Dün akşam (21 Kasım 2009 Cumartesi) Ece, Önder, Enver ve ben, TODES adlı dans grubunun saat 21:00’de Türker İnanoğlu Maslak Center’da başlayan müzikal gösterisine gittik. Alla Duhova tarafından 1986’da St.Petersburg’da kurulan “TODES DANS GRUBU”, Michael Jackson, Mariah Carey ve Ricky Martin gibi dünyanın en ünlü sanatçıları ile birlikte çalışmış ve sahnede birlikte müthiş performanslar sergilemişler. Mariah Carey’nin de hayranıyım, fakat Michael Jackson’ın dansçıları olduğunu öğrendiğimde çok heyecanlanmıştım. Barış Ağabey sağolsun, bana 4 tane davetiye vermişti. Michael Jackson’ı yaşarken hiç göremedim. Bir kez olsun konserine gidemedim. Fakat en azından bazı dansçılarını canlı olarak izleyeceğim için bir nebze olsun kendimi avutmaya çalıştım. Bu sene Michael Bolton, Duman, Nine Inch Nails, The Prodigy ve ABBA GOLD’u canlı olarak izlediğim halde internete uzun uzun yazmak yerine sadece günlüğüme yazmayı tercih etmiştim, fakat sırf Michael Jackson ile çalışma fırsatı yakaladıkları için senenin 260 günü yurt dışı turnelerinde büyük bir başarı ile gösterilerini sürdürmekte olan TODES topluluğunun gösterisini yazmak istedim. Elbette ki bir Michael Jackson Tribute beklemiyordum, çünkü gösterinin açıklamasında “TODES’’ dansının, break dans, buz pateni ve balenin karışımı olduğu yazıyordu ama sonuçta profesyonel bir müzikal izleyecektim. Daha önceki senelerde de Grease’i izlemiştim ve tadı damağımda kalmıştı. Seviyorum galiba müzikalleri…
Neyse, Önder’lerle Beşiktaş İskelesi’nde buluşacaktık. Yoğun sis vardı. Ayrıca Beşiktaş – Fenerbahçe derbisinden dolayı yoğun bir kalabalık vardı. Taraftarlar, polisler falan… Sis nedeniyle vapur ve deniz otobüsü seferleri iptal olmuş. Zor zar tekne bulup geldiler. Onlar gelene kadar bir kitapçıda gezdim ve ne zamandır aradığım gettyimages tarafından derlenen 1970’ler kitabını sırf The Jackson 5 da var içinde diye aldım. Artık onlardan ümidi kesmiştim ama yetiştik. 9’a çeyrek kala falan oradaydık. Michael Jackson’ın dansçıları olmaları hangi dönemde bu işi yaptıklarını aramızda tartışmamıza neden oldu. Önder der “Ben internette okudum, Michael’ın tekerlikli sandalyede yaptığı Remember The Time performansında çıkmışlar”, ben derim “Yok, onlar yaşlanmıştır. Ben Vatan Gazetesi’nde okudum. 1999 yılındaki yardım konserlerinde yer almışlar”, Ece der “Bence HIStory turnesindeki dansçılardır”, bir türlü fikir birliğine varamadık yani. Fakat Dangerous kostümüne benzeyen eldivenli siyah takım elbiseyle yaptıkları dansın karegrofisi Ghosts filmindeki 2 Bad’in karegrofisiyle neredeyse aynıydı. Bu da bize “Acaba Ghosts filminde de mi vardılar?” dedirttirdi.
Gösteriye gelmeden evvel internet sitelerinden giriş gösterileri olan Kuğu Golü Balesi ve break dance sentezini izlemiştim ve çok beğenmiştim. Buz dansı gösterisi de bekliyordum ama sanıyorum şartlar uymadı. Yine de hint ezgili oryantal danstan hip-hop’a, 80’li yıllar popundan tangoya, lirik danstan Chicago tarzı müzikale, “They Don’t Care About Us” misali askeri hareketli danstan komedyenliğe, flamenkodan sarhoş dansına aklınıza gelebilecek her türlü dansı yaptılar. Kostümleri çok hızlı değişiyorlardı. 30’lu yıllar gibi giyinirken bir anda rengarenk 80’li yıllar kıyafetleriyle çıkabiliyorlardı, demin örnek verdiğim her dansa uygun bir kostümleri vardı. Işık sönüyor, kayboluyorlardı, 1 saniye sonra ışık yandığında yerlerini o sırada arkada kostüm değiştiren arkadaşları yer alıyordu. Sihirbazlık gösterisi ya da masal deyin, bir ara kendimi hayal dünyasında hissettim. Hele lastik vücutlu bir adam ters yüz oldu, kafasını nasıl yaptıysa 360 derece döndürdü. Dans ederken bir yandan ip atlamaları, onlar yokken ışık gösterisinin müziğe uygun dansı görülmeye değerdi. Rihanna’nin “Don’t Stop The Music”ini de çaldılar, böylece Wanna Be Startin’ Somethin’den sample’lar ve arkada Michael Jackson’ın “Whoo whoo, heee heee” diye haykırışları da müzikalde yer almış oldu çaktırmadan… Havada takla atıyorlar, vücutlarının her yerini oynatıyorlar, her türlü dans tarzını hiç şaşırmadan layığıyla yerine getiriyorlar, gerçekten Michael Jackson neden onlarla çalışmış, anlayabiliyorsunuz. Birkaç tanesinin tipi (uzun boylular) bize tanıdık geldi. Herhalde arşivimizdeki Michael Jackson konserlerinden olmalı…
Gösteri bittiğinde çok üzüldük. O kadar güzel ve etkileyiciydi ki, çabuk bittiğini sandık. Bis yaparlar diye ümit ettik ama bu bir konser değildi, dans gösterisiydi. “Benimle Dans Eder misin?” yarışmacılarını küçümsemeye başladık bunları gördükten sonra… Gösterinin sonunda dünyanın en büyük koreograflarından biri olan grubun kurucusu, Vladimir Putin tarafından büyük ödüle layık görülen ve yaratıcılıkta zirveye çıkan 10 kadından biri seçilen, Rusya’nın 1980’li yıllarda yetiştirdiği buz pateni yıldızlarından Alla Duhova da sahneye çıkıp seyirciyi selamladı. Sanatçı, TODES’in koreografisine kendi kişiliğini katarak, klasik dansla modern dansı artistik buz patenindeki tecrübeleriyle birleştirerek dünyada eşi benzeri olmayan bir stil yaratmıştır ve ‘’ALLA DUHOVA DANS İMPARATORLUĞU’’nu kurmuş. Bugün Rusya’da “TODES” sadece popüler bir dans grubu değil, aynı zamanda “TODES GEZEGENİ” olarak adlandırılan büyük bir akımmış. Bazı bilgileri Biletix’in sitesinden alıyorum da 😀
Neyse, saat 00:00 olduğunda Balans’ta DJ Marty MCFly, nam-ı diğer Fırat San’ın düzenlediği 90’lı yıllar partisindeydik. Sabahlara kadar eğlendik. Tüm stresimizi attık. Bazı Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları da maçtan sonra soluğu partide almışlardı. Fenerbahçe’liler moral buluyordu, Beşiktaş’lılar da galibiyeti atkılarla, formalarla kutluyordu. Ben ise 00:00’dan sonra tarih 22 Kasım’ı gösterdiği için 22 Kasım 1999 günü kurduğum web sitem www.tst.gen.tr ‘nin 10. yıldönümünü kendi kendime kutlamış oldum böylece… Bu arada Çarşı Grubu’nun arasında bizim Koray da varmış, dolmuş durağunda karşılaştık. Bugün aynı partide olduğumuzu fark edip şaşırdık.
TURGAY SUAT TARCAN
NOT: Bu yazı 22 Kasım 2009 tarihinde ilk olarak Milliyet Blog ve Enivicivokke sitelerinde yayınlanmış olup günlük yazısı işlevi de görmektedir.
