” olan son tarafıydı. Oradan canlı çıktım. Şanslıyım. Keh keh. 😀 Ama çok eğlenceliydi.
Bir ara herkes “Turgay! Turgay!” diye bağırmaya başladı. Ben boş bulundum, aval aval baktım. Sonra bateristin adaşım olduğu aklıma geldi. Zaten konser bittiğinde Yaşar’la ablamları aramaya başladık ve bir kızın “Turgay! Turgay!” diye bağırdığını duydum. Ben de ablamlar sandım ama değilmiş, yine Turgay Gülaydın’ı çağırıyorlarmış. Ablamla Sanat Merkezi’nin önünde buluştuk. Sonra okulunun çevresini gezdirdi bana… Geldiğimiz yere geri döndüğümüzde yerde şapkamı gördüm. Meğer düşmüş, hiç fark etmemişim. İyi oldu döndüğümüz okulun çevresinde valla… Eve gider gitmez yıkandım, çünkü malum… İçki banyosu yapmıştım. 🙂