KANSERİ YENEN EUROVISION TEMSİLCİMİZ ARZU ECE, ACAPELLA GRUBU KURUYOR!
Eurovision denince akla ilk gelen sanatçılarımızdan birisi olan ve son olarak kanseri yenmesiyle adından söz ettiren Arzu Ece, taa Amerika’da yaşadığı halde bizi kırmadı ve röportaj teklifimizi kabul etti. Bu içten röportajı zevkle okumanız dileği ile…
TURGAY SUAT TARCAN: Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkürler. Sizin gibi deneyimli sanatçılarla röportaj yapınca çok mutlu oluyoruz. Florida’da Türklerden oluşan bir acapella grubu kurmak için girişimlere başladığınızı duydum. Biraz bu projenin ayrıntılarından bahseder misiniz?
ARZU ECE: Rica ederim… Acapella grubu kurmaya karar verme nedenim, Türkiye’nin yurt dışında sadece göbek atıp, tek sesli müzik ile duyurulmasından, hiçbir çağdaş müzik standardıyla bağdaşmayan şekilde tanıtılmasından bir Türk olarak çok rahatsız olduğum içindir. Amerika’da birçok etkinlik ve festivaller yapılıyor. Dünya vatandaşları (ben dahil) Amerikalıların, Latinlerin, Avrupalının çeşitli festival ve eventlerine gidip zevkle müzik dinliyoruz. Ama Türk müziğini ağız burun kıvırmadan, insanların anlayacağı tarzda, Arap müziği çağrıştırmayan bir biçimde tanıtmak amacındayız. Maalesef Türk müziği çok ucuzlatılıyor burada, birçok kişi iyisini bulamadığı için kaderine razı olmuş adeta. Bazı iyi müzisyenler var, ama onlar da işsiz, çünkü anlamayan kesim ilgi göstermiyor ama ben müzisyen olarak müziğimize diğer ülke vatandaşları tarafından zavallı gözüyle bakılmasından büyük üzüntü duyuyorum, bu nedenle ezik ülke müziği formatından kurtarmak istiyorum, en azından ulaşabildiğim topluluklara… 🙂
TST: 1976 yılından beri müzik piyasasında profesyonel olarak çalışmalar yapıyorsunuz. En son 2012’de “Kemo Ağa (Master Chemo)” adında bir şarkıyı internetten yayınlamıştınız. Peki yakında yeni bir albüm yaparak sizi hasretle bekleyen hayranlarınızı sevindirmeyi düşünüyor musunuz?
AE: Aslında profesyonel hayatım daha sonra başladı, çünkü o yıllarda ortaokul öğrencisiydim ve bir yarışmada 1. olup 45’lik plak yapmaya hak kazanmıştım, amatör olarak çalışmalarımı sürdürüp okula gidiyordum. Master Chemo Amerika’da single olarak satılıyor, gelirin bir kısmı ile de kanser savaşçılarına yardım ediyorum. Obama’lar bu nedenle şükran mektubu yolladılar bana. 🙂 Albüm piyasası bitti artık, herkes online bir şeyler yapıyor, anında Youtube’a düşüyor zaten. Hele ki gündemdeki kişilerle aynı kulvarda gibi görünme gereği hiç duymuyorum, hiç lüzum yok, masrafa da gerek yok. Ben bir şeyler yaparsam, zaten ilgilenenler online öğrenirler. 🙂
TST: Kemo Ağa demişken… Çok şükür ki tıpkı Nilüfer, Kylie Minogue, Anastacia, v.s. gibi kansere karşı galip gelen sanatçılardan birisi oldunuz. Fakat maalesef şanslı olamayanlar da var. En son “Bir Dün Bize Yetmez” adlı şarkınızın söz yazarı Kayahan’ı kanser nedeniyle kaybettik. Aslında 2015 yılı birçok ünlüyü aramızdan aldı. Bu konuda duygularınızı öğrenebilir miyiz?
AE: Kurtulacağıma benden başka kimse inanmıyordu, ben inandım ve başardım. Öyle kolay kolay bir yere gitmeye hiç niyetim yok. Oğlum daha 15 yaşında, olmasını istemediğim hiçbir şeyi aklımdan bile geçirmem! Düşündüğünü çağırır yaşarsın, felsefem bu…
TST: Eurovision denince akla ilk gelen isimlerden birisiniz. Son yıllarda Eurovision ve Türkiye arasında bir kriz var. Önce Türkiye, Eurovision’dan çekildi, şimdi ise tekrar katılabileceğimiz söyleniyor. Bu konu ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
AE: Eurovision, benim 2 kez ülkemi temsil ettiğim harika hatıralarımla dolu bir yarışma… Biz yüzlerce, binlerce kişi arasından seçilerek giderken, elenip kalbi kırılmış birçok ünlü veya ünsüz şarkıcı oldu elbette. Ama gerçek bir yarışmanın kaderi böyledir. Sonradan fırsat yakalayıp tepeden torpille seçilip gitmek, yarışıp,bileğinin hakkıyla alan kişiyle aynı tadı asla veremez. Televoting bizim dönemden sonra başladığı için, politik nedenlere kurban gittik, ama biz her zaman sesimizin gücüyle gitmenin gururunu yaşadık ve hatırlandık, şükürler olsun… Umarım bundan sonraki Eurovision’larda, ülkemizin tanıtılmasını engellemeye devam etmezler ve katılma kararı alırlar!!
TST: Kısa bir sinema geçmişiniz de var. Perihan Savaş’ın “Çile” ve Oya Aydoğan’ın “Çile Tarlası” adlı filmlerinde rol almıştınız. Tekrar bir teklif gelse sıcak bakar mısınız?
AE: Aman yok canım, 2 tane filmde sadece hatır için oynadım. Yönetmen Remzi Jöntürk, annemin Levent’te oturan teyzesinin komşusu idi, eşi de beni pek sever ve beğenirdi. Bir aile hatırası bazında 2 tane kısa rolde oynadım. Ama oyunculuk benim işim değil. 🙂
TST: Fatih Erkoç, Kayahan, Harun Kolçak, Rüya Ersavcı, Timur Selçuk, Gür Akad, Aysel Gürel, Mazhar Alanson, Çiğdem Tunç, Sibel Tüzün, Ozan Doğulu, Zeynep Talu, Melih Kibar gibi birçok efsanevi müzisyenle ortak çalışmalara imza attınız. Sizin için en keyiflisi hangisiydi?
AE: Liste çok eksik ama birkaç tane efsanevi müzisyen var tabii ki içlerinde. Valla işe ilk başlarken hep keyifli geliyor tabii, ama sonra bir sürü kıskançlık ve tatsızlıklar da yaşanabiliyor… İşin sonunu sevgili ve saygılı çalışarak getirebildiğimiz müzisyenlerle çalışmak çok keyifliydi. Onlar kendilerini bilirler. 🙂
TST: Hepsini saymaya kalkarsam liste çok uzar diye örnek göstermiştim. Yoksa, haklısınız. Çok daha fazla müzisyenle çalıştınız. Peki beraber çalışmadığınız müzisyenlerden kiminle çalışma yapmak isterdiniz?
AE: Çalışmadığım hemen hemen hiçbir müzisyen yok. 😀
TST: Dinlemekten zevk aldığınız yerli ve yabancı şarkıcı ve gruplar kimler?
AE: Grup olarak Sergio Mendes, şarkıcı olarak da Amy Winehouse favorilerimdir. Genelde Blues ve Latin Jazz’dan çok tat alırım… Türkçe yıllardır hiç dinlemiyorum, sorry… İyi bir şeyler yapıldığında haberi gelir, o zaman dinleriz..
TST: “Ve Kazanan”, “O Ses Türkiye”, “Sesi Çok Güzel”, “Popstar”, “X Factor: Star Işığı”, “Akademi Türkiye” gibi yarışmaları takip etme imkanınız oldu mu? Bu tür yarışmalarla ilgili neler diyeceksiniz? Size de jüri üyeliği teklif edilse ne derdiniz?
AE: Yıllardır Türkiye’de yapılan hiçbir etkinlikten haberdar değilim. Jüri üyeliği teklif edilirse mi? O zaman fikir ediniriz elbette. Zaten sanırım Amerika’daki yarışmaların benzerleri hepsi…
TST: Evet, hepsi aynı format… Türkçe Pop Müziği, en son sizin de en çok faal olduğunuz 90’lı yıllarda günümüzden çok daha iyi yapılıyordu. Gelişen teknolojiye rağmen yeni şarkıcılar, sizin dönemimizdeki ruhu neden yakalayamıyor sizce?
AE: Çünkü iyi müzisyenler ve şarkıcılar bu işi bırakıp gitti, küstürüldü. Eskiden müzisyen demek, adam gibi müzik yapan adam demekti. Şimdi herkes müzisyen ve şarkıcı, bu durumda da müzikalite beklemek boşuna. 🙂 Sevgiler…
NOT: Bu röportaj 13.05.2015 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Roportaj/arzu-ece.html adresi için özel olarak yapılmıştır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanımı yasaktır.
©2015 Sadece Müzik Net / Turgay Suat Tarcan