24 EYLÜL 2005 CUMARTESİ: Bugün Tarkan konseri vardı. Bugünkü günlüğümde o konsere ağırlık vereceğim doğal olarak…
– Saat 12’de dişçiye gittim. Kanal tedavisi oldum.
– Tarkan konserine gitmeden evvel Taksim’i gezdim. Rock’n Coke’tan önce de almak istiyordum, fakat Rock’n Coke’ta performanslarını izledikten sonra almak kısmetmiş. Taksim’de 110’un “Atomların Harika Dünyası” adlı CD’lerini satın aldım. Çok güzel albüm. 
– Sonra Beşiktaş otobüsüne bindim. İnönü Stadyumu’nda inecektim. Fakat otobüs durağı daha ileri bir yerdeymiş. Yani Taksim’den yürüyerek İnönü Stadyum’una gitseymişim daha iyi olacakmış. Beşiktaş Durağı’ndan İnönü Stadyumu’na yürümek zorunda kaldım.
– Çok uzun bir kuyruğa girdim. Anlatamayacağım kadar uzun bir kuyruktu. Ki erken geldiğimi sandığım halde epey arkalara gittim. Benim arkamda da epey uzun bir kuyruk oluştu kısa bir sürede…
– Kim ne derse desin, o Türkiye’nin Michael Jackson’ı sayılır… 2001 yılında da konserine gittiğim halde bu konuda şüphelerim vardı, fakat bu konserden sonra artık eminim. Yanlış anlamayın, asla bir Michael Jackson olamaz ama Türkiye standartlarında show’da bir numara o…
– Binlerce kişinin akın ettiği stat önünde yaşanan izdiham ve yoldaki trafik, konserin yarım saat geç başlamasına neden oldu. Konserin geç başlayacağı duyurulduğunda herkes durumu yuhaladı.
– Sahne harikaydı. Üç boyutlu grafikler, dev ekran, havai fişekler, Michael’ın Jam’i söylerken patlattığı alevlerin aynısı, lazerler, acayip renkler vardı. Müzisyenler sahnenin üstündeydi.
– Tarkan Michael Jackson gibi belgeselle başladı konsere. “Brace Yourself” izliyor sandım kendimi. Zaten her şarkı sırasında barkovizyondan özel görüntüler gösterildi.
– Sonra pop müziğin kralı Michael Jackson gibi sahnenin altından asansör ile çıktı.
– Tarkan, izleyenlere hem görsel bir şölen hem de muhteşem bir müzik keyfi yaşattı.
– Hani Jam’den sonra karanlık oluyor, Michael Jackson “Whoo whoo, heee heee” diyor, seyircilerin tekrar etmesi hoşuna gidiyor ve gülüyor ya? İşte aynı şeyi Tarkan da yaptı. Wanna Be Startin’ Somethin’ başlayacak sandım ama başlamadı.
– Slow şarkılarından birinde (Gitti Gideli miydi, Vazgeçemem miydi, neydi?) tıpkı She’s Out Of My Life’taki gibi bir kız sahneye fırladı ve Tarkan’a sarılıp dans etti. Ayrılırlarkenki tepkileri bile aynıydı.
– “Gül Döktüm Yollarında”da ise bir erkek sahneye fırladı. Aklıma Earth Song geldi.
– İlginç bir not düşeyim. Hiç gay’lerin ve travestilerin konserlere ilgili olduğunu bilmiyordum. Hadi gay’lerin konsere gelip gelmediklerini anlayamazsınız, ama onca konsere gittim, ilk kez travestileri bir konserde gördüm. Gay’lerin muhabbetlerine kulak kabarttım, epey müzik bilgisine sahipler. Şaşırdım kaldım. Michael Jackson’dan bile bahsettiler “Burada konser vermişti” diye…
– Ara sıra Tarkan’ın gözlerini görüyorduk. Aklıma Dangerous kapağı geldi.
– Bir dansöz “Şıkıdım” ve “Kuzu Kuzu” şarkılarının arasında sahnenin altından çıktı. Harika bir şovdu.
– Konsere yabancılar da ilgi göstermişti.
– “Kıl Oldum Abi”yi söylerken çocukluğuma döndüm. Tarkan ilk hitini söylerken arka planda eski görüntüleri gösteriliyordu. Eski görüntülere tebessümle bakarken canlı olan Tarkan’a bakmayı ihmal ettim o performansta…
– “Gül Döktüm Yollarına” şarkısında ortalık dev bir düğün pistine döndü.
– 2001’de gittiğim konseriyle karşılaştırırsak Tarkan epey yol kat etmiş. Kaç kat farklıydı.
– İngilizce şarkısını da söyledi. İlk kez Tarkan’ın 10 yıldır yılan hikayesine dönen İngilizce şarkılarından birini dinledim. İyi pazarlanırsa yurt dışında Shakira etkisi yaratabilir.
– Konserin başında röportajlarından kesitler gösterirken doğru duyduysam “Michael Jackson gibi bir dünya starı olmak istiyorum” kısmını da ihmal etmediler.
– “Türkiye seninle gurur duyuyor” ve “Kıskananlar çatlasın” tezahüratları arasında kendisine küfreden Kıraç, Serdar Ortaç ve Mustafa Sandal’ı kastederek “Beni taşlayanları ne yapıyoruz?” diye sordu. Seyircilerin bir tepki vermesine fırsat bırakmadan “Onlara sevgi çiçeklerimizi yolluyoruz. Benim hayat felsefem bu. Kötülüğe iyilikle karşılık vermek…” dedi. Böylece kendilerini Tarkan’la bir görenlere bir ders vermiş oldu. Hem de üstü kapalı “Ben sizden büyüğüm. Büyüklük bende kalsın” dermiş gibi…
– 2001 konserinde aldığım Kuzu Kuzu zillerimi de yanımda getirmiştim. Bugün de Tarkan yazılı mavi saç bandı aldım.
– Ay çekirdeği yedim. Keyfim yerindeydi yani. Hem Tarkan’ı önceden çok yakından gördüğüm için, hem o kalabalıkta önlere gitmek imkansız olduğu için, hem de kanal tedavisi nedeniyle yorgun olduğum için tribünlerde oturmayı tercih etmiştim çünkü. Yoksa kesin ben de sahne önündeydim.
– Madonna ve Michael Jackson da İnönü Stadyumu’nda konser verdikleri ve ben o konserlere gidemediğim için Tarkan konserinde Madonna ve Michael’ın konserlerinin atmosferinin nasıl bir şey olduğunu hayal ettim.
– Basının söyledikleri doğruysa konseri 30 bin kişi izlemiş. 25 bini AVEA’dan kontör karşılığında bilet alanlar, 5 bini ünlülerin yer aldığı VIP konuklarıymış.
– Tarkan’a şovunda, Fransız, Amerikalı ve Türklerden oluşan 12 kişilik bir dans ekibi eşlik etti. Ünlü sanatçının sahnede bir ara etrafını saran dansçı kızlarla sergilediği seksi figürler ise, izleyenleri daha da coşturdu. Bu arada dansçılara konuşma yasağı getirildiği öğrenilmiş. Bunun nedeni olarak ise daha önce Tarkan’ın klipinde oynayan Sinemis Candemir’in medyada fazla yer alması gösterilmiş.
– Konserden önce AVEA ekibi şarkı yarışması yapıp gönüllülere “Dudu”yu söyletmişlerdi. Bir kız Dudu’yu söyledikten sonra sunucu “Vay, çok güzel söyledin. Şebnem Ferah gibi adeta” dedi. Bu da Şebo’nun güzel vokal denilince akla gelen ilk isimlerden biri olduğunun kanıtı…
– Konserde her tipten insan vardı. Çocuklu ailelerden sevgililere, marjinal tiplerden türbanlılara kadar her türlü insanı orada görebilirdiniz. Türkiye’nin özeti gibiydi adeta…
– Konser için Almanya’dan 7 ton ses kayıt malzemesi gelmiş. Tarkan’a 27 kişilik orkestra eşlik etti ve 500 kişilik prodüksiyon ekibi çalışmış. Sahneyi daha önce Eminem ve Jon Bon Jovi gibi isimlerle de çalışan Justin Collie tasarlamış.
– Binlerce kişinin cep telefonlarıyla Tarkan’ı çekmesi teknolojinin ne boyutlara geldiğini gösteriyor. Önceden seyirciler çakmaklarla ışık ve romantik ortam yaratırlardı. Artık cep telefonlarının ışıklarıyla etrafı aydınlatıyorlar.
– Hareketli şarkılarında hep dans ettim. İhtiyacım varmış kalabalık ortamda dans etmeye… Malum, artık barlarda, diskolarda dans etmek eskisi kadar popüler değil Türkiye’de…
– Havai fişek gösterileriyle renklenen ve yaklaşık 2 saat süren konserde Tarkan, hayranlarının ‘Türkiye Seninle Gurur Duyuyor’ sözlerine diz çökerek teşekkür etti.
– Siren Ertan, Tayfun, Reyhan ve Revna Demirören, Sibel-Ferruh Karakaşlı, Gülay Kamaz, Özlem Yıldız ile sevgilisi Sinan Serter, Ozan Doğulu, Atilla Saral, Burcu Güneş, Melisa Tapan, Cengiz Abazoğlu, Merva Ulusoy gibi tanıdık simalar da bu muhteşem konseri kaçırmamış. Ama ben hiçbirini görmedim. Zaten bazılarını da tanımıyorum ya, neyse. Gazetelerde isimleri çıktığına göre ünlüler demek ki… Aralarında sadece Özlem Yıldız, Burcu Güneş, Atilla Saral ve Ozan Doğulu’yu tanıyorum. Cengiz Abazoğlu’nun ismi de yabancı gelmedi gerçi.
– Sırasıyla I Wanna Hear Love Speak (Shhh), Hüp (Ozinga Disco Mix), Ölürüm Sana, Ay, Gitti Gideli, Kır Zincirlerini, Kış Güneşi, Vazgeçemem, Yandım, Şıkıdım, Kuzu Kuzu, Şımarık, Aşk, Unutmamalı, Kıl Oldum Abi, İkimizin Yerine, Gül Döktüm Yollarına, Ayrılık Zor, Gülümse Kaderine, Dudu, Uzun İnce Bir Yoldayım adlı şarkılarını seslendirdi. Nasıl mı ezberledim? Cep telefonumla her şarkıdan en az 1 dakika kayıt yaptım da ondan…
– Fakat sonra çıktım. Çünkü çok kalabalık ile çıkmak istemedim. Uzun ince bir yolda yürüdüm. Uzaklaştıkça sesler de daha çok uzaklaşıyordu. Birkaç şarkı daha söyledi. Sanki bana İngilizce şarkı söyledi gibi geldi. Belki de I Wanna Hear Love Speak’i tekrar etmiştir. Belki de “Bounce”ı söylemiştir. Bilemem. Ama çok uzaklaşmadan konser bitti. Havai fişekler atıldı. Herkes durdu. Konserden çıkmayanlar bile durdu. Hepimiz seyrettik havai fişekleri. Sonra Taksim’e doğru çıktı herkes…
– Dolmuşa binip gece yarısı eve döndüm.
©2005-2010 TST Interactive Company
