TURGAY SUAT TARCAN: Merhaba Evren. 10 yıl aradan sonra ikinci kez seninle röportaj yapıyorum ama bu kez www.sadecemuzik.net sitesi için… 🙂 Aynı soruları sormamaya çalışacağım. Ama 10 yıl aradan sonra “O Ses Türkiye”, “X Factor: Star Işığı” ve “Ve Kazanan” gibi yeni yarışmalar türedi. Takip ediyorsan bu yarışmalar ve yarışmacıları ile ilgili neler düşünüyorsun?
EVREN MEVLANAOĞLU: O kadar oldu mu yahu? 🙂 Sus, yaşlarımız çıkacak meydana… :)) Valla doğruyu söylemek gerekirse bu yarışmaların orijinallerini izliyorum, Türkiye’de çekilenleri değil… Peki sana benden bir soru! 🙂 Dikkat ettin mi hiç? Orijinalleri yılda bir kez yapılıyor çünkü etik olan bu… Bizdeki gibi fabrikasyon değil orijinalleri… 🙂
TST: Evet, fark ettim. Bizde çocuklar versiyonu bile yapılıyor. Bu da yarışmacı enflasyonuna neden oluyor tabii ki… Sen ilk Popstar yarışmacıları arasındaydın ve jüri üyelerinden birisi Deniz Seki’ydi ve şu an kendisi hapiste. Sence gerçekten böyle bir şey yapmış mıdır, yoksa sadece kullanıcı olduğu için iftiraya mı uğradı? Bayhan’ın ona verdiği desteği samimi buluyor musun?
EVREN: İnsanların özel hayatı ile ilgilenmeme durumum hala devam ediyor, o yüzden bu konuda bir bilgim yok ama fikrim var… Deniz Seki bu güzelim kariyeri çöpe atacak biri değil… Bence günah keçisi oldu… Yazık oldu.
TST: Popstar arayan yarışmalardan sonra albüm yapan çok oldu ama bir tek “Akademi Türkiye”den rahmetli Barış Akarsu ve “O Ses Türkiye”den İrem Derici ülke çapında büyük başarı yakalayabildi. Fakat başta “Beni Sarsmasan” şarkın olmak üzere vokal gücünü gösterdiğin “Hayat Tual’im” adlı rock albümün de toplatmasan aynı başarıyı yakalayabilirdi. Neden iptal ettin albümü?
EVREN: “Hayat Tual’im” toplatılmasa da yürümezdi bence. Belli bir kitleye ulaşır, kalırdı. Bunun nedenlerini de saymakla bitmez bence… İlk olarak ben normların dışındayım. Süslenip sokağa ya da sahneye çıkmam, çünkü benim örnek aldığım müzisyenler bu şekilde… Benim için kıyafet ya da surat badanası değil; ses ve performans önemli… Bak Phil Collins’e; son turnesinde Abdi İpekçi’de verdiği konserde üzerinde siyah bir keten pantolon ve gömlek vardı ama muhteşemdi…
TST: Bodrum gibi mekanlarda sahne aldığını ve menajerlik yaptığını biliyoruz. Peki yeni albüm gelecek mi?
EVREN: Bodrum’da pek fazla sahne yapmadım açıkçası… Yazları Özel Eğitim Merkez Komutanlığı haricinde yani… Kışları da ruhumu dinlendirdim genellikle ama son iki aydır bir mekanın müdürlüğünü yapıyorum; sahneye zaman zaman çıkıyorum. 🙂 Albüm düşünmüyorum şimdilik… Eski şarkılarımı değerlendireceğim kliplerle… 🙂
TST: Bu süper bir haber. İstanbul’da klip çekersen çağırırsın artık. 😀 Şaka bir yana, Tarkan’a benzerliğiyle dikkat çeken yarıştığın dönemin birincisi Abidin Özşahin yıllar sonra “Ütopya” adlı yarışmayla gündeme tekrar geldi. Sence neden müzikle ilgisi olmayan bir yarışmayla dikkat çekmek istemiş olabilir?
EVREN: Valla ben de bir iki gün önce haberdar oldum bu konudan… Komik geldi… Kime neyi ispatlamaya çalışıyorlar, anlamıyorum. Yani dediğin gibi sesle ilgili değil bu yarışma… Parayla ilgilidir belki de!
TST: İnsanlar Popstar elemelerine katılan ama seçilmeyen Ajdar Anık’a dalga geçmek maksatlı negatif anlamda da olsa Popstar sıfatını layık görüyorlar ve “Nane Nane”, “Çikita Muz”, “Şahdamar” gibi kötü bestelerinin videolarının izlenme sayılarını gülmek için de olsa milyonlara dayıyorlar. Kazım Gözütok, Banu Alkan gibi bu kategorinin başka temsilcileri de var. Sence kötü sese sahip olup da kötü beste seslendirenlerin amacı ne?
EVREN: Reklamın iyisi kötüsü olmaz diye yola çıktıklarını umuyorum bu isimlerin… Gerçekten iyi olduklarını düşünmüyor, rol yapıyorlardır umarım diye kendimi kandırıyorum belki de… Müzikten soğumamak için… Ama ben Ajdar’la turneye çıktım ve onun rol yaptığını düşünmüyorum. Uppss! Yoksa diğerleri de mi Ajdar’la aynı? :)) Aayy, koşarak ilk duvara kafa atasım geldi keçi gibi! :))) İnsanların onları dinlemesine gelince… Biz halk olarak kötüyü severiz, destekleriz çünkü acıma duygumuz çok fazla… Ama ne demiş atalarımız?: “Acıma acınacak hale düşersin…” Bak kampüsler külliye oldu… Bunun sebebi acımamız, işte garibin yanında olmamız… 🙂
TST: Türkiye, kötü sonuçlar aldığı gerekçesiyle Eurovision’dan çekildi ama TRT’nin o yarışmanın yerine koyduğu Türkvizyon’da çok daha kötü sonuçlar alınmaya başladı. Halbuki Eurovision’da son yıllarda en kötü 7. oluyorduk. Sence gerçekten bu bir protesto muydu, yoksa muhafazakarlaştığımız için bir bahane miydi?
EVREN: Eurovision son yıllarda müzik değil politik bir yarışma haline geldi… Komsular birbirini destekledi, sevilen ve dış ilişkileri iyi olan ülkeler derece yaptı… Doğal olarak da bizden bir cacık olmadı çünkü hükümetimiz her ülkeyle papaz durumda. E hal böyle olunca da aklı başında sanatçılar girmedi bu olayın içine… Mazide kaldı Eurovision…
TST: Dinlemeyi sevdiğin yerli ve yabancı isimler kimler?
EVREN: Bu soruya verdiğim cevaplar amma sorun yaratmıştı zamanında… Çünkü ben Türkçe Müzik dinlemiyorum! :)) Ayy ne söylenmişlerdi konuk olduğum program sunucuları buna… Yok efendim “Türkiye’de yaşıyorsun, niye dinlemiyorsun? Zart zurt.”… Ama Barış Manço dinlerim… Bir tek TUAL’in her şarkısını bilirim, daralmadan dinlerim. Onlarla çalışıyorum zaten. Ayrıldılar ama ikisi de benim canımdan öte… Kolumda dövmeleri var… Başkası yok benim için… Dinlemiyorum ama bilmiyorum değil tabii. Meslek icabı duyuyoruz bolca Türkçe müzik…
Yabancılara gelince, ben hala seksenler doksanlarda yaşıyorum. Sesimi Bee Gees dinleyerek geliştirdim. Yorumumu Michael Bolton, Bette Midler, Backstreet Boys ile… “Backstreet Boys muuuuu?” diye şaşırma! Boy band’ler içinde müzikalite ve vokal performansı en iyi gruptur. Country müzik dinlerim. Christian Kane, Rascal Flatts, Johnny Cash… Ve tabii ki Phil Collins… 😉
TST: Yaaa sorma. Ben de 80’ler ve 90’larda yaşıyorum çoğunlukta. Asıl şimdi yaşımız ortaya çıkacak. 😀 2000’li yıllarda çıkan kalitesiz örnekleri dışında boy band dinleyenleri küçümsemem. Zira ben de New Kids On The Block, Take That, East 17 ve girl band’lerden Spice Girls dinlerdim. Boyzone, 5ive, Backstreet Boys’un da birkaç şarkısı hoşuma giderdi. Seni de Alison Moyet’in 80’li yıllardaki haline benzetiyorum nedense… Şarkıcılık ve menajerlik yapmanın yanı sıra Elvis Presley, Michael Jackson, The Beatles gibi efsanelerin el yapımı yastıklarını, kanvas tablolarını, koltuk kirlentlerini, v.s. yapıyorsun. Yani sürekli sanat içindesin. Nakış işi sevdan nasıl başladı ve gördüğün ilgiden memnun musun?
EVREN: Ya kış sezonunda bodrum hayalet şehir, biliyorsun… Ben de zaten yaptığım işler nedeniyle hep kalabalıklardayım… O yüzden iş haricinde evden çıkmıyorum. 🙂 Sardım kanaviçeye… 🙂 Hem ev ekonomisine katkı, hem zaman geçirme amacıyla… Ama şimdilerde ev ekonomisi dışında küçük patili oğlumun tedavisi ve bakımı ağırlaştı ve bu satışlarla onu yaşatmaya çalışıyorum. Sadece ünlüler değil, tablolar da yapıyorum. En son Marilyn Monroe’ya sardım ama şimdilik yarım kaldı. MJ ve Beatles siparişlerinden ötürü. :))
TST: Peki bu ürünlerden faydalanmak isteyen müzikseverler sana nasıl ulaşabilirler?
EVREN: Bu ürünleri görmek ya da almak isteyenler Facebook ( https://www.facebook.com/evrenmevlanaoglu ) ya da telefon yolu ile bana ulaşabiliyorlar! 🙂
NOT: Bu röportaj 09.01.2015 tarihinde http://www.sadecemuzik.net/Roportaj/popstar-evren-mevlanaolu.html adresi için özel olarak yapılmıştır. İzinsiz ve kaynak kullanılmadan kullanımı yasaktır.
©2015 Sadece Müzik Net / Turgay Suat Tarcan