banner
banner

Makina ve Beyaz Show’da TST

13 Ağustos 2007 Pazartesi günü web sitemin “Medyada TST” bölümüne tek sayfada “D Spor, BJK TV, CNN Türk, Kanal D’de TST” başlığı altında bazı çalışmalarımdan ve röportajlarımdan örnekler sunmaya başlamıştım. O yıllarda televizyonculuk yapıyordum tabii ki… Daha sonra web sitemin yeni versiyonuna da aynı şekilde tek link altında paylaşmıştım ve 24 Ocak 2016 – 15 Aralık 2017 tarihleri arasında 863 kişi de görüntülemişti. Fakat o sayfanın karmaşıklığı beni rahatsız etmeye başladığı için 10 gün evvel sayfayı sildim. Daha düzenli kategorilerle o videoları yakın gelecekte paylaşacağım ama ilk olarak o bölümdeki uyumu bozan bir videoyu ayrı olarak paylaşmak istedim.

Doğan TV Center’da çalışmaya başladığımdan beri birçok Makina ve Beyaz Show’u çıplak gözle seyretme şansına sahip olmuştum. Zaten stüdyoları ortak kullandığımız için dekorlarını neredeyse her gün görüyordum. 2006-2007 yayın döneminde seyirci olarak gittiğim programlar da oldu… İşte ilk gittiğim Makina ve Beyaz Show’a seyircilerin arasında göründüğüm için ayrı bir önem verip video yapıp YouTube’da paylaşmışım… Hatta 22 Kasım 2007 – 25 Aralık 2017 tarihleri arasında 8,387 kişi bu videoyu izlemiş. Okan Bayülgen’in arkasının sağ üstündeki gözlüklü benim… Beyazıt Öztürk’ün konuştuğu gencin çarpraz sol üstünde, arkada görünen de benim… Reklamlarını Facebook’taki “Mert Zaim” adlı fan sayfasından izleyebileceğiniz kuzenim Mert de bir ara seyircilerin arasında görünüyor.

Bu videoda sadece seyirci olduğum için öylesine hazırladığım video, o sayfanın konseptine uygun değildi. Ama bildiğiniz gibi konser, festival, sinema, müzikal, sergi gibi bazı aktivitelerle ilgili izlenimlerimi web sitemde yıllardır paylaşıyorum. Ben de anı olsun diye o programlarda edindiğim izlenimleri paylaşmak istedim.

10 Şubat 2007 Cumartesi gününü 11 Şubat 2007 Pazar gününe bağlayan geceydi. D Spor ve BJK TV’deki işlerimi halletmiştim. Yani gün boyu Doğan TV Center’da çalışmıştım. Akşam daha bizim yayın bitmemişken “Makina” davetiyesi sözünü verdiğim kuzenim Mert ve 4 arkadaşı (sadece Oben ve Müslüm’ün adlarını hatırlayabiliyorum) stüdyo tarafına varmışlardı. Onları kafeteryaya yönlendirip işime devam etmiştim. Saat 21:00 olduğunda onların yanına gitmiştim. Saat 22:30’a kadar beklemiştik. Aslında çalışan olduğum için benim personel kartım da vardı. İstediğim yere gidebilme özgürlüğüm vardı ama diğerleri ellerinde davetiyeleri tutunca benim arkamdan gelememişlerdi. Ben de yanlarına gitmiştim. Yalnız bırakmayayım diye onlarla birlikte beklemiştim. İçeri girince istediğimiz yere oturacağımızı sanıyorduk ama öyle olmadığını görünce boşu boşuna en önde beklediğimizi anlamıştık. Yine de minderlere değil de, koltuklara oturduğumuz için şanslıydık.

168973_120335898039783_3855739_nSaat 00:15’te Okan Bayülgen’in “Makina” adlı programı başlamıştı. Aslında yayına girmeden evvel bizimle konuştuğu halde onu ilk kez görüyormuş gibi yapmıştık. İlk geldiğinde bile kimse böyle yapmamıştı. Adeta rol kesmiştik. Okan Bayülgen, programın başında “Stüdyoda programı izlemek, evde izlemeye benzemez. Evde bisküviyi çaya batırıp izlemek daha keyiflidir.” demişti de inanmamıştık. Saat 3’lere, 4’lere kadar hiç hareket etmeden, popomuz terleyerek, uykumuz gelerek, her yerimiz ağrıyarak, dışarı çıkamayarak programı izlemiştik. Pestilimiz çıkmış, mahvolmuştuk. Kimi “Çişim geldi” diyordu, kiminin sigara krizi tutmuştu, kimiyse susamıştı.

Neyse, epey Kanal D ekranlarında görünmüştük. Çünkü tesadüfen tam da Okan Bayülgen’in göründüğü kamera kadrajının arkasında yer almışız da haberimiz yokmuş. Okan Bayülgen’in telefon eden seyircileri aşağılaması beni çok rahatsız etmişti ama millet alkışlamıştı. Çok yağcı olduklarını düşünüp sinir olmuştum. Bir sürü ünlü konuk vardı. Ulaş Ay, Nejat İşler, “Barda” filminin ekibi, Hakkı Devrim, Of Aman Nalan, Ece Gürsel, İpek Tuzcuoğlu, Eylem, Melis Danışmend’in solisti olduğu ÜçNoktaBir grubu, Kürşat Başar, Serdar Akar, Serdar Orçin, Hakan Boyav, Melis Birkan, Erdal Beşikçioğlu, Nurcan Akad, Son De Cuba, Ayılar grubu, Makina oyuncuları ilk aklıma gelenler… Hepsini sayamadım.

Eve geldiğimde saat 5’e geliyordu. Mert ve arkadaşları çok teşekkür etmişlerdi. “Program bu sefer çok sıkıcıydı. Klip arkası bile yapmadılar” demelerine rağmen çok mutlu olmuşlardı. Birkaç saat uyuduktan sonra tekrar Doğan TV Center’da işimin başına dönmüştüm. Orada kalıp uyusaydım daha mantıklı olacaktı. Yorgunluktan ölmüştüm.

30 Mart 2007 Cuma günü gittiğim “Beyaz Show” izlenimlerimi ise zaten #FerhatGöçer konseri sayfasında paylaşmıştım.


Article Categories:
Medyada TST
Likes:
0

Leave a Comment