29 EYLÜL 2000, ZAMAN, “Harran’da yapılan Hz. İbrahim sempozyumunu mynet’te duyurduk” cümlesi aslında TST hakkında, çünkü o rüyayı o gördü
Bazı rüyalar vardır ki bazı şeylerin habercisidir. Rüyamızı tabir ettirmek isteriz de bir anlayan bulamayız çoğu zaman. Ama şimdi sanal alemde rüya tabiri yapan bir site var.
Herkes hayatında en az bir kere gördüğü kötü rüyanın sıkıntısıyla güne başlamış, sohbetine de ‘Gece kötü bir rüya gördüm.’ cümlesini girizgah yapmıştır. Bunun tersini yaşadığımız zamanlar da az değildir. Yataktan hafif ve dingin kalkışımızda, uçucu rüyalarda devşirilen sevinçlerin etkisi kendiliğinden vardır.
Teoride rüyaların hakkını istediğimiz kadar psikiyatri bilimine (özellikle Freud’a) hasredelim, için için anlamını çözmeye ihtiyaç duyarız. İlk rüya tabircimiz genelde annelerimiz olur; onların yokluğundaki boşluk kitaplarla ya da yakın çevremizde isim yapmış kişilerle doldurulur. İnternet çağında ise, rüya sahiplerinin elinin altında www.tabirci.com var.
Tabirci.com’un kurucuları da insanlardaki bu ihtiyaçtan yola çıkmışlar: “Her sabah gördüğü rüyanın tabirini merak eden binlerce insan var. İş hayatında ya da evde gördüğü rüyanın etkisiyle, sıkıntıya düşen insanlara sık sık rastlıyoruz. Biz insanlarımızı bu sıkıntılardan kurtarmak, gördükleri rüyalara doğru tabirler yaparak yol göstermek, hatta psikolojik olarak rahatlatmak istedik.”
Kişisel ilgiden hizmete
Ertuğrul Aksu site kurmaya kadar giden süreci ise şöyle anlatıyor: “Bizim ailede rüyalar çok önemlidir. Çocukluğumuzda her sabah gördüğümüz rüyaları annemize anlatır, tabirini yaptırırdık. İlerleyen yaşlarımda okul ve iş çevremde rüya tabiri yapmaya başladım ve ünüm giderek arttı. Evime aldığım bilgisayardan amatör olarak insanların rüyalarını tabir etmeye başladım. O zaman mynet’e başvurdum, kabul ettiler. Böylece sanal alemde rüya tabir etmeye başladım. Artan talep karşısında bir site kurmaya karar verdim. Tabirleri ilk önce kendim yapıyordum. Ama şimdi bir ekiple çalışıyoruz.”
Aksu, rüya tabirinin kitaplara bakılarak yapılamayacağını belirtirken onlardan faydalanmayı da ihmal etmiyor. ‘Rüya tabiri bir bilim dalı olarak görülmeli’ derken dinin katkısının da önemini belirtiyor, hatta önemli kaynakların dini kaynaklar olduğunu vurguluyor. Bu zorlu iş için iyi bir eğitim ve sezgi gerektiğini, bu niteliklere sahip bir ekiple gece gündüz çalıştıklarını belirten Aksu, şöyle devam ediyor: “Bu zorlu işe teşebbüs ederken, 30 yılı aşkın ciddi çalışmamıza ve tecrübemize güvendik. Belli birikim olmayanlar rüya tabirinde başarılı ve isabetli olamaz. Bir rüyanın tabirinde, rüyayı görenin yaşı, işi, medeni durumu, psikolojik sorunları, rüyanın görüldüğü yer, saat, gün vs. önemlidir. Tabirci bu konuları dışarıdan bir insan olarak değerlendirir ve isabetli yorumu yapar.”
Türk insanı rüyayı önemser
Türk insanında rüyanın yüz psikologdan daha etkin bir görev yaptığına dikkat çeken Aksu, şu çarpıcı örneği veriyor: “Bir site ziyaretçisi, rüyasında eşinin en samimi arkadaşı tarafından öpüldüğünü ve bu rüyadan dolayı eşine sıcak davranamadığını yazmış. Biz de rüya ile tabiri arasında hiçbir ilgi bulunmadığını aksine arkadaşından yardım ve fayda göreceklerini yazdık. O kişi teşekkür cevabında, eşinden bile ayrılmayı düşündüğünü; ancak tabirden sonra bu fikrinden vazgeçtiğini yazdı.
Bunun için rüyalar Türk insanı için çok önemli ve bu da direkt hayatına yansıyor. Kimisi ölmüş babasını görür, arkasından yapmadığı işleri hatırlar. Kimileri sevdiğiyle evlenip evlenmeyeceğini, çocuğu olmayan bu hasretin biteceğini rüyasında görür ve bekler. Bir iş adamı kuracağı iş için gördüğü rüyayı referans verir. Öyle ki Kanal D yönetmeni Tuncay Özkan, keman çalmaya başlamasını bile gördüğü rüyaya bağlıyor. Mesela bizim ailedeki bireyler rüyayla haberleşiyor desem yalan olmaz. Çünkü annem gurbette olan çocuklarının eve geleceğini rüyasında görür. Sıkıntılarımızı gördüğü rüyalardan haber alır.” (Mine ÇAKAR / İstanbul ZAMAN)
Rüyaya göre tabirlerin beş—on dakika sürdüğünü söyleyen Aksu, cevabın yoğunluktan dolayı 5 gün içinde sahibine ulaştığını belirtiyor. Bazı özel rüyaların ise daha geç tabir edildiğini ve 10 gün sürebildiğini anlatıyor. 1999’da kurulan sitenin o zamanki günlük ziyaretçisi 2300’lere çıkmış. Şimdi ise günde ortalama 400 kişi ziyaret ediyormuş.
Siteyi ziyaret edenlerin çoğunluğunu 25—35 yaşları arasındakiler ve kadınlar (yüzde 60) oluştururken, üniversiteliler de en büyük yekünü (yüzde 70) tutuyor. Sanat dünyasından da rüyalarını gönderenlerin olduğunu söyleyen Aksu isimlerin kendilerinde saklı olduğunu kaydediyor. Site, iyisite.com’un açtığı yarışmada Türkiye birincisi, desing. com’un yarışmasında da altın oscar ödülü almış. Ertuğrul Aksu tabirlerinin gerçekleştiğine dair ise şu örnekleri veriyor: “A. Necdet Sezer hakkında görülen rüyanın tabirinde Cumhurbaşkanı seçileceğini tabir ettik. Fethullah Gülen’le ilgili rüyada, tüm sıkıntılarından kurtulacağını, açılan davalardan aklanacağını yazmıştık. Harran’da yapılan Hz. İbrahim sempozyumunu mynet’te duyurduk ve camilerde ve Diyanet’te yapılacak reformları haber verdiğimiz günün sabahı medyada konuyla ilgili haberler çıkmaya başlamıştı.”
