Tüm TST Interactive ziyaretçilerine selamlar;
Uzun zamandır hiç yazı yazacak ilham gelmiyordu yaşadığımız zor günler yüzünden… 2015’in kötü geçtiğini söylerken 2016 geçen seneyi arattı valla… Son yazımdan beri kayıplar devam etti. İlk önce 22 yaşındaki şarkıcı Christina Grimmie sahne aldığı Orlando’daki Plaza Live adlı kulüpten çıkışta hayranlarına imza verirken öldürüldü. Arabesk müziğinin sevilen isimlerinden Hüseyin Altın, ünlü kaleci Turgay Şeren, Kerim Tekin gibi sanatçıları müzik dünyasına kazandıran eski Yeni Türkü elemanı Halis Bütünley, müzikallerin altın çağının sanatçısı Gloria DeHaven, ünlü ressam ve sahne tasarımcısı Acar Başkut ve dünyaca ünlü tarihçi Prof. Halil İnalcık vefat etti.
Turgay Şeren’e özellikle değinmek istiyorum, çünkü benim isim babamdı. Nur içinde yatsın. O kadar ünlülerle falan fotoğraf çektiren ben; D Spor’da çalışırken o zamanlar neredeyse her gün o GS TV’de yorumcu olarak çalıştığı için kendisini görmeme rağmen hiçbir zaman kendisine “Benim adım sizin adınızdan geliyor” deme cesareti bulamadım. Fotoğraf çektirme ricasında bulunmadım. Hayatımda yaşadığım en büyük pişmanlıklardan birisidir… Niye çekindim ki? Adımın nedeni olan kişiyle bir daha karşılaşma şansı bulamayacağım.
Bir de Halis Bütünley’den de bahsetmek istiyorum. Kayahan vefat ettiğinde bir Altın Kelebek Ödül Töreni fotoğrafı paylaşmıştım, çünkü Barış Manço ile aynı karede görünüyorlardı. Daha sonra o fotoğraftan ilk ölecek kişinin Zeki Alasya olacağını ben tahmin ederken; bir sonrakinin Levent Kırca olacağını iş yerinden bir arkadaşım tahmin etmişti. Bu tahminlerimizin isabetli çıkmasından sonra ofiste bahsettiğim fotoğrafa bakıp “Acaba 5. kişi kim olacak?” diye tahminlerde bulunmaya çalışmıştık. Bu kez hiçbirimizin tahmini tutmadı ve hiç aklımıza gelmeyen bir isim olan Halis Bütünley’i kaybettik. 6 yıl evvel Kral Pop TV’de Kerim Tekin anısına bir program yapılmıştı. Benim de demeç veren kişiler arasında olduğum bu programda mikrofona konuşan ünlülerden ikisi Kayahan ve Halis Bütünley’di. Facebook’ta anılarımda görünce tüylerim diken diken oldu.
En önemlisi de Nice’den Münih’e birçok yerde gerçekleşmeye devam eden terör saldırıları dünyayı çok etkiledi. Özellikle de Fetö’cü askerler tarafından 2,5 hafta evvel yapılan darbe girişimi nedeniyle hayatını kaybeden şehitlerimiz bizi yıktı. Fakat millet kazandı ve bu hain plan bastırıldı. Gerçekten kime güveneceğimizi şaşırır olduk. Bundan 3 yıl evvel polis halka biber gazı, fişek ve kurşun sıkıyordu; bu kez ise tek güvenilir dayanağımız sandığımız askerler silahsız vatandaşları öldürdü. Neyse ki Türk ordusunda şu an temizlik yapılıyor… Başka sektörlerde de… Benim evimi de F-16’lar çok sallandırdı. Patlamalar falan duyduk. Bir yandan onların sesleri; öbür yandan martıların çığlıkları, ezan ve sela sesleriyle karıştı… Kötü bir gece geçirdik o gün… Psikolojimiz alt üst oldu. Ama demokrasiye halkın sahip çıkması, hangi parti olursa olsun; ülke olarak kenetlenmemiz biraz umutla doldurdu içimizi… Ben sadece polis ve sivillerden değil; tatbikat ya da terör alarmı gibi bahanelerle komutanları tarafından kandırılan masum jandarmalardan olan erlerden de şehit olanlara üzüldüm. İnşallah artık bu son olur…
Neyse, aslında bu yazıyı Rising Star Türkiye nedeniyle yazmak istiyordum. Konu saptı. TRT Müzik kanalının bile haber yayınlandığı bugünlerde kafa dağıtmak için Power TV, Dream TV gibi tematik kanalların yanı sıra sadece eğlence programı yapan, haber bülteni hiç olmayan, bombalama olaylarında bile Survivor’ı yayınlayan TV8’i de açıyoruz bazen… İnsanın içi bunalınca kafayı boşaltmak istiyor. Gerçekten üst üste haber insanın içini karartıyor. Ara sıra böyle şeylere de ihtiyaç var. Ama bu tür programların da bir aldatmaca olduğunu fark ediyor musunuz? Bilmiyorum. İnsanlar normalde görmek için gözlük takar. Görmemek için tuhaf gözlükler takan ve Türkiye’nin Elton John’u (ya da Lady Gaga mı demeli?) olma yolunda ilerleyen Yılmaz Morgül’den “O Ses Türkiye” yarışmasından çıkan tek star İrem Derici’ye uzanan bir jürisi olan “Rising Star Türkiye”deki yarışmacalara bildiğiniz gibi TV8 Yan Ekran uygulaması aracılığıyla oy atabiliyoruz. Fakat geçen sene de, bu sene de her yolu denedim. Farklı zamanlarda sevmediğim yarışmacılar dahil herkese “Evet” oyu verdim. Hiç fotoğrafım dev ekranlı duvarda görünmedi. Alt kısımdaki vesikalık fotoğraflar bölümünde de… 
Siz gerçekten inanıyor musunuz, bilmiyorum ama ben test ettim ve onayladım: bence oylar da, ekranda gördüğünüz profil fotoğrafları da fake; yani sahte! Uygulamaya Facebook üzerinden üye oluyorsunuz. Bu durumda o fotoğraflar da Facebook profil fotoğrafları olmalı. Ama hepsi de vesikalık fotoğraf gibi… Bu kadar muntazam profil fotoğraflarının bir arada olması sizce mümkün mü? Kimi sevgilisiyle ya da eşiyle fotoğrafını koyar (ki araya bir iki tane serpiştiriyorlar şüphe çekmesin diye), kimi bir manzara fotoğrafı koyar, kimi boydan ya da yandan fotoğrafını koyar, kimi sevdiği ünlünün, çocuğunun ya da beslediği ev hayvanının fotoğrafını koyar. Efektli resim koyanlar da cabası… Neden o tür fotoğraflar göremiyoruz sizce? Onlar önceden ayarlandığı için olmasın?
Eğer o uygulamanın gerçek olduğuna inanıyorsanız siz de Yılmaz Morgül gibi etrafı göremeyen tuhaf at gözlükleri takıyor olmalısınız. Hatta geçen sene bir keresinde Twitter’dan öğrendim. Uygulama göçtüğü halde oylamalar devam etmiş. Bu da çok güzel bir sesin %70’e gelemediği halde standart bir sesin neden patladığını açıklıyor bence… Yine de başka şeyler düşünmek için iyi oluyor bu tür programlar… Ama bu kadar derin meseleler varken illuminaticiler tarafından yurt dışında insanları hipnotize etmek için tasarlanan bu tür yayınlara çok da kaptırmamak gerekiyor. Gelecek yazıda kötü şeylerden bahsetmemek dileğiyle…
