banner
banner

Drake, Nil, Cher ve Aslı 2018’e damgasını vurdu

2018 müzik açısından bereketli geçti. Yeni sanatçılar müzik piyasasına katılırken, uzun zamandır geri dönüşü beklenen deneyimli yıldızlar da bekleneni yaptılar. 2018’in son haftalarını yaşadığımız bugünlerde ünlü rockçı Aslı Gökyokuş, yeni albümü “Dünya” ile rockseverleri mutlu etti. Ben de ne zamandır albüm kritiği yazamıyordum. Taşınma evresinde olduğum için vakit bulamıyordum. Hazır “Dünya” albümüyle ilgili bir yazı kaleme almaya karar vermişken uzun süredir bahsetmek istediğim, arşivimi şenlendiren 2018 çıkışlı 3 CD’den daha bahsetmek istiyorum. Bu CD’ler Nil Karaibrahimgil’in single’ı “İyi Ki”, Cher’in ABBA’ya saygı albümü “Dancing Queen” ve ünlü rapçi Drake’in double albümü “Scorpion”…

2018_kritik_1
Nil Karaibrahimgil’i reklam jingle’ı “Ben Özgürüm”ü ile yıldızı parladığından beri severek takip ederim. Bence kendine has bir tarzı var. Bu da çok önemli bir konu bence… Kimseye benzemiyor, onu taklit etmeye çalışanlar da ona benzemeyi başaramıyor. Şarkı sözlerinden tutun, söyleyiş tarzına kadar özgün bir isim… Popçu diyemeyiz. Rockçı hiç değil ama alternatif sularda yüzüyor. Ben onu Türkiye’de pek temsilcisi olmayan indie türüne daha yakın buluyorum. Bilmiyorum, daha önce benzeten oldu mu ama öyle… 2012’de çıkan “Ben Buraya Çıplak Geldim”den beri albüm çıkarmıyor ama birkaç single çıkardığı oldu. Bunlardan birisi de bu sene çıkan “İyi Ki”… İnşallah bu tekli, yeni bir albümün habercisidir. Rahmetli Melih Kibar hala besteleriyle adından söz ettiren bir isim… Nil Karaibrahimgil’in şarkı yazma yeteneğiyle onun melodileri birleşince ortaya harika bir iş çıkmış. Toplu terapi seansı konseptli ve danslı klibi de ayrıca hoşuma gitti.

Drake-and-MJ
Drake’in çok başarılı bir rapçi olduğunu biliyordum. Kliplerini de görüyordum ama ilgimi pek çekmiyordu. Fakat Michael Jackson ve Paul Anka düeti “Don’t Matter To Me”yi de barındırdığı için 2 CD’li “Scorpion” albümünü satın aldım. Çünkü Popun Kralının bir yayınlanmamış şarkısını daha orijinal olarak arşivime katmak istemiştim. Geçen sene Drake ödül törenlerinde aday olduğu çoğu dalda kazanınca “Bu adamı ne kadar da çok abartıyorlar” diye düşünmüştüm. Hatta Billboard ödüllerinden birisini Michael Jackson’ın oğlu Prince Jackson kendisine takdim etmişti. Albümü alınca Drake’in birkaç şarkıdan ibaret olmadığını ve aldığı ödülleri hak ettiğini anladım.

1_aU-rLXmHoH9rrMeNzoXMpw
Paul Anka, Michael Jackson ile beraber çalışmalar yapmıştı. “This is it” filmi çıkınca şarkının Paul Anka’sız versiyonunu yayınlamışlardı. Paul Anka da sinirlenip şarkının düet versiyonuna kendi albümü “Duets”te yer vermişti. “Love Never Felt So Good” adlı düetleri ise “Xscape” albümünde yayınlanmıştı ama klibi çekilirken şarkının Justin Timberlake’li versiyonu tercih edilmişti. Paul Anka ve Michael Jackson’ın beraber yaptığı ama yayınlanmamış şarkılarından birisi ise “Don’t Matter To Me” idi. Paul Anka, bu şarkıyı Drake’in kullanmasına izin verdi. Anka sayesinde Drake, Michael Jackson ile düet hayalini gerçekleştirmiş oldu. 28151548_2094613820768071_5914095264225820672_nDrake’in bu hayranlığını “March 14” şarkısında da duyabilirsiniz. Şarkıda Drake “She not my lover like Billie Jean but the kid is mine” diyerek Jackson’ın “Billie Jean” şarkısına gönderme yapıyor.
Tabii ki “Scorpion” albümünde başka düetler de var. Hemen hemen her şarkıda birisiyle düet yapmış. Örnek verecek olursak “Emotionless”ta Mariah Carey’nin vokali var. Tabii ki adından da anlaşılacağı üzere şarkıda “Emotion”ın sample’ı var. “Talk Up”ta düet makinesi Jay-Z, Drake’e eşlik ederken “That’s How You Feel”de en başarılı bayan rapçilerinden birisi olan Nicki Minaj var. “Nice For What” şarkısında “The Fugees” grubundan da hatırlayabileceğiniz Lauryn Hill’in solo şarkılarından birisi olan “Ex-Factor”dan sample var. Nicki Minaj, Minaj’ın kavga ettiği Cardi B ve hatta Missy Elliot bile yokken Lauryn Hill vardı ve hem divalar liginde yarışabilecek güçlü bir vokalle şarkı söyleyebiliyor, hem de erkeklere taş çıkartacak kadar iyi rap yapıyordu. Drake de onun hip-hop’a katkısını göz ardı etmemiş demek ki… R&B müziğine katkısı olan bir diğer bayan da rahmetli Aaliyah’tı. Onun da “Is There More” şarkısında “More Than a Woman” şarkısından sample var. Fakat Drake’e “Is There More”da Nai Palm eşlik ediyor. Hatırlarsanız Nai Palm ile 3 yıl evvel fotoğraf çektirmiştim ve “2015 Yılının En İyi Yerli ve Yabancı Şarkıları” derlememde bu anımdan bahsetmiştim.
Bildiğiniz gibi bazı dönemler bazı danslar fenomen olur. “Gangnam Style”, Apaçi müziği, “The Ketchup Song / Asereje”, “Lambada”, “Macarena”, moonwalk gibi… Günümüzün fenomen dansı ise Drake’in şarkısıyla yapılan ve birçok görünmez kazaya da sebebiyet veren tehlikeli arabalı dans oldu. Instagram başta olmak üzere sosyal medyada sıklıkla duyduğunuz o şarkı “In My Feelings” de albümde yer alıyor. Açılış şarkısı “Survival”, Claude Larson’ın “Telex”inden sample içeriyor ama bu şarkının sound’u bana nedense Cartel’in 90’lı yıllarda Barış Manço’dan sample’larla yaptıkları şarkıları hatırlattı. Manço’yu hatırlatan tek şey de bu değildi albümde… “Blue Tint” şarkısını kaydeden adamın ismi Eric Manco’ymuş. Soyadı benzerliğine bakar mısınız? “Peak” güzel bir ballad ve “Ratchet Happy Birthday” yeni bir doğum günü marşı olabilecek potansiyele sahip. Stevie Wonder’ın “Happy Birthday”i, Sertab Erener’in “İyi Ki Doğdun” ve “Senin Mutluluğun Benim Doğum Günüm”ü, 50 Cent’in “It’s your birthday” dediği “In Da Club”ı, Teoman’ın “Bugün benim doğum günüm” dediği “Paramparça”sı, New Kids On The Block’un “Happy Birthday To You”su kendi doğum günümde ya da yakınlarımın doğum günü partilerinde kullandığım şarkılar olmuştu. Değişiklik olsun diye ileride Drake’inkini kullanabilirim.
Albümdeki her şarkıdan bahsetmek delilik olur. Yazı daha da uzun sürer ama bu seneye damgasını vuran şarkılarından birisi olan “God’s Plan”den de bahsetmek istiyorum. Ama şarkıdan değil, klipten… Belki de Drake güzel bir şey yaptığını sanıyor ama bence görgüsüzlükten başka bir şey değil… Maddi durumu iyi olmayan hayranlarını sevindirirkenki görüntülerini bir araya getirmiş. Evet, büyük sevap ama “Ne kadar da iyi biriyim” dermiş gibi bu görüntüleri bir klipte bir araya getirmiş olması hoş değil. Belki o insanlar klipte çıkacaklarını bilmiyorlardı. Belki de çok sıkıştılar ve klipten aldıkları para karşılığında alınan izinle ilgili bir sözleşme imzaladılar. Bunu bilemiyorum ama çevreleri yıllarca bu hallerini gerek YouTube’dan, gerekse müzik kanallarından görecekler. Kendilerini belki de kullanılmış hissedecekler. Drake, hayranı olduğu Michael Jackson’ı yaptığı iyilikler konusunda örnek almak istiyorsa bunu reklam malzemesi olarak kullanmamalıydı. Jackson, gerek kendi kurduğu vakıflar, gerekse başka yardım kuruluşlarına verdiği destekler nedeniyle tanınıyordu ama bunu hiçbir zaman insanların gözlerine sokmadı. Hatta bunu birçok insan öğrenemedi bile. Onu medyanın yarattığı kötü insan imajı ile yanlış şekilde tanıdılar. Eminim yaptığı sevaplar cennette onun yanına kar kalmıştır. Onun günahını alan insanlar da artık öbür dünyada ne yapacaklar, bilemiyorum. İnşallah Drake de “Bak ne kadar da zenginim, insanlara yardım ediyorum” diye gösteriş yapmak yerine Popun Kralını gerçek manada örnek alır da “Heal The World Foundation” gibi bir yardım kuruluşu kurar.

IMG_2527
Cher, bildiğiniz gibi “Mamma Mia!” müzikalinin devam filmi “Mamma Mia! Here We Go Again”de oynamıştı ve filmde seslendirdiği “Fernando” şarkısından etkilenip bu şarkıyı da katarak ABBA’ya tribute albüm yapmaya karar vermişti. Filmle ilgili izlenimlerimi http://www.tst.gen.tr/cher-bir-baska-disko-efsanesi-abbanin-muzikalinde/ adresinden okuyabilirsiniz. Bu kez albümden bahsetmek istiyorum. Albüm birkaç ay evvel çıktığı halde Türkiye’ye yeni geldi. Cher zaten bir diva… “SOS”, “Waterloo”, “Mamma Mia!”, “The Winner Takes It All” gibi ABBA hitlerini onun sesinden dinlemek harika bir deneyim… Fakat favori ABBA şarkım albüme de adını veren “Dancing Queen” olmasına rağmen Cher’in sesine en çok yakıştırdığım ve en beğendiğim cover’ı rock alt yapılı “The Name Of The Game” oldu nedense… Tabii ki “Chiquitita”yı da ayrı bir şenlendirmiş. Madonna daha önceden “Gimme! Gimme! Gimme! (A Man After Midnight)” şarkısından sample alıp “Hung Up” şarkısını yaptığı için Cher’in versiyonunu kullanarak Madonna ile Cher’e fake düet yaptırıp YouTube’a koydular. Madonna’dan haz etmeyen Cher de sinirlenip Adele ve Pink ile düet yapmak istediğini, fakat Madonna ile hayatta düet yapmayacağını açıkladı. Cher’in “Gimme! Gimme! Gimme! (A Man After Midnight)” versiyonunda o sample esnasında Hayley Sanderson olduğunu düşündüğüm bir kadın “Midnight! Midnight! Midnight!” diyor. Sanki psikolojikman bana Madonna o kısmı söylüyormuş gibi geliyor. Son şarkı “One Of Us” ile ilgili bir anımı da anlatmak istiyorum. 90’lı yılların ortalarıydı. Blue Jean dergisinden “Accelerave” adında bir CD kazanmıştım. ABBA tabii ki ailecek dinlediğimiz bir gruptu, fakat “One Of Us” şarkılarını ilk kez bu CD’de duymuştum nedense… Fakat normal versiyonu değil, gerçekten fazlasıyla hareketli olan, 90’lı yılların techno modasına uygun remix’iydi. Bu yüzden şarkının orijinal versiyonu bana her zaman slow gelmiştir. Sanki hareketli olması gerekiyormuş gibi hissetmişimdir hep… Cher’in versiyonunu da tabii ki sevdim ama ilk kez o halini duyduğum için remix versiyonu gibi olsa daha çok mutlu olurdum. 90’lı yıllarda “Now I’m strong enough” diyen Cher yalnız bu kez “You know that I’m not that strong” demek zorunda kaldı. Her zaman genç kalan Cher bile kendini güçsüz hissedecek kadar yaşlandı demek ki. 😉

Asli-Gokyokus
Ve Şebnem Ferah’tan sonra en sevdiğim kadın rockçı Aslı Gökyokuş’a geçebiliriz. Kendisi 2007 yılında çıkan “Söylediğim Şarkılarda Saklı”dan beri albüm çıkarmıyordu. CD formatında çıkardığı en son çalışması ise 2010 tarihindeki “Büyüdük” adlı maxi single’ıydı. 2012 yılında çıkardığı “Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar” ve 2015 yılında çıkan “Üç Cemre” single’larını saymıyorum, çünkü dijital ortamda yayınlanmışlardı. Ve 2018 yılında rockseverleri sevindirdi o da… Tıpkı Şebo gibi o da bu yıl geri döndü… Aslı’nın çıkardığı tüm albümleri severek takip ediyorum ama şu ana kadar yine de ilk çıkardığı “Neresindeyim?”in üstüne tanımıyordum. “Dünya” adındaki yeni albümü ise sanki ilk albümünü yerinden edecek gibi görünüyor. Çünkü best of niteliğinde bir albüm diyebiliriz. Çünkü en sevdiğim şarkısı “Sessizce”yi de barındıran eski hitlerine de yer vermiş albümde zaten… “Ölüm Kapımı Çalmasa da”, “Keşf-i Ailem”, “Su Gibi” ve “Tüm Şehir Ağladı” bahsettiğim diğer Aslı klasikleri… Fakat yeni şarkılar da harika! Bunca yıl beklediğimize değmiş. “Bilmem” şu ana kadar albümdeki en sevdiğim yeni şarkı oldu. Her zamankinden daha güzel söylüyor Aslı… “Anneler Affetmez Sizi” zaten şarkı sözleri nedeniyle tavan yapmış. Türkü formatındaki “Kara Orman” yeni bir Aslı Gökyokuş klasiğinin sinyallerini vermiş. Albüme adını veren “Dünya”, “Seher”, “Ütopya”, “Yanmaya Hazırım” ve “Kanatlarımla Dünyayı Sarsam” ise sert müzik seven rockçıları mutlu edecek. Daha yumuşak rock seviyorsanız “Yaz” ve “Durulur”a kulak verin derim. Göksel yıllar evvel Ferman Akgül ve Teoman ile “Taş Bebek” adında trio söylemişti. Aslı da bu albümünde bir trio yapmış ve yine Ferman Akgül var… Ama “Mış Gibi”deki diğer isim Teoman değil, adını ilk olarak Teoman’ın gitaristi olarak duyuran Nev… Ve enteresan bir dipnot eklemek istiyorum. Bu şarkının ilk versiyonunda Aslı yerine Göksel varmış aslında…
Ve işte hemen hemen her yazımda üzülerek yapmak zorunda olduğum bölüme geldi sıra… Maalesef yine bazı isimleri anmam gerekecek. Fakat son günlerde hayatını kaybeden ünlülerden birisi de olsa Eski Amerikan Başkanı George Herbert Walker Bush’u bu listeye eklemek istemiyorum, çünkü oğluyla beraber tüm dünyaya çok çektirdi. Televizyon ve gazeteci Mustafa Öztoprak, Eski TRT spikeri ve Anadolu Efes’in as başkanlarından Çetin Çeki, Türk eski millî basketbolcu ve atlet Erdoğan Karabelen, efsanevi Marvel karakterlerini yaratan çizgi roman yazarı Stan Lee, Türk Telekom Altyapı Sorumlusu Hakan Yuca, futbolcu ve teknik direktör İbrahim Metin Türel, İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu Uğur Kıvılcım, ünlü televizyon oyuncusu Ken Berry, ünlü manken Kim Porter, boyband LFO’nun üyesi Devin Lima, meşhur country şarkıcısı Roy Clark, yan komşumuz Ayfer Teyze, uzaktan akrabamız Nermin Hala, “Küçük Ev” oyuncusu Katherine MacGregor, “O Ses Türkiye”nin Amerika versiyonu The Voice’da yarışan Beverly McClellan, şair Refik Durbaş ve fitness sporcusu Amanda Blank’e Allah’tan rahmet diliyorum.

 

NOT: 04.12.2018’de yazdığım bu yazım ilk olarak 05.12.2018 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/drake-nil-cher-ve-asl-2018-e-damgas-n-vurdu.html adresinde yayınlanmıştır.


Article Categories:
Müzik
Likes:
0

Leave a Comment