Müziksiz yaşayamayan herkese yeniden merhaba…
Yaklaşık 1 aylık aradan sonra elime kalemi, son aldığım iki yeni albümden bahsetmek için aldım ama ne yazık ki bu 2015 yılında artık adet oldu her yeni yazımda birilerini anmak zorunda kalmak… Öncelikle size komik gelebilir ama hayvanseverler beni anlayacaklardır. Pamuk Prenses adındaki kedimizi sahiplendiğimiz için evdeki 6 muhabbet kuşu dağıtmak zorunda kalmıştık. http://www.tst.gen.tr/tweety.htm adresinden o kuşların hikayesini okuyabilir, videolarını izleyebilir ve fotoğraflarına bakabilirsiniz. Tweety, Boncuk, Şirin, Calimero ve Yoyo hala yaşıyor ama Ninja ne yazık ki ölmüş. Yeni sahibinden haber geldiğinde çok üzülmüştük. Ama tabii ki insanların vefatı daha kötü oluyor. Örneğin hala apartmanımızdaki komşulardan helvalar gelmeye devam ediyor. Bu 2015 yılı toplu katliam gibi bir şey oldu maalesef… Ünlülere gelirsek eğer, hayatımda gördüğüm ilk Cumhurbaşkanı Kenan Evren vefat etti. Türk sinema dünyası da yasta… Önce Şener Şen’in annesi ve Ali Şen’in eşi olan Mürvet Şen hayatını kaybetti. Sonra Zeki Alasya’nın ölüm haberini aldık ve Ayşen Gruda’nın deyimiyle her evden bir cenaze çıkmış gibi çok üzüldük. www.sadecemuzik.net sitesindeki köşe yazılarımı güncelliğini yitirdikten ve üzerinden uzun zaman (genelde 1 ay geçtikten sonra oluyor) geçtikten sonra kendi kişisel web siteme de aktarıyorum. Tabii ki aktarırken “Keşke yazsaydım” dediğim ya da yazmayı düşünüp de sonra unuttuğum birkaç cümle de ekliyorum. “Tüm Zamanların En İyi Müzikal ve Dans Filmleri” konulu yazımda da Kayahan’dan bahsederken Barış Manço ile aynı karede göründüğü bir fotoğrafı paylaşacaktım ama unutmuştum. Sonra http://www.tst.gen.tr/cinema/muzikal.htm adresine o yazıyı aktarırken ekledim fotoğrafı… O resmi Facebook profilimde kapak fotoğrafı da yapmıştım ve ilk koyduğumda “Acaba bu fotoğrafta bundan sonra kim ölecek?” diye kendi kendime düşünmüştüm ve hasta olduğunu bilmeden Zeki Alasya’ya bakmıştım. Çünkü o fotoğraf karesinde Zeki Alasya da vardı. Bir de geçtiğimiz haftalarda ofiste TV açıktı ve Zeki Alasya’nın bir filmi yayınlanıyordu. Filmde Metin Akpınar doktordu ve Zeki Alaysa bayılınca öldüğünü sanıyorlardı falan. “Eğer Zeki Alasya ölürse bu sahne haberlerde gösterilebilir” diye düşünmüştüm içimden. Malum mu oldu nedir, gerçekten Türkiye’deki sıradaki vefat onunki oldu. Artık Zeki Alasya’yı da efsanevi Türk filmlerini izlerken “Bak, bu da vefat etti”, “Bak, şu da rahmetli oldu” diye saydığımız isimler arasında göstereceğimize inanamıyorum. :'( Tabii ki müzik dünyasında da ölümler devam etti maalesef… Ben Havalimanı’nda çalışıyorum. Uçakta koltuk kalmadığında veya kapasite aşıldığında yolcunun check-in’ini yaptığınızda sistem yolcuyu stand-by listesine alır. Ne zaman bir yolcu stand by’a düşse 5 yıldır Ben E. King’in “Stand By Me” şarkısını mırıldanırım ya da içimden söylerim. Hatta yüksek sesle söylediğim bile olmuştur. Gündelik iş yaşamımda aklıma gelen şarkılardan birisi de Beyoncé ve Jay-Z’nin “Upgrade U” adlı düetleridir. O şarkı da aklıma yolcuları business class’a upgrade yaptığımda gelir. Neyse, konuyu yine saptırdım, asıl konumuza dönelim. Maalesef 2015 Ben E. King’i de almış. Hepsi nur içinde yatsınlar. Allah rahmet eylesin.
Ve işte yazının asıl konusuna gelebiliriz. İki tane harika yeni Türkçe albüm aldım ve şiddetle tavsiye ediyorum. Birincisi Türkçe Rock Müziği’nin prenseslerinden Özge Fışkın’ın “Her Şeyin 1 Zamanı Var” adlı albümü… Zaten Özge Fışkın’ın “Kilitler” adlı ilk albümünü severek dinliyordum. Sadece “Bir Avuç Fotoğraf” adlı albümünü almamıştım, çünkü haberim yoktu çıktığından… Nasıl kaçırdım o albümü? Hala şaşıyorum. Çünkü “Her Şeyin 1 Zamanı Var” albümünün çıktığını öğrendiğimde D&R’dan sipariş verirken “Bir Avuç Fotoğraf” adında başka bir albümünün de olduğunu fark ettim ve tabii ki onu da aldım. Çünkü Özge Fışkın, Türkçe Rock Müziği’nin en güçlü bayan vokallerinden… Sanki double CD’li bir albüm çıkarmış hissi yaşadım ikisini de aldığımda… Ama tabii ki yeni olduğu için asıl eğilmem gereken albüm “Her şeyin 1 Zamanı Var”, çünkü her şeyin bir zamanı var. Kötü espri hakkımı kullanmış oldum, ne güzel. 😀 Neyse, ilk albüm “Kilitler”de Özge Fışkın’ın Eurovision birinciliği dahil olmak üzere uzun yıllar vokalistliğini yaptığı Sertab Erener’in ve Türkçe Rock Müziği’nin Kraliçesi Şebnem Ferah’ın etkisindeydi biraz… Ama artık tamamen kimliğini bulmuş bir durumda, Özge Fışkın gibi söylüyor ve sesi kimselere benzemiyor. Bir tek “Yeraltı” adlı şarkıda aklınıza Şebo gelebilir ama bunun geçerli bir nedeni var, çünkü geri vokallerde Şebnem Ferah var. Şebnem ve Özge zaten çok iyi arkadaşlar, bunu da Özge Fışkın “Ve Kazanan” yarışmasında konuk jüri üyesi olduğunda Ferah’ın ona samimi bir şekilde gülümseyip onu alkışlamasından anlayabilirsiniz. “Her Şeyin 1 Zamanı Var” albümünü dinlerken aklıma 70’ler hard rock’ı geldi. Çiçek çocuklar, İspanyol paça pantolonlar, barış kolyeleri, hippiler filan geldi. Çünkü albümün tarzı, sound’u, gitar çalınışları 70’ler ruhuna çok yakın… Tamamen doğal ve canlı çalınıyor.
İşte ikinci bahsetmek istediğim albümde de tamamen enstrümanlar doğal ve canlı çalınmış durumda… Zaten sanatçı albümün kartonetinde de “Teknolojiden gerektiği kadar faydalanıp, akustik bir kayıt yaptık. Aynı sahnedeki gibi… Arkadaşlarım çaldı, ben söyledim…” diye yazmış. Ama bu albüm rock değil, pop… Evet, albümü alanlar anlamışlardır. Bu albüm Nükhet Duru’nun “Aşkın N Hali”nden başkası değil… Tüm enstrümanlar canlı çalınınca özlediğimiz eski samimi tarzlar akla geliyor ve gerçekten albümü aldığımdan beri her gün baştan sona dinleme ihtiyacı duyuyorum. Müzisyenler zaten usta isimler… Erdem Sökmen’den Erdinç Şenyaylar’a efsanevi Türk virtüözler var. E, zaten ses de Türkçe Pop Müziği’nin 5 yapraklı yoncasından bir yaprağa ait… Diğer yapraklar da tabii ki Sezen Aksu, Nilüfer, Ajda Pekkan ve Zerrin Özer… Daha ne olsun? Aslında itiraf etmem gerekirse bu albümü Nükhet Duru, Şebnem Ferah’ın “Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler” adlı şarkısını coverladığı için aldım ama hiç pişman değilim. Zaten bende “Gümüş” ve Nükhet Duru” adında iki albümü ve “Dostluğa Davet” adında 45’lik plağı bulunuyor. Severek dinliyorum kendisini… “Sevda”yı, “Melankoli”yi, “Yasaksa Yasak”ı ondan daha iyi söyleyebilecek biri var mıdır, bilmiyorum. Nasıl pişman olabilirim ki? Pişmanlık mevzusunu açmamın nedeni “Sil Baştan”ı coverladığı için yakın dönemde Linet’in “Yorum Farkı 2” adlı CD’sini aldığım için pişman olmam… Gerçekten Linet’in “Sil Baştan” versiyonunu çok iyi bulmuştum. Tabii ki kimse o şarkıyı Şebo’dan daha iyi söyleyemez ama şarkı orijinalinden bile daha rock olmuştu ve Linet güçlü bir ses. Ama albümün geri kalanı benim için tam bir fiyasko çıktı, çünkü albümün geri kalanını o tarzda sandığım için yanılmışım. Meğer sıradan bir arabesk fantezi albümüymüş. Arşivime giren arabesk fantezi tarzındaki ilk ve umarım tek albüm Linet’inki oldu maalesef… “Bari Emrah ‘Yağmurlar’ı, Müslüm Gürses ‘Sigara’yı, Kibariye ‘Sil Baştan’ı coverladığı için onları da alsaymışım.. Aynı şey…” diye kendime kızmıştım. Ama Nükhet Duru tamamen kalite kokan bir isim ve Şebnem Ferah’ın cover’ını yapmasaydı da gerçek müziği özleyenlerin arşivine sokmak isteyeceği bir albüm olmuş. Okuyanların hatırlayabileceği üzere, “Sadece Müzik” sitesi için yazdığım Şebnem Ferah konser kritiğimde konsere gelen ünlülerden birisinin Nükhet Duru olduğunu ve Duru’nun “Eski” şarkısında gözyaşlarına boğulduğunu yazmıştım. Hem şahit olduğum o olaydan, hem de Duru’nun CD kartonetinde Şebo’dan “İyi ki var dediğim kadın! Seni, şarkılarını, halini, gamzelerini çok seviyorum Pamuk Prensesim!” diye bahsetmesinden anladım ki o da benim gibi bir Şebnem Ferah Fan! Sadece Şebo değil; daha önceden Cem Adrian, REDD, Sertab Erener, Yüksek Sadakat, Tanju Okan, Selda Bağcan, Ferdi Özbeğen, Zuhal Olcay, Ayten Alpman, Nilüfer, Halil Sezai, Hümeyra gibi isimlerden duymaya alışkın olduğumuz şarkıları yorumlamış usta yorumcu… Mesela Halil Sezai’nin sesinden nefret ederim. Soner Sarıkabadayı ve Sinan Akçıl ile aynı kefeye koyarım ama “Sonbahar” şarkısını Nükhet Duru’nun sesinden duyunca bayıldım. REDD ise takip ettiğim ve her albümünü almaya çalıştığım gruplardan birisi… “Beni sevdi benden çok” şarkılarını da hep sevmişimdir ve Nükhet Duru’nun bir gün o şarkıyı söyleyebileceği aklımın ucundan bile geçmemiştir. Bu arada REDD grubundaki ikizler Doğan Duru ve Güneş Duru’nun soyadlarının Nükhet Duru ile aynı olduğunu da ilk kez fark etmiş oldum. Hazır Nükhet Duru “Aşkın N Hali” adında cover albümü çıkarmışken albümün ismine gönderme yapmak için Feridun Düzağaç’ın “Aşkın E Hali” adlı şarkısını da söyleseymiş. He he. 🙂
Fark ettiğiniz gibi iki albümden de bahsederken Şebnem Ferah’ın adı geçti. Rahatlıkla “Ve Kazanan” konusuna atlayabilirim. Bildiğiniz gibi Şebo’nun Kenan Doğulu ile beraber ana jüriliğini yaptığı “Ve Kazanan” adlı ses yarışması erken final yaptı. Önceki yazılarımda bu yarışmadan bahsetmiş ve kaliteli birçok proje gibi reyting savaşına yenilebileceği ile ilgili korkumdan bahsetmiştim. Haklı da çıktım ve maalesef bu program da kaliteli yayıncılık mezarlığında yerini aldı. Şimdi ise “Sesi Çok Güzel” adlı bir yarışma başladı FOX TV’de… Arabeskçi Sibel Can’a ve nötr olduğum popçu Gökhan Türkmen’e rağmen Türkiye’nin gelmiş geçmiş en güçlü ve kaliteli seslerinden Sertab Erener’in jürideki varlığı beni heyecanlandırmıştı. Yoksa “Ve Kazanan”ın, “Akademi Türkiye”nin boşluğunu doldurabilecek kalitede bir müzik programı mı geliyordu? Ama yarışmayı izlediğimde büyük hayal kırıklığına uğradım. Çok arabesk buldum yarışmayı ve yarışmacıları….
Neyse, bu yazıyı yazdığımda (10.05.2015) Anneler Günü’ydü. Yazımı sonlandırırken başta kendi annem ve Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım olmak üzere tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum!
NOT: Bu yazı 10 Mayıs 2015 tarihinde ilk olarak http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/her-eyin-1-zaman-ve-akn-qn-haliq-var.html adresinde yayınlanmıştır.
©2015 Sadece Müzik Net / Turgay Suat Tarcan