Tüm TST Interactive ziyaretçilerine selamlar;
Göksel ve Athena’yı birden fazla gördüğüm için midir nedir? 2005 yılında gittiğim konserlerini web siteme aktarmam için 2016 yılını beklemem gerekiyormuş. Kusura bakmayın. Ama zaten günlük tuttuğum için sıkıntı yok. Yine sıcağı sıcağına okumuş gibi olacaksınız. Bu arada Earth, Wind & Fire’ın kurucusu Maurice White da hayatını 2016’nın ilk günlerinde hayatını kaybedenlerden biriymiş. Bunu Doksanlar’ın en iyi parti şarkılarını yazarken atlamışım. Özür dilerim. Haberim yoktu ki… Birkaç yıl evvel konserini izlediğim Stevie Wonder, geçtiğimiz günlerde 2016 Grammy Müzik Ödülleri’nde onu anınca öğrenip şaşırdım. Nur içinde yatsın. George Gaynes’ı ise 2016 film listesinde anacağım zaten. Ayrıca Ankara’daki terör saldırısını şiddetle kınıyorum. Neyse, zaman makinesine atlayıp 2005’e gitme vakti!
13 MAYIS 2005 CUMA: Bugün okulda Bahar Şenliği vardı. Programın üzerinde “3. Bahar Şenliği” diye yazıyor ama bize göre bu ilk bahar şenliği… Çünkü ilk kez okula ünlü geldi. Evvelki sene de Haluk Levent gelecekti, fakat o iptal olmuştu. O yüzden o sayılmaz. İKÜ’de konser veren ilk popüler ünlüler Göksel ve Athena olacaktı. Tam son senemizde bir Bahar Şenliği yüzü görebildik.
İlk önce yemek yedik. Ben susamlı tavuk parçaları yedim. Sonra sınıfça yeni binada, yani Bahar Şenliği’nin yapılacağı yerde buluştuk. Ben, Mustafa, Neco, Hakan ve Sinan zıplama tellerinde zıpladık. Sol göğsümü bir yere sertçe çarptım. Bu yüzden takla atmaya cesaret edemedim kafamı da çarparım diye… Gün boyunca göğsüm ağrıdı. (2016’dan parantez: Meğer göğsümde ezik oluşmuş. Hastahanede röntgen çektirince belli olmuştu. Sancılarım devam etmişti çünkü… Ama doktor sadece merhem vermişti, çünkü göğüs kafesi kırılınca bile alçıya alınamayan bir noktaymış…)
Programda ön gruplar olarak Kung Fu, Suitcase, Kolpa ve Spitney Beers yazıyordu, fakat sadece 1 tane ön grup çaldı. Hangisi olduğunu bilmiyorum, fakat Spitney Beers olmadığı kesin… Çünkü daha önce onların konserine gitmiştim. (2016’dan bir parantez daha: Spitney Beers grubu ÜçNoktaBir olarak başarı kazandı. Diğer gruplar da kendi isimleriyle tanındılar. Rahmetli arkadaşım Fırat San ise Suitcase grubuna baterist olarak girmişti…) Tanıyorum henüz albümleri olmadığı halde… Neden gelmediler, bilmiyoruz ama bir baktık, Göksel 19:30’da sahnede… Programda 20:30 diye yazıyordu. Herkes şaşırdı. “Neden çıktı bir anda?”, “Aaa, Göksel gelmiş!” gibi muhabbetler oldu. Herkes sahne önüne koşturdu. Berk, Zeynep ve ben en önden yer kaptık. Ben en önün en orta
sını tercih ettim. Göksel de sahneye gelince “Sahnenin önünde kimse yok” diye üzülmüş ve şaşırmış. Sahnenin önüne birden herkes koşmaya başlayınca üzüntüsü sevince dönüşmüş. Göksel için “Çok güzel” lafı söylendiği zaman abarttıklarını düşünürdüm. “Öyle aman aman bir güzelliği yok ki, çirkin de değil, fakat abartılacak bir şeyi yok” derdim kendi kendime… Meğer çok yanılmışım. Göksel televizyonda göründüğünden bin kat güzelmiş.
Neyse, işin magazin tarafını bırakalım. Göksel “Günün Birinde” ile başladığı konserine yoğun istek üzerine zaten konser içinde iki kere söylediği “Karar Verdim” ile bitirdi. Bunlar dışında “Sabır”, “Firar”, “Allı Pullu”, “Uykusuz Her Gece”, “Sakın Gelme”, “Bi Seni Konuşurum”, “Bir İhtimal”, “Niyet”, “Depresyondayım” gibi sevilen şarkılarını ve cover’ları söyledi. Gerçekten çok güzel bir konserdi. Göksel’in konseri çabuk bitti gibi geldi. O kadar iyiydi yani. Bu, Göksel’in konserine ilk gidişimdi. Zaten hep Göksel’in bir konserine gitmek istiyordum. Kısmet bugüneymiş.
Athena çıkana kadar
Şebnem Ferah’ın “Kelimeler Yetse…” adlı albümünü sırası karışık bir biçimde çaldılar. Nedeni basitti. Seyirci Şebnem Ferah’ın şarkılarına olumlu reaksiyon göstermişti. Sanki gerçekten Şebnem Ferah gelmiş gibi coşuyorduk ve hep bir ağızdan şarkıları söylüyorduk. DJ de bunu fark etmiş olacak ki Athena çıkana kadar en iyi oyalama yönteminin bu olacağını düşünmüş olmalı. Bir ara Kültür Lisesi’nin kızları da dans show yaptı. Gerçekten güzel dans ettiler. İki sene üst üste şampiyon olmuşlar galiba. Gerçekten hak ediyorlarmış. Yabancı dansçılara taş çıkarttırıyorlardı.
Bir iki Şebo oyalamasından sonra Athena sahneye geldi. Bu onları üçüncü izlememdi. İlk kez saksafonsuz çaldıklarını gördüm. O yüzden değişikti benim için… Ayrıca yeni çıkacak albümlerinden epey çaldılar. Bu 
yüzden de benim için değişik bir Athena konseri oldu. Yalnız onları pek mutlu görmedim. Herhalde yakın bir tarihte babalarını kaybetmelerinden olacak. Yeni şarkıları dışında “Aşk Meşk Yok”, “Bak Takılmana”, “Other Side”, “Yaşamak Var Ya”, “Sen de Yap”, “Öpücük”, “d.i.h.o”, “An”, “For Real”, “Tam Zamanı Şimdi” gibi bildik şarkıları söylediler. Sonra onlara da Göksel gibi plaket verdiler.
Konserler erken başladığı için erken bitti. Yani 11’lerde bitti. Dijital fotoğraf makinemin ve cep telefonumun içine aldığım hatıralarla birlikte oradan ayrıldım ve evime döndüm. Yalnız yeni binayı kıskandım ha… Yeni bina süper… Yürüyen merdivenler bile var. Kocaman bir yer… Atari salonu bile var. Ama bizim bölümü oraya almadılar ki… Nasıl geldiysek öyle gidiyoruz…
