Evet, iyisiyle kötüsüyle bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2015 gerçekten de enteresan bir yıl oldu. Ünlüsüyle, ünsüzüyle birçok insanı 2015’in aldığını daha önceki yazılarımda hep vurgulamıştım. Bırakın Türkiye’yi; tüm dünya karıştı bu yıl… Ama güzel şeyler de oldu. En başta 2 ay evvel, yani 21 Ekim 2015’te “Back To The Future 2” filmindeki gelecek günü yaşadık. Belki uçan arabalarımız yoktu. Belki icat olduğu halde uçan kaykay yaygınlaşmamıştı ama Google gözlüğünden webcam görüşmesine kadar bazı gerçekleşen icatlar da yok değildi tabii ki… Ayrıca o günkü gibi yağmur yağmıştı o gün… Ve bize yıllar evvel “Geleceğe Dönüş 2” filmini izlediğimizde çok uzak gelen geleceği de geçmişte bıraktık ve 2016’ya doğru yelken açtık.
Müzik ve sinema açısından da verimli bir yıl oldu. İzlediğim filmlerin listesini kendi kişisel web sitemin “Sinema” bölümüne, yani www.tst.gen.tr ‘ye koyacağım tıpkı 1999 yılından beri yaptığım gibi… Gerçi sitemin 16 yıllık eski versiyonunu kapattığım için sitem şu an yapım aşamasında… Müzikle ilgili kısımdan ise www.sadecemuzik.net sitesindeki köşemde değinmek istiyorum tabii ki… İlk öncelikle söylemeliyim ki 1991 yılından beri günlük tutarım ve 90’lı yılların ortalarından 2000’li yılların başlarına kadar ajandalarıma özel yıl bittiğinde yılın en iyi şarkılarını her sanatçıdan bir adet olması şartıyla liste yapardım. Belki o listelerimi internete koyarım ileride üşenmezsem… Sonra niyeyse bu şarkı listesi hobimi bıraktım. Fakat 2015 yılındaki şarkıları düşündüğümde tekrar böyle bir liste yapasım geldi. Ve yaptım da…
“2015 Yılının En İyi Şarkıları” listeme geçmeden önce açıklamam gereken birkaç şey var tabii ki… Öncelikle bu liste biraz subjektif. Yani çok objektif olmaya çalışmadım ama ilerleyen yıllarda araştırma yapılırsa yine de kaynak olarak zengin olduğunu düşünüyorum. Yani mesela “Neden Justin Bieber yok? Neden Serdar Ortaç yok? Neden o yok? Neden bu yok?” diye tepki göstermeyin. Ben gerçekten yıla damgasını vurduğunu düşündüğüm şarkılardan beğendiklerimi koydum. Yine sadece kendimle paylaştığım o eski günlük listelerimdeki gibi her şarkıcıdan bir şarkı olması gerektiği kuralını uyguladım. Yoksa Madonna, Janet Jackson gibi bazı sanatçılar çok fazla göze batacaktı, çünkü bazı sanatçıların birçok şarkısı listeye girecekti. Özellikle de Janet Jackson’ın Türkiye’ye henüz gelmeyen albümü “Unbreakable”da çok zorlandım. Bütün şarkılar birbirinden güzel… Kadın best of gibi bir albüm yapmış. Missy Elliot düeti “Burnitup!”‘ı mı koysam, tercihim beni oldukça etkileyen “Promise”den mi yana olsa, yoksa kanımı kaynatan “Night”‘ı mı seçsem derken tercihim bambaşka bir şarkı oldu. Hayır, sandığınız gibi J. Cole destekli klip şarkısı “No Sleeep” listede yer almadı. Meraklanın da listeye bakın. 😛
Evet, listenin zirvesindekilerini gönlümde ayrı bir yere koyduğum için üst sıralara taşıdım. Yani sıralama yaptım ama listenin alt sıradakileri kötü diye aşağılara ittiğimi düşünmeyin. Zaten kötü olanları ve beğenmediklerimi koymadım. Nötr olduklarımı bile koymadım. Bu listeye giren her bir şarkıyı beğenmişim demektir. Şarkıların 2015 yılında çıkmasına dikkat etmeye çalıştım. Yani 2015’e damga vurup da 2014’te çıkan şarkıları elemek zorunda kaldım. Ne kadar çok şarkıyı 2015’te çıktı sanmışım. Emin olmak için Wikipedia’da şarkıların çıkış tarihlerine baktığımda gördüm. Mesela OMI’nin “Cheerleader”ını 2015’te çıktı sanıyordum. Meğer orijinali 2012’de yayınlanmış. 2015’e damga vuran remix’i ise 2014’te çıkmış. Aklıma 2014’le ilgili neler neler geldi valla… Sonuçta “Xscape”, “A.K.A.”, “Forever”, “Me. I Am Mariah… The Elusive Chanteuse” gibi önemli albümlerin; “Chandelier”, “Benim Ol”, “Bailando” gibi hitlerin çıktığı bir yıldı. Keşke geçen sene de böyle bir liste yapsaymışım köşemde… Olsun, zararın neresinden dönersek kardır. Bundan sonra her yıl teenager’lık dönemimdeki geleneğimi bu kez herkesle paylaşarak devam ettirmeye çalışacağım.
Listede görebileceğiniz üzere “Türkçe” ve “Yabancı” diye ayırmadım. Çünkü o zaman yabancı listesi, Türkçe listesinden biraz daha kabarık olacaktı. İkisi ilk bakışta pek simetrik olmayacaktı. Ben daha önceden de söylediğim gibi normalde yeni Türk sanatçı ve gruplarını takip ederken tercihimi Rock’tan yana kullanırım. Takip ettiğim ve halen yeni albümlerini aldığım Türk Popçular ise Türkçe Pop Müziği’nin altın çağını yaşadığı 90’larda çıkanlar… Tabii ki şarkı olarak beğendiğim birkaç şey çıkabiliyor hala ama onlar da zaten aldığım karışık CD’lerde yer alıyorlar. Yani tek şarkı için de koca albümü almak ters geliyor bana… Düşünün 2000 ve sonrası çıkan Türk Popçulardan bir tek Nil Karaibrahimgil, Yalın, Mustafa Ceceli, Mercan ve Bedük’ün CD’lerini almışım; ki son saydığım iki isim popçu sayılmazlar. Elektronik ve alternatif sularda yüzüyorlar. Gerçi Bedük de “Vur patlasın, çal oynasın. Kaldır kolları, oynayalım” diye son yaptığı çalışmada “Eller havaya” tarzına geçerek beni hayal kırıklığına uğrattı. Bunu da belirtmem lazım. Fakat 2015’te Türkçe Pop tarzında iki gencecik yeni isim karışık CD içeriğinde değil; kendi CD’leriyle arşivime girmeye hak kazandılar. Bu iki isim Edis Görgülü ve Çağın Erenoğlu… Zaten listemde de yer aldılar. Türkçe Rock açısından ise çok fazla verimli bir yıl değildi. O yüzden yerli ve yabancı diye ayırmaya pek gerek duymadım. Aslında yabancı olarak da eksilerde çok kalmıştım ama 2015’te ne zamandan beri ilk kez bu kadar yeni şarkı çalan müzik kanallarını izlerken sıkılmadım. Üstelik aynı şarkıları üst üste çaldıkları halde bol bol yabancı klip yayını yapan kanalları izledim. 80’li ve 90’lı yılların sound’larına yakın şarkılar da çıktı. 90’lı yıllarda zaten bol bol müzik kanallarını izlerdim. O günlerin yeni şarkıları bugün birer klasik… 2000’li yıllarda 80’li ve 90’lı yılların nostaljik kliplerini yayınlayan VH1 kanalına sarmıştım ama 2000’li yılların sonlarında ve 2010’lı yılların başlarında biraz sıkıyordu o kanallar. Çok fazla izlenemiyordu ama 2015’te Power TV, NR1 TV, Dream TV gibi kanalları bol bol hiç sıkılmadan izleyebildim. Bu yüzden bu seneye hakim ve artık yeniliklere açık biri olarak listeyi oluşturduğumu düşünüyorum. İşte 40 şarkı ile sınırlandırdığım o liste:
2015 YILININ EN İYİ 40 ŞARKISI
1- ŞEBNEM FERAH – Şemsiyenin Altında
2- MARIAH CAREY – Infinity
3- MARK RONSON feat. BRUNO MARS – Uptown Funk
4- THE WEEKND – I Can’t Feel My Face
5- SIGALA feat. MICHAEL JACKSON – Easy Love
6- JANET JACKSON – Gon’ B Alright
7- MADONNA – Devil Pray
8- ÖZGE FIŞKIN – Yeraltı
9- PITBULL feat. CHRIS BROWN – Fun
10- MACKLEMORE & RYAN LEWIS feat. ERIC NALLY – Downtown
11- EDİS GÖRGÜLÜ – Olmamış mı?
12- MAJOR LAZER & DJ SNAKE – Lean On
13- DIREC-T – Kütürdet Beni Rutubet
14- NÜKHET DURU – Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler
15- CRIS TAB ft. TEFA & MOOX – Englishman In New York
16- KWABS – Fight For Love
17- ADAM LAMBERT – Ghost Town
18- PHARRELL WILLIAMS – Freedom
19- ÇAĞIN ERENOĞLU – Diri Diri
20- FAYDEE – Lullaby
21- NİLÜFER – Hadi Kızlar
22- ELLIE GOULDING – Love Me Like You Do
23- GÖKSEL – Denize Bıraksam
24- ADELE – Hello
25- TEOMAN – Serseri
26- CALVIN HARRIS & DISCIPLES – How Deep Is Your Love
27- MAVİ SAKAL – Naklen
28- RIHANNA feat. KANYE WEST & PAUL MCCARTNEY – FourFiveSeconds
29- MABEL MATİZ – Sarışın
30- KENAN DOĞULU – Aşk İle Yap
31- WALK THE MOON – Shut Up And Dance
32- ROBIN SCHULZ feat. FRANCESCO YATES – Sugar
33- BENNY BENASSI – Aphrodisiak
34- ROD STEWART – Way Back Home
35- LİNET – Sil Baştan
36- BRYAN ADAMS – You Belong To Me
37- NAUGHTY BOY feat. BEYONCE – Runnin’
38- SNOOP DOGG feat. STEVIE WONDER – California Roll
39- LUNCHMONEY LEWIS – Bills
40- GÜLŞEN – Bangır Bangır
Evet, neden Gülşen’in “Bangır Bangır”ını listeye aldığımı merak ediyor olmalısınız. Çünkü çevremdeki tepkilerden anladığım kadarıyla Gülşen seven bazı arkadaşlarım tarafından bile bu şarkı pek sevilmedi. Evet, büyük bir hit oldu, yazları her yerde çaldı ama ne zaman bu şarkının hoşuma gittiğini söylesem çok kötü bir şarkı olduğuyla ilgili yorumlar alıyorum. Ama yine de listeme koymak istedim. Bence yine de yılın en iyi şarkılarındandı. Hoşuma gitti. Gülşen fanı değilimdir. Mesela ben de “Dan Dan” şarkısını sevmedim. Ama itiraf ediyorum, “Bangır Bangır” şarkısı tek tük sevdiğim Gülşen şarkılarından birisi oldu. Klibi de çok eğlenceli. Gerçi “Taklit Türk Klipleri ve Albüm Kapakları” başlıklı yazımda bu klipten bahsetmiştim. Fakat bu kez bu kliple ilgili bir anımdan bahsetmek istiyorum. Air France & KLM kontuarında check-in yapıyorduk arkadaşlarla. Bir arkadaşım başka bir arkadaşın işlem yapmakta olduğu güneş gözlüklü, şapkalı bir kadını göstererek “Bak Gülşen!” dedi… Tanıyamadım, çünkü kendisini iyi kamufle etmişti. Arkadaşın nasıl onu tanıdığına anlam veremedim. Havana’ya gidiyordu. Bir baktım; yanında da Ozan Çolakoğlu, Metin Arolat ve Yasemin Yalçın’ın kızı Eylül Ateşler… Eylül’ü daha önce annesiyle Kanyon’da yemek yerken; Arolat’ı ise Madonna konserinde görmüştüm. Neyse, bu dörtlünün Havana’da ne yapacağını çok merak etmiştim. Kısa bir süre sonra Gülşen’in “Bangır Bangır” klibi çıkmıştı. Küba’da çekmişti klibi… Demek ki klibi çekmeye gidiyordu. Ben böyle düşünüyorum. Çünkü klibin yönetmeni Metin Arolat, şarkının aranjörü ise Ozan Çolakoğlu… Fakat Eylül’ü dansçıların arasında çok aradım ama bir türlü bulamadım. Belki de Gülşen ve dansçılarının danslarının koreograflığını yapmıştır. Kim bilir?
Yazımı sonlandırırken yeni yılınızı şimdiden kutluyorum. Umarım 2016 tüm dünyaya barış, sevgi, sağlık, mutluluk getirir. Çünkü bildiğiniz gibi 2015 epey kötü geçti. Gider ayak 2015 yine yapacağını yaptı. Paris, Bayrampaşa, Mali, Beyrut gibi dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan saldırılarda birçok masum vatandaş hayatını kaybetti. Kusura bakmayın ama ben hiçbir ırk, hiçbir millet için “Bizimkiler ölüyor, biraz da onlar ölsün” diye düşünemem. Hümanist bir insanım. Hiç kimse durup dururken pisi pisine ölmeyi hak etmiyor. Mesela beni Paris’teki saldırılarının birisinin konser salonuna yapılması çok etkiledi. Fransa’daki saldırıdaki ölümlerin çoğu orada gerçekleşmişti. İnsanlar oraya eğlenmeye, müzik dinlemeye gitmişlerdi. Birçok sanatçı ve grup da konserlerini olaydan sonra iptal ettiler veya ertelediler. Patlamaların olduğu sırada Grammy ödüllü Avustralyalı Neo-soul grubu Hiatus Kaiyote ise İstanbul’da konser vermekteydi. Ertesi günü, yani 14 Kasım 2015 Cumartesi günkü durakları ise Paris olacaktı. Fakat terör saldırısı nedeniyle Paris konserlerini iptal ettiler. Paris’e gitmek yerine biletlerini değiştirip Amsterdam’a gitmeyi tercih ettiler. Çok korkmuşlardı. Online check-in yapmışlardı ve müzik aletlerini ve bagajlarını verirken “Yerleriniz ayrı ayrı. İsterseniz yan yana koltuklarla değiştirebilirim” diyen yolcu hizmetleri memuruna “Fark etmez, yeter ki bir an evvel gidelim” demişlerdi. Nereden mi biliyorum? Çünkü o memur bendim! Evet, check-in işlemlerini ben yapmıştım. Daha pasaportlarını elime alır almaz pasaportunda Naomi Grace Saalfield yazan kızı tanıdım. Yanımdaki arkadaşıma “Aaa, ben bu kızı müzik kanallarından tanıyorum. Ünlü bir şarkıcı…” demiştim. Ama biz onu sahne adıyla, yani Nai Palm ile tanıyoruz. Nai Palm’ın suratı üzgün görünüyordu ve gözleri hafif yaşarmış gibiydi. “Fotoğraf çektirsem mi, çektirmesem mi?” diye ikilemde kalmıştım ama üzerindeki Michael Jackson t-shirt’ünü fark edince bu anı ölümsüzleştirmeyi daha çok istemiştim. “Ben de MJ Fan’ım” diyerek fotoğraf çektirmek istediğimi söyledim ve beni kırmadı. Hatta Paris’teki saldırılar nedeniyle morali bozuk olduğu halde fotoğraf için gülümsedi de… Her ne kadar fotoğraf çekmesi için cep telefonumu verdiğim grup elemanlarından bir tanesi bizi bir türlü çekemese de, birkaç kez deneme yapsa da Nai Palm hiç bıkmadan aynı pozu tekrar tekrar vermişti. T-shirt’ü daha iyi görünsün diye de gerinmişti. Çok güzel bir anı oldu benim için ama keşke böyle acı bir olay yaşanmasaydı da onları Paris’teki konserlerine gönderebilseydim. Son yazımdan beri de ünlüler camiasından ünlü tiyatrocu Erol Alpsoykan, efsanevi oyuncu Atilla Arcan, bir zamanlar dayımın mesai arkadaşı olan karikatürist Sinan Gürdağcık, Motörhead grubunun vokalisti Ian Fraser “Lemmy” Kilmister ve duayen gazeteci Leyla Umar hayatını kaybetti. Aslında medya camiasından başka büyük isimler de vefat etti ama hepsini saymaya kalkarsam konu sapabilir. Ve maalesef son yazımdan sonra birkaç akrabamız ve bir iki komşumuz daha vefat etti. Allah hepsine rahmet eylesin. “Seneye görüşmek üzere” diye en çok yapılan soğuk espriyle yazımı bitiriyorum. Hadi, 2015 terk et bizi artık… 2016, sakın ha aratma 2015’i! Hoşça kalın!
NOT: Bu yazı 23.12.2015 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Turgay-Suat-Tarcan/2015-yilinin-en-iyi-yerli-ve-yabanci-sarkilari.html adresinde yayınlanmıştır. “Sadece Müzik” sitesindeki köşe yazılarımdaki photoshop’lu görselleri yaptığı için Gökhan Sisova’ya teşekkürü bir borç bilirim.