banner
banner

Yeni “Çağın” Starı İle Röportaj

GENÇ KIZLARIN YENİ GÖZDESİ OLAN YENİ “ÇAĞIN” STAR’I, İLK CD’Sİ “MULTİVİTAMİN”İ ANLATTI

Cagin-Kapak

“Şu an dinlenen isimler arasında gençler tarafından Justin Bieber, Selena Gomez ve One Direction gibi balonlar ön plana çıkıyor. Bir Michael Jackson ya da Mariah Carey olabilirler mi sence? 🙂 Biz 80 jenerasyonu olarak çok donanımlı sanatçılarla kendimizi kıyasladık. Onlardan çekinip onlar gibi müzik yapabilir miyiz diye düşünüyorduk. Günümüz starları biraz geçmişe bakmalı diye düşünüyorum.”
Bugüne kadar www.sadecemuzik.net sitesi olarak hep deneyimli şarkıcılarla röportaj yaptık. Özlediğimiz isimler ne yapıyorlar, bundan sonraki hedefleri neler öğrendik. Bize röportaj veren en yeni ismin en az 10 yıllık kariyeri vardı. İlk müzik ürününü 39 yıl evvel yayınlayan bile vardı. Tabii ki bu isimlerin hepsi çok değerli bizim için ve yine uzun soluklu kariyerleri olan sanatçıların peşinden koşmaya devam edeceğiz, çünkü onların ağzından çıkan en ufak kelime çok önemli ama yeni isimlere de destek vermek istiyoruz. Henüz ilk CD’si “Multivitamin”i çıkaran çiçeği burnunda şarkıcı Çağın, taptaze şarkılarıyla yaza damgasını vurmaya hazırlanıyor ve genç kızların yeni sevgilisi olmaya aday bir karizması var. Kendisi bizi kırmadı ve kariyerindeki ilk röportajlarından birisini sitemize verdi. Sezen Aksu ve Christina Aguilera’nın yıllar evvel sesini çok beğendiği Çağın, umarız çok başarılı olur ve 2016’daki Kral TV Türkiye Müzik Ödülleri’nde “2015’in En İyi Çıkış Yapan Sanatçısı” seçilir…

TURGAY SUAT TARCAN: Öncelikle merhaba Çağın. İlk olarak ziyaretçilerimize kısaca kendini tanıtır mısın?
ÇAĞIN ERENOĞLU: Merhabalar, 1986 İstanbul doğumluyum. Müziğe adım atışım 12 yaşında sahnede, ilginçtir ki yabancı şarkı söylemekle başladı. Okulumun mezuniyet töreninde Celine Dion’un söylediği “My Heart Will Go On” şarkısını seslendirmiştim ve yine kaderin güzel bir rastlantısı mıdır bilmem; aynı törende Sezen Aksu oğlu Mithat Can için mezuniyet törenine katılmıştı. Onunla karşılaşmak ve ondan müzik için “Devam et!” sözünü duymak beni kendi bestelerimi yapmaya teşvik etti ve o günden beri çeşitli müzikal topluluklarla beraber sahne çalışmalarında bulunarak nihayet son yıllarda kendi bestelerimi derleyip bir albüm yapma kararı verdim.
TST: “Multivitamin” adındaki maxi single’ın ile müzik sektörüne profesyonel olarak adım attın. Bu CD’de kimlerle çalıştın?
ÇAĞIN: “Multivitamin” şarkısı askerlikten geri döndüğüm gün ortaya çıktı, yine aynı dönemde birlikte askere gittiğim müzisyen arkadaşım Gökhan Kılıç (Gokosoul), “Multivitamin” ve “Bel Altı”’nın aranjelerini düzenledi. “Utandır”, “Diri Diri” ve “İnşallah” şarkıları için de Başar Ünsal ile birlikte çalıştık. “Diri Diri” parçasında sevgili Hazal, bana vokaliyle stüdyoda eşlik etti. Hem batı, hem de doğu bir sentez oldu bu sayede… Albümün bu ilginç kombinasyonunu desteklediği için Yapımcı Şirketim Fono Müzik’e buradan tekrar teşekkürlerimi iletiyorum.

Cagin-Erenoglu-Utandir-Klip

TST: “Utandır” adlı ilk klibinde elinden ışın gibi bir şey çıkıyor ve klip kızıyla bağlantı kuruyorsun, kavuşunca da kalp oluşuyor. Bana Star Wars’daki ışın kılıcını hatırlattı. 🙂 Bilim kurgu filmlerinden mi ilham alındı?
ÇAĞIN: Albümü hazırlarken ilginç şarkı seçimleri ile başladı bu sıra dışı ilhamlar aslında… Türkiye’de yapılan mevcut alışılagelmiş klipleri açıkçası dikkat çekici bulmuyorum. Yurt dışında yapılan prodüksiyonlarda hayal gücüne oldukça önem veriyorlar, hatta birçok star gerçek ötesi kurgularla karşımıza çıkıyor. Sanırım zamanında çok fazla MTV izlemekten ötürü bana da eğlenceli geldi böyle bir kurgu, fakat Türkiye’de farklı talepler var. Dolayısıyla klip konusunda Türk kanalları için daha başka planlarımız var.

Christina-Aguilera-Listening-To-Cagin-Erenoglu

TST: Christina Aguilera yıllar evvel senin şarkı söylerkenki videonu tebessümle izlemişti. O anda neler hissetmiştin?
ÇAĞIN: O gün çok ilginçti, iş mülakatından çıkıp yetişmiştim Christina Aguilera için hiç unutmam. 🙂 Patronuma mülakat ne kadar sürecek diye sormuştum iş görüşmesinde. Çünkü oradan çıkıp stüdyoya çekim için yetişmem gerekiyordu. Ayağımın tozuyla bir de şarkı söyleyip Christina’nın ritim tutuşu ve gülümseyerek şarkıya eşlik edişini gördükten sonra tüm yorgunluğum gitmişti. Uçuyor gibi hissediyordum. Enerjisi çok farklıydı. Bakışı, gözleri gerçek bir yıldız gibi. Bana da o enerjiyi verdi. Umarım bir gün yine göz göze geliriz. Onun ses aralığına göre yazıp, dinletmek istediğim İngilizce bestelerim var. Böyle bir sesle müzik yapmak en büyük hayallerimden.
TST: Ben de o zamanlar televizyoncuydum. Yayına yetişmem gerekiyordu, o yüzden “Mülakata ilk olarak beni alabilir misiniz? İşe yetişeceğim” diyerek bana öncelik tanınmasını rica etmiştim ve kabul etmişlerdi. Peki Christina Aguilera dışında kimleri dinlersin?
ÇAĞIN: Dünyada dinlenecek o kadar güzel sesler var ki… Saymaya kalksam sanırım saatlerce üzerine konuşabiliriz seninle. Çocukken Aşkın Nur Yengi ve Nilüfer kasetlerini baya haşat etmiştim. Sezen Aksu ve Kayahan bestelerine ise her zaman imrenmişimdir. Yabancı sanatçılardan Celine Dion, Whitney Houston, Christina Aguilera, Amy Winehouse, Josh Groban ve Michael Jackson her daim play listemde olanlar. Popüler işlerdense nitelikli seslere kulak vermeye çalışıyorum.
TST: Yaşın benzemesin, birçok kişi seni rahmetli Kurt Cobain’e benzetiyor. Bu benzerlik bir avantaj mı, dezavantaj mı, yoksa önemsiz bir şey mi senin için?
ÇAĞIN: Üniversite yıllarımda takma adım Kurt’tü, evet. “Kurt aşağı Kurt yukarı”… Saçlarım o zaman uzundu, biliyorsun. Üniversitenin Müzik Kulübünde soluğu alıyorduk. Kurt yakışıklı ve yetenekli bir adamdı. Allah rahmet eylesin. Benzerlik konusunda çevremdeki insanlara teşekkür ediyorum. Umarım müzik adına onun gibi katkılarım olur.

Cagin-Erenoglu-Kurt-Cobain-Benzerligi


TST: Kurt Cobain demişken… Kurt Cobain’den Michael Jackson’a, Whitney Houston’dan Amy Winehouse’a kadar birçok ünlü sanatçı genç yaşta hayatını kaybetti. Sence onların ölümüyle bir devir mi kapandı?
ÇAĞIN: Müzik piyasası çok ilginç bir camia. Akla hayale gelmeyecek kurgular senaryolarla karşı karşıya kalıyoruz işin içine girince, biliyorsun. Bu tarz yetenekli isimlerin hayatlarının bu şekilde sona ermesi düşündürücü. Whitney Houston’ın son zamanlarında bile insanlar artık yetenek konusunda seçici davranamıyordu. Bu büyük isimlerin endüstriden silinmesi yeni jenerasyon açısından büyük kayıp. Şu an dinlenen isimler arasında gençler tarafından Justin Bieber, Selena Gomez ve One Direction gibi balonlar ön plana çıkıyor. Bir Michael Jackson ya da Mariah Carey olabilirler mi sence? 🙂 Biz 80 jenerasyonu olarak çok donanımlı sanatçılarla kendimizi kıyasladık. Onlardan çekinip onlar gibi müzik yapabilir miyiz diye düşünüyorduk. Günümüz starları biraz geçmişe bakmalı diye düşünüyorum.
TST: Tabii ki olamazlar. Günümüz standartlarında birçok sanatçı albüm yapmak yerine single yapmayı tercih ediyor şartlar gereği… Örneğin Soner Sarıkabadayı’nın her şarkısına klip çekmeyi başarmasının nedeni hepsini teker teker single olarak yayınlaması… Peki sen bundan sonra sürekli bunun gibi maxi single mı yapacaksın, yoksa albüm yolda mı?
ÇAĞIN: Single işi çok ticari ve herkes için işin kolayı. Alan memnun, satan memnun. Fakat kendi işime gelince elimde sözü ve müziği bana ait 100’e yakın bestem var. Gönlüm en az 10 parçalık albümlerden yana. Mevsimlik projeler çok heyecan vermiyor. Umarım bestelerimi dinleyiciye ulaştırabileceğim dolu, dolu albümler yapmak nasip olur. Şartlar herkes için en hayırlısını getirir umarım.
TST: “Multivitamin”, “İnşallah” ve “Bel Altı” şarkıları 90’lı yıllardaki özlediğimiz elektronik sound’a sahip. “Diri Diri” de bana yine o yıllarda fenomen olan Akın’ı hatırlattı. O ruhu özellikle mi yakalamaya çalıştın, yoksa tesadüf mü oldu?
ÇAĞIN: “Multivitamin” albümü benim için bir deney albümü oldu aslında. İçimde birden fazla Çağın varmış gibi geliyor bazen. Kimi zaman akustik, etnik işlerden keyif alıyorum kimi zaman batı, elektronik soundlardan… Son zamanlarda beste yaparken anladım ki benim için önemli olan müziğin kalpten gelmesi. Tarzın önemi yok. Samimi olsun yeter. Bunu ön planda tuttuğum için insanlar “Multivitamin” albümünde doksanların tadını aldı ve bunu duymak beni inanılmaz mutlu etti. 90’larda çıkan parçaları hala unutamıyoruz. O tadı dinleyiciye verebilmişsem ne mutlu bana.

Cagin-Erenoglu-Mutlivitamin-Arka-Kapak

TST: Tıpkı Candan Erçetin gibi sen de hem öğretmenlik, hem şarkıcılık yapıyorsun. CD’n çıkınca öğrencilerinin tepkisi ne oldu?
ÇAĞIN: Albüm hazırlık sürecinde bunu ne öğretmen arkadaşlarımla ne de öğrencilerimle paylaşabilmiştim. Popüler olmak için değil; sadece müzik yapmak için iş çıkışında geceleri stüdyoda zaman geçiriyordum. Koşturduğumun farkındalardı ama albümü müzik marketlerde raftan elime alana kadar kimse beklemiyordu. Albüm çıktığı gün tüm öğrenciler ve çalışma arkadaşlarım şakayla karışık hesap sordular. Ufak bir dargınlık ile ilk derslerde albüm üzerine İngilizce ders işlemek zorunda kaldım. 🙂 Ertesi gün öğrencilerimden sevgili Sude ve Başak, Facebook’ta müzik fan sayfamızı açtılar. ‘’Çağın Fan Club’ı destekleyen herkese tekrar teşekkür ediyorum. Resimler, fotoğraflar derken ardından öğrenci ilişkisinden çok dost olduk. Müziğe yaktın bir sürü öğrencimin olduğunu keşfettim ben de. Artık ilerisi için birlikte güzel planlar yapıyoruz.
TST: “Popstar, “X Factor: Star Işığı”, “Sesi Çok Güzel”, “Ve Kazanan”, “O Ses Türkiye” gibi yarışmalara hiç katılmadan, tamamen kendi bestelerinle bir ürününü dinleyicilerle buluşturdun. Peki sadece sesiyle bir yerlere gelmeye çalışan binlerce yarışmacı neden kendi CD’sini elinde tutamadı da tırnaklarıyla çalışanlar aradan sıyrıldı?
ÇAĞIN: Bu çok güzel ve kritik bir soru. Demin sorduğun bir devir kapandı mı sorusunun cevabı ile alakalı aslında bu durum. Bu tarz Show bussiness prodüksiyonlara katılmam için çevremden çok güzel teklifler gelmişti fakat yurtdışında yapılan yarışmaları da takip ettiğim için Türkiye’de yapılan işlerin donanımından emin olamadım. Jüri üyeleri arasında Barış Manço, Kayahan, ya da Onno Tunç gibi beni de sınayabilecek isimler olsaydı hiç düşünmeden katılırdım. Neyse ki bir şey kaçırmadım, sonradan birinci lanse edilen star adaylarının yarışma akabinde Türkiye’de hiçbir şey yapamadıklarını görmek üzücü. Kendi adıma o şekilde sona ermesini istemezdim. Tırnakları ile kazıyanlar elbet aradan sıyrılır buna inanıyorum.
TST: Çok güzel İngilizce şarkılar söylediğini hatırlıyorum. Sesin zaten güzel de yabancı şarkılarda da yurt dışındaki bazı starlardan geri kalır yanın yoktu. İngilizce dilinde de bir şeyler yapmayı düşünür müsün?
ÇAĞIN: Kimleri dinlediğini ve takip ettiğini bildiğimden öncelikle bu özel yorumların için çok teşekkür ediyorum; senden bunu duymak ne kadar kıymetli, ne kadar mutlu edici. Bir dahaki seneye çıkaracağımız albüm repertuarı için şu an şarkılar birikmeye başladı bile. Yurt dışında çok sevdiğim yabancı radyocu arkadaşlarım var onların talepleri doğrultusunda İngilizce şarkılara yer vermek bir ödev oldu benim için de En büyük heyecan benim için dünyadaki herkese müzik aracılığı ile ulaşmak.

DSCF5724

TST: Yanlış hatırlamıyorsam veya başkasıyla karıştırmıyorsam eğer; beraber 2008 yılında “Var mısın, Yok musun?” yarışmasında 10.000 seyirci arasından seçilip Christina Aguilera’yı izleme şansı elde eden 100 kişi arasına girmeye hak kazandığımızda 3 gün o stüdyolarda takılırken yaptığın bir Xtina çizimini göstermiştin. Sanıyorum resme de yeteneğin var. Çizim yapmaya devam ediyor musun?
ÇAĞIN: Doğru hatırlıyorsun, inanılmaz bir hafızan var. Müzik ve resim birbirini destekleyen ifade tarzları benim için. En son Amy Winehouse’un portresini çizmiştim ve sonra üzücü haberi çıkmıştı. O günden beri pek niyetlenemiyorum ama ufak tefek yine bir şeyler çiziyorum. İlerisi için Dünyaya fayda sağlamış önemli isimlerle alakalı kafamda bir projem var. O zaman çizim konusunda inşallah yine konuşuyor oluruz.
TST: Son olarak buradan www.sadecemuzik.net ziyaretçilerine söylemek istediğin bir şey var mı?
ÇAĞIN: Sadecemuzik.net’i keyifle takip ediyorum; gerek haberler, gerek sanatçı röportajları ile oldukça başarılı buluyorum. Bu işi belli başlı kalitede yapan birkaç mecra var zaten. Bunların başını çekiyor sadecemuzik.net. Müzik için ise dinleyicilere ‘’yasal’’ müzik indirme platformlarını hatırlatmak istiyorum aracılığınla. Müzisyenler artık bir eser ortaya koyarken gerçekten yüksek bütçeler harcamak mecburiyetindeler ve korsan yüzünden çoğu iyi müzisyen şu anda istediği kapasitede işleri ortaya koyamıyor. Sanata saygı, emeğe saygı hatırlatmasını yapalım. Bu güzel sohbet için de sana ayrıca teşekkürler ediyorum!
TST: Asıl ben bu yoğunluk sırasında vakit ayırdığın için çok teşekkür ediyorum. Tekrar görüşmek üzere!

NOT: Bu röportaj 27.06.2015 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Roportaj/cain.html adresi için özel olarak yapılmıştır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanımı yasaktır.

©2015 Sadece Müzik Net / Turgay Suat Tarcan

 


Article Categories:
Röportajlar
Likes:
0

Leave a Comment