Michael Jackson’ın ölümü spor camiasını nasıl etkiledi?
Elvis Presley, Marilyn Monroe, Freddie Mercury, Kurt Cobain, James Dean, Frank Sinatra, James Brown, Jim Morrison, Janis Joplin, River Phoenix, Heath Ledger veya aklınıza gelebilecek dünya çapındaki diğer efsaneler… Hiçbirinin ölümü geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Michael Jackson’ın ölümü kadar ses getirmedi. Hiçbirinin ölümünde 13 bin kişi toplanıp dansını yapmadı. Hiçbirinin ölümünden sonraki ilk doğum gününde tüm dünyadaki hayranları aynı saatte ışık açıp kapama eylemi gerçekleştirmedi. Ölümüyle bunu tek başarabilen ise yaşarken bile onların rekorlarını kıran Michael Jackson oldu. Michael Jackson ölümüyle sadece sanat camiasını değil, tüm branşları sarstı. Spor Turco bir spor sitesi olduğu için biz Michael Jackson’ın ölümünün spor camiasını nasıl etkilediğini işleyeceğiz. Ama önce ilginç bir tesadüften bahsetmek istiyorum.
Yüksel Aytuğ adlı ağabeyimiz 29 Temmuz’da “Zap’tiye” adlı köşesinde yıllardır benim de dikkatimi çeken “Michael” isminde olanların başarılarına (örneğin “Geleceğe Dönüş” adındaki efsanevi filmin başrol oyuncusunun adı Michael J. Fox’tur) dikkat çekmişti:
“Müziğin efsanesi Michael Jackson, basketbolun efsanesi Michael Jordan, Formula 1’in efsanesi Michael Schumacher, yüzme havuzlarının efsanesi Michael Phelps… Bugün doğan erkek çocuklar için isim önerim: Mikail!..“
Öncelikle eski bir boksörün oğlu olarak genetik olarak spor camiasının içinde sayılan (ki babası Joseph Jackson bu gücünü maalesef Michael başta olmak üzere öz oğulları üzerinde de kullanmıştır) Michael Jackson’ın adaşı olan Michael Jordan ile “Jam” klibi çektiğini hatırlatmak isterim. Gerçekten de Sayın Yüksel Aytuğ’nun da vurguladığı gibi “Michael” isminde olanlar nedense kendi alanlarında bir numara oluyorlar. Dikkat ederseniz Aytuğ’un Michael Jackson dışında belirttiği isimler hep sporcu… Gerçi dans da spordan sayıldığı için ve Jackson da performansını sahalarda gösterdiği için tıpkı basketbol, motor sporları ya da yüzmede olduğu gibi Michael Jackson’ı da sporcu sayabiliriz. Ama tabii ki müzik sektörü bambaşka bir sektör… Demin de söylediğim gibi Michael Jackson, adaşı Michael Jordan ile “Jam” adında bir klip çekmiştir. Bu klipte Michael Jordan’la beraber basketbol oynayan ve klibin sonlarında Jordan’a dans etmeyi öğreten Michael Jackson, Magic Johnson’ı da “Remember The Time” klibinde oynatmıştır. Hatta 7 Temmuz 2009’daki anma töreninde konuşmacılardan bir tanesi de Magic Johnson’dır… Kobe Bryant ise Michael Jackson’ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirmiş, favorisini belirlemesini isteyenlere Jackson’ın tüm şarkılarını sevdiğini söyleyerek tercih yapmamıştı. Kısacası Michael’ın ölümü NBA camiasını derinden etkilemişti. Zaten biraz ırkçı olan Amerika’da siyahlar kendilerine zamanında iş verilmediği için müzik ve spor sektöründe yükselmişlerdir, fakat Michael Jackson; Barack Obama ve Oprah Winfrey’den önce ilk tabuları yıkan Afrika kökenli Amerikalı olmuştur ve Martin Luther King’in hayalini gerçekleştirmede ilk adımı atmıştır.
Gelelim futbola… Biliyorsunuz ki, spor camiasından olsun, sanat camiasından olsun, önemli bir insan vefat ettiği zaman o kişinin tuttuğu takım pankartlar açar, tezahüratlar yapar, anma klipleri yapar, rakip kulüpler ise sadece resmi web sitelerinden başsağlığı mesajı yayınlamakla yetinir. Fakat Michael Jackson’dan bahsediyoruz. Afrika kökenli bir Amerika’lı olan Michael Jackson, bir İngiliz takımı olan Exeter City FC’yi tutuyordu, hatta 2002’de arkadaşı Uri Geller ile beraber maçını izlemeye bile gitmişti. Tabii ki Michael Jackson’ın seyirci olarak bile bir sahaya gitmesi olay yaratıyor. Örnek verelim. Michael Jackson, 1999 yılında arkadaşı Mohamed Al Fayed’in sahibi olduğu Fulham’ı desteklemek için Craven Cottage’da oynanan Fulham – Wigan Athletic maçını izlemeye gider. Siyah beyaz Fulham atkısı takarak VIP tribününde oturur. Stadı dolduran taraftarlar ise maçı bırakıp 90 dakika boyunca Michael Jackson’a tezahürat yaparlar. Gördüğünüz gibi Michael Jackson tuttuğu takımı Exeter City FC’nin yanında Fulham’ı da desteklemiştir. Fakat onun Exeter City taraftarlığı, bir başka İngiliz takımı olan Bolton Wanderers’ın West Ham United’dan transfer ettiği 24 yaşındaki Anton Julian Ferdinand’ın Sunderland’a atacağı gol sonrası Michael Jackson’ı anmak istemesini engellemedi. Ferdinand, Reebok Stadı’nda oynanan o maçta gol atamadı, hatta Sunderland o maçı Darren Bent’in golüyle 1-0 kazandı ama Ferdinand’ın ilerleyen günlerde bu dileğini gerçekleştirmemesi için bir neden yok. Çünkü Ferdinand, The Sunderland Echo’ya yaptığı açıklamada “Hayatını kaybetmeseydi kendisiyle Londra’da tanışma imkanım olacaktı ama kısmet değilmiş. Jackson benim için bir idoldü. Umarım o golü atabilirim, şu anda tek hayalim bu” şeklinde konuşmuştu. Bir diğer Ferdinand’a geçelim. Manchester United ve İngiltere Milli Takımı’nda oynayan Rio Ferdinand ise Michael Jackson hayatını kaybetmeseydi, “No. 5¨ adındaki kendi yaşam dergisi için Jackson ile röportaj yapacaktı. Hatta Jackson’dan bir tebrik telefonu aldığında: “Telefonu aldığımda sarsıldım. Bu gerçekten bir sürprizdi. Onunla bir sonraki baskı için bir röportaj yapmak istiyordum ve bunun için beni konserlerinden birine, sahne sonrası bu konu hakkında konuşmak için davet etti. İlk sahip olduğum albüm ‘Bad’, bu herşeyi açıklıyor. Bu albümü Peckham’da yaşarken almıştım ve ‘Bir gün bu adamla tanışabilir miyim?’ diye düşüncelerim vardı” şeklinde açıklama yapmıştı. Maalesef Jackson’ın ömrü “This Is It” turnesini gerçekleştirmeye yetmediği için Rio Ferdinand’ın hayali de gerçekleşemedi.
Bu noktada bir parantez açmak istiyorum. Ülkemizde de ünlülerle aynı soyadı taşıyanların o ünlünün adını çocuğuna koyması gibi, yurt dışındaki Jackson soyadlı ailelerin 60’lı yıllardan beri sahnelerde olan Michael Jackson’ın adını çocuklarına koymalarından ünlü sporcular da pay almıştır. Örneğin Shrewsbury Town takımının oyuncularının birisinin adı Michael Jackson, Santos’dan El Nacional’a transfer olan orta saha oyuncusunun adı ise Michael Jackson Quiñónez Cabeza‘dır. Blackpool’da da Michael Jackson adında bir defans oyuncusu bulunmaktadır.
Ülkemizde kulüplerin yaptığı anmaları zaten çoğunuz biliyorsunuz, ama bilmeyenler için özetleyeyim. Galatasaray’dan henüz direk bir anma çıkmadı, fakat Michael Jackson’ın Türkiye’deki fan kulüpleri MjTurkFan, Michael Jackson Türkiye ve Enivicivokke’ye üye olan hayranları, Jackson’ın öldüğü gün Taksim’deki anmalarını Galatasaray Lisesi’nin önündeki Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiler. Michael Jackson’ın ölümünden en çok etkilenen taraftarlar ise Beşiktaş’ın Çarşı grubu oldu. Çarşı’lı taraftarlar, ilk olarak Beşiktaş’ın çarşısında siyah olarak doğup, vitiligo adındaki cilt hastalığı nedeniyle renk pigmentlerini kaybederek beyazlayan, fakat estetikle beyazladığı sanılan Michael Jackson’ın anısına “Hayatının yarısını siyah, yarısını beyaz geçiren Büyük Beşiktaş’lı Michael Jackson: ruhun şad olsun” diye yazan dev bir pankart astılar. Ardından Londra’da yer alan Ulusal Galeri Müzesi’nin duvarına “ÇARŞI Loves M.J.” diye yazdılar ve büyük bir fan olarak benim de Türk bayraklı bir pankart astırdığım, Michael Jackson’ın Los Angeles, Belair 100 N. Carolwood Dr.’daki vefat ettiği evinin önüne “M.J. İnönü seni unutmayacak – Beşiktaş U.S.A.” yazılı bir Çarşı şapkası bıraktılar. Bilmeyenler için söyleyelim, Michael Jackson 1993 yılında İnönü Stadyumu’nda bir konser vermişti ve bu konserden önce Beşiktaş forması giyip fotoğraf çektirdiği rivayet edilir. Bu da yetmedi, Beşiktaş’ın Turkcell Kuruçeşme Arena’da düzenlediği “Çarşı Sabaha Karşı” kutlaması çerçevesinde denizde kayıklarla “Hayatının yarısını siyah, yarısını beyaz geçiren Büyük Beşiktaş’lı” ve “Biz yaşadıkça sen de kalbimizde yaşayaJackson” billboard’ları yüzdürdü. Ayrıca Dolmabahçe Sarayı’ndaki şampiyonluk kutlamasında Michael Jackson dans show’u yapıldı ve BJK TV’de Michael Jackson’ın ölümünden önce şampiyonluk kutlamaları görüntüleri ile yapılan “Black Or White” (Siyah veya beyaz) klibi yayınlanmaya devam etti. Fenerbahçe de boş durmadı. Anton Ferdinand’ın yapamadığını Fenerbahçe’nin yeni transferi Andre Santos ile Colin Kazım yaptı. Santos’un Sion’a attığı gol sonrası, Michael Jackson’ın Brezilya’da çektiği “They Don’t Care About Us” klibindeki hareketleri yapan ünlü oyuncuların bu hareketleri basında “Deivid’in başlattığı yengeç dansı out oldu, artık Fenerbahçe’de yeni moda Michael Jackson dansı” yorumlarına neden oldu. Brezilyalı yıldız Santos, 90 dakika sonrası “Biz kamp döneminde birbirinizin odasında bulunduğumuzda bir şeyler konuşuyoruz. Colin Kazım, Michael Jackson’u çok seviyor. Ben de çok seviyorum. Bir gün önce odasına girdiğimde onun danslarını yaptığını gördüm. Maç öncesinde, ‘İkimizden biri gol atarsa bu dansı yapalım’ dedik. Tesadüf eseri ikimiz de gol attık. Güzel bir gösteri olduğunu düşünüyorum. İlerleyen maçlarda da gol atarsak bu dansları yapmayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Aslında Amerika ve Avrupa kıtasında 80’li yıllardan beri beyzbol olsun, Amerikan futbolu olsun, futbol olsun, basketbol olsun; çeşitli branşlarda atılan gol ya da sayı sonrası moonwalk dahil Michael Jackson dansı yapılıyordu, hatta spor içerikli bilgisayar oyunlarında bile (bir anda aklıma yıllar evvel Michael Jackson’ın çeşitli dönemlerindeki imajlarının ve onun düşmanlarının yaptığı Amerikan Güreşi oyunu geldi ama ben onunla ilgili olmayan futbol oyunlarından, v.s. bahsediyorum) bir oyuncu gol attığında Michael Jackson dansı yaparak kutlama yapıyordu, fakat 25 Haziran 2009’dan sonra yapılanlar anma amaçlı yapıldığı için olayın boyutu değişti.
İlerleyen günlerde Andre Santos olsun, Colin Kazım olsun, Anton Julian Ferdinand, Rio Ferdinand olsun veya bir başkası olsun, Michael Jackson’lı sevinç gösterilerinin ve anmaların devam edeceğini düşünüyorum. Gördüğünüz gibi daha şimdiden spor camiasında Michael Jackson için ne kadar çok anma oldu. Dünya üzerinde daha bilmediğim birçok anma olmuştur ve gelecekte de olacaktır. Barış Manço’nun ölümünden sonra da Süper Lig maçlarında tüm stat “Gülpembe”yi söyleyerek Manço’yı anmıştı. Michael Jackson’ın ölümünün dünyadaki etkisi gerçekten de Barış Manço’nun ölümünün Türkiye’deki etkisi gibi oldu.
TURGAY SUAT TARCAN
Yukarıda okuduğunuz makale yazarımız Turgay Suat Tarcan’ın yalnızca www.sporturco.com ‘a özel olarak yazmış olduğu köşe yazısıdır. Kesinlikle hiç bir kaynaktan alıntı değildir.
By Turgay Suat Tarcan • Eyl 7th, 2009 • Category: Basketbol, Futbol, Ingiltere Premier Ligi, NBA, Turgay Suat Tarcan, Turkcell Süper Lig, Yazarlar
NOT: Orijinal yazıda paylaştığım Beşiktaş’la ilgili görselleri #İnönü haberinden, Türk bayraklı pankart görsellerini #LosAngeles haberinden, bazı anma videolarını ise #EfsanelerÖlmez yazımdan görebilirsiniz.