Ünlülerin ölümlerine her zaman üzülmüşüzdür. Fakat bazı kayıplar vardır ki, işte o vedalar diğerlerinden daha farklıdır. Hayatımızın bir dönemine damga vurmuşlardır. Gittiklerinde çocukluğumuzdan, gençliğimizden bir parça gitmiş gibi olur.
İşte evvelsi gün de o kara haberlerden birisini aldım. The Cranberries’in vokalisti Dolores O’riordan’ın vefat ettiğini arkadaşımdan öğrendim. Yemek yemek üzereydim, bir yandan da Cuba Gooding Jr.’ın “Aldanış” adlı filmini izliyordum. Dolores’i ne kadar çok sevdiğimi bilen Mert ansızın o sırada şarjda olan telefonumdan beni aradı ve acı haberi verdi. Ne diyeceğimi bilemediğimi söyledim. Ölümü yakıştıramadığım ünlülerden birisiydi. Ve birçok arkadaşımdan WhatsApp ve Messenger aracılığıyla özel mesajlar geldi. Bana kötü haberi bildiriyorlardı ama ben zaten öğrenmiş ve kahrolmuştum. Benden yalnızca 10 yaş büyüktü. Yani ölmek için çok gençti. O kadar çok severdim ki konserine de gitmiştim. Konser izlenimlerimi #WorldTradeCenter yazımdan okuyabilirsiniz. Rock dünyası bir divasını kaybetti. Nur içinde yatsın.
Yaklaşık 16 yıl evvel The Cranberries’in konserine gittiğimde Dolores’e Blue Jean dergisinden bir sayfayı pankart niyetine göstermiştim ve bu sayede rahmetlinin dikkatini çekmeyi başarmıştım ve bana bakmıştı… Konser kritiğimde hala sakladığım o konser hatırasının görselini koymamıştım. Meğer onun ölümüyle ilgili düşüncelerimi aktarırken paylaşmak varmış. Aslında duygularımı kelimelere tam olarak dökemiyorum. Bu yazıyı yazarken “Stars – The Best Of 1992-2002” adlı CD’sini dinliyorum ve o güzel sesin susmuş olabileceğine inanamıyorum. Öldükten sonra genç nesilden onu tanımayanlar olduğunu fark ettim ve şaşırdım. Şebnem Ferah nasıl Türkiye’de bir rock divasıysa, Amerika’da karşılığı Amy Lee olması gibi İrlanda’nın Şebo’su Dolores O’Riordan’dı diyebiliriz. Tüm dünyayı salladı, özellikle de 90’lı yıllarda “Zombie” ile… Yine sallayacaktı. Ama kısmet olmadı. Seden Gürel’in “Zamansız çekip gittin” şarkısı gibi zamansız kapandı Dolores’in gözleri…
Konser anılarımı daha önceden yazdığım için tekrar yazmayacağım ama “Zombie” şarkısı ile ilgili bir anımı kaleme dökmek istiyorum. 7 Nisan 2013 Pazar günü Nişantaşı Cumhuriyet Parkı’nda Zombie Walk etkinliği vardı. Ben de gitmiştim. 5 TL’ye kol bandı aldıktan sonra zombie makyajı yapmışlardı bana… Böylece zombie olmuştum. Evvelki sene son dakikada katıldığım ve bu yüzden sadece üzerime kan döktürdüğüm organizasyonda giydiğim ve kanlı (yani boyalı) bıraktığım Puma t-shirt’üm ve kotumun yanı sıra korsan şapkamı ve organizasyondan 3 gün evvel aldığım kırmızı ceketimi giymiştim. Bende zaten Bad rozeti vardı ama yolda görünce organizasyonda takmak için tekrar almıştım. İyi ki de almışım, çünkü bir öncekini nereye koyduğumu hatırlamıyorum. Belki de kayboldu, bilemiyorum. Neyse, beklerken o parktaki çay bahçesinde gözleme yemiştim. Organizatörlerden olan arkadaşım Tayfun Genç epey ilgilenmişti. Organizasyona bir rock CD’si gerekiyordu ve ben de evvelsi günü hazırlamıştım CD’yi… Müzik bilgisi olan kişiler playlist ile görevlendirilmişti ve rock tarzı da bana verilmişti. O rock CD’sini diğer organizatör Gökhan Akar’a vermiştim. Kendi istedikleri halde vakit olursa çalabileceklerini söylemişlerdi ama ben en azından The Cranberries’in “Zombie” şarkısının çalınması gerektiğini söyleyip organizatörleri ikna etmiştim. Bu yüzden yürüyüşten önce düzenlenen Zombie partisinde getirdiğim CD’den sadece “Zombie”yi çalmışlardı ama en az “Harlem Shake” (dünyanın ilk zombie’li Harlem Shake’iymiş), “Gangnam Style”, “Thriller” ve “Beat It” kadar sükse yapmıştı. Katılımcılar adeta coşmuştu. Şebnem Ferah’tan da 3-4 şarkı çalmışlardı. En beğendiğim makyajlar cenini dışarı fırlamış hamile zombie ve yüreği dışarı fırlamış çocuk olmuştu. Bana ilginç gelen sahneleri videoya kaydetmiştim, çünkü Michael Jackson & Diana Ross düeti “Eaten Alive”a klip yapacaktım. Hem yürüyüşte, hem de parkta benimle epey fotoğraf çektiren olmuştu. Sonra Taksim’e gidip Burger King’de yemek yemiştik ve ardından bara gitmiştik. Neyse, “Eaten Alive” klibimin başlarında “Zombie” çalınca katılımcıların nasıl tepki gösterip şarkıya eşlik ettiğini görebilirsiniz. Dolores O’riordan’ın anısına tekrar paylaşmak istedim. Nurlar içinde uyusun.
“Zombie” şarkısıyla ilgili yakın geçmiş anılarımdan birisi de Smule Sing! Karaoke uygulamasında bu şarkıyı söylememdi. Dolores O’Riordan’ın anısına karaoke uygulamasında o şarkısını söylediğim videomu da paylaşmak istedim. 12 ay evvel, yani tam 1 yıl evvel yapmışım bu karaokeyi… Kötü söylüyorum ama keyif alıyorum şarkıdan… Fark edeceksiniz…
Her ne kadar The Cranberries’in en meşhur şarkısı “Zombie” olsa da Dolores O’Riordan’dan acı haberi aldığımdan beri içimde “Linger” sürekli çalıp duruyor. Nedense “Zombie” ve çok sevdiğim diğer The Cranberries şarkılarından bile daha çok… Vakitsiz gidişi hepimizi üzdü. Her şeyden önce o bir anneydi. Sonra en büyük rock efsanelerinden birisiydi.
Bildiğiniz gibi ölüm nedeni güya ailesinin özel isteği üzerine açıklanmadı. Dolores, yeni Dünya düzeni kurmak isteyenlere karşıydı. Zombie’yi biraz da onların dünya düzenine karşı yazmıştı. Bu yüzden ben biraz da illuminatiden şüpheleniyorum yine. Zaten YouTube’da yine bununla ilgili videolar çıkmaya başladı bile. Haberlede ansızın öldüğü yazılıp çiziliyor. 46 yaşında bir insan ansızın ölmez. Mutlaka bir nedeni olmalı ama kılıfına uydurmayı başarırlar yine… Merak etmeyin. Londra’daki Hilton Hotel’inde hayatını kaybetmiş ve şüpheli bir ölüm değilmiş. Neden şüpheli olmadığı vurgulanıyor? Biz de çok inandık ya? Nedense bu ölümler bir otelde ya da evlerinde yalnızken oluyor. “Zombie” klibini izleyin, neden o tarikatı rahatsız ettiğini anlarsınız… Stüdyoda okuma yapıyormuş. Müziğe geri dönme hazırlığı yapıyormuş. Tıpkı “This is it” gibi yarım kaldı. Sektöre geri dönmesini istemediler.
Dolores’le aynı gün “Dondurmam Gaymak” filminden tanıdığımız oyuncu Turan Özdemir de vefat etti. Ayrıca bugün solo çalışmalarıyla da tanınan Grup Vitamin’in vokalisti Gökhan Semiz’in 20. ölüm yıl dönümü… Allah hepsine rahmet eylesin…