Tüm müzikseverlere merhaba;
Bugünkü konumda Harun Kolçak’tan bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Harun Kolçak 25. yılını kutlamak amacıyla yaptığı “Çeyrek Asır” albümünün stüdyo kayıtları sırasında kanser rahatsızlığı nedeniyle fenalaşmış ve yoğun bakıma alınmıştı. Durumu ciddiyken çok şükür ki uyanabildi ve düet albümünü çıkardı. Hatta Gökhan Türkmen ile yaptığı “Yanımda Kal” düetine de klip bile çekti. İnşallah sonu Kayahan, Tarık Akan, Naşide Göktürk, vs. gibi olmaz da Nilüfer, Kylie Minogue, Arzu Ece, Anastacia, vs. gibi kurtulur tamamen bu hastalığından… Çünkü daha önceki yazılarımın birinde söylediğim gibi Harun Kolçak, Türkiye’de erkek sesler arasında en güçlülerinden birisi… Bir diğeri Fatih Erkoç da maalesef kanserle mücadele ediyor. İnşallah Allah onlara şifa verir de başımızın üzerinden eksik etmez…
Harun Kolçak’ın ilk çıktığı günleri hatırlayan biri olarak kendisinin kariyerinin 25. yılını kutlamasını kendim için bir yaşlılık belirtisi olarak gördüm valla. O zamanlar küçüktüm tabii ki ama düşünsenize, o yıl doğan birisi şu an 25 yaşında… Ben de 35 yaşındayım. Hiç unutmuyorum, bir düzine “Gir Kanıma” kliplerinden birisinde Harun Kolçak kısa taytıyla dans ediyordu. Biz bu imajı tuhaf bulmuyorduk, çünkü o zamanlar tayt o kadar modaydı ki erkeklerin bile giymesi normaldi. Hatta ben de tayt giyerdim. Annemle babam “Beni Affet” kasetini almışlardı. Arabada, evde falan açıp dinlerdik. Albüm o kadar iyiydi ki yıllar sonra CD’sini de almıştım. Ben sonra “En Büyük Aşk” ve “Yanımda Kal” kasetlerini de kendime almıştım. Ablam da Bendeniz’i takip ederdi. “Biz” adlı single’larını almıştı. Kısacası 90’lı yıllarda Harun Kolçak ailemizin sanatçısıydı. O yüzden yıllar sonra hastalığını öğrendiğimizde çok üzüldük. “Best Of” albümünü de iple çektik. Her ne kadar albüm kritiğimi yeni yapıyor olsam da aslında bu Harun Kolçak “Greatest Hits”ini çıktığı ilk günlerde almıştım.
Geçtiğimiz haftalarda Twitter’da trend topic’lerde 1 numarada Harun Kolçak ismini gördüğümde “Eyvah” dedim; galiba kötü bir şey olmuştu. Çünkü genellikle bir ünlüye kötü bir şey olduğunda ya da magazinsel bir skandal yarattığında Twitter’da trend topic oluyor o ünlü… Neyse ki bu kez iyi bir şey için Twitter’da en çok konuşulan isim olmuştu. Meğer herkes “Çeyrek Asır” isimli yeni albümünü övüyormuş. Bir sanatçının yaşarken bu muameleyi görmesi gerçekten sanatçısına öldükten sonra değer veren ülkemiz için sevindirici bir gelişme… D&R’da da albümü en çok satanlar rafında 1 numarada görünce çok mutlu oldum. Artık Türkiye sanatçısına yaşarken sahip çıkıyordu. Gerçekten de albüm Harun Kolçak’a yakışır şekilde iyi… Çünkü Harun Kolçak’ın kariyerindeki en önemli ve en iyi 14 şarkısını kapsıyor. 4 tanesi dışında hepsi Harun Kolçak’ın kendi bestesi… Bahsettiğim diğer şarkılara Leyla Tuna, Onno Tunç, Sezen Aksu, Adnan Ergil, İskender Paydaş gibi efsaneler imza atmış.
Bu albüm mutlaka arşivinizde bulunmalı demeliyim. Sadece “Keşke”ler olabilir dinlerken… Yani “Keşke şu şarkı da olsaydı, keşke bu sanatçı ile de düet yapsaydı” gibi… “Yıllar” şarkısını insan arıyor örneğin… Onun dışında tatmin edici, dinledikçe tekrar dinleme ihtiyacı duyacağınız bir albüm… Mesela Harun Kolçak, Sezen Aksu’nun vokalisti olarak ortaya çıkmıştı. Bu yüzden “Sezen Aksu ve onun okulunun diğer önemli üyeleri Sertab Erener ile Levent Yüksel’le de bir düet yapsaydı keşke” demeden duramadım. Şebnem Ferah fanatiği olduğum için onun da sesini duymak isterdim açıkçası… Zira o da Sezen Aksu ve İskender Paydaş gibi Harun Kolçak’la çalışan ortak bazı müzisyenlerle çalışmıştı. Liste uzayabilir. Ama en önemlisi keşke “Elimde Değil”i tekrar Bendeniz ile okusaymış. Nasıl Aşkın Nur Yengi ile yeniden “Bile Bile”yi seslendirdi, o düeti de tekrar orijinal sanatçısı ile yapabilirmiş. Fakat yine Sezen Aksu ekolünden gelen Işın Karaca da şarkıyı harika okumuş ama zaten Işın Karaca güçlü sesli bir divamız olduğu için bir başka şarkıyı da ustalıkla seslendirebilirdi. Türkücü Zara ile seslendirdiği “Korkuyorum”u da keşke Emel Müftüoğlu ile söyleseymiş diye düşünüyorum. Çünkü bu şarkıyı Emel de hem “Emel’ce”, hem de “Emel İle Yeniden” albümünde seslendirmişti. Zara’yı türkücü diye küçümsediğimi sanmayın. Her ne kadar Türk Halk Müziği bana çok ağır gelse de, müzik arşivimdeki tek türkü albümü sesine hayranlık duyduğum Selda Bağcan’a ait olsa da diğer türkücüler gibi gırtlak nağmelerini falan abartmadıkları için sesleriyle bana rahatsızlık vermeyen birkaç isimden birisidir Zara… Diğer isimler Şükriye Tutkun, Yavuz Bingöl, Şevval Sam Tekin ve bu albümde “Dualarım Yoluna”da Harun Kolçak’a eşlik eden Kubat…
Gerçekten de Harun Kolçak ile düet yapan tüm isimler bu işi layığıyla yapmışlar. Kolçak, iyi isimler seçmiş. Mesela Hepsi grubundan Gülçin Ergül’ün sesini çok beğenirim. Kolçak’a “Ağlat Beni”de ustalıkla eşlik etmiş. Zaten Hepsi grubunun asıl tadı Gülçin’di bence… Kendisinin güçlü bir sesi var. Yıllar önce Hepsi grubunun bir konserini izlemiştim. Slow şarkılarda bile playback yapmışlardı ama Gülçin’in aslında playback’e ihtiyacı yok. Diğer üyelerin vardı belki… Zaten Gülçin, Hepsi grubundan ayrıldıktan sonra grup bir daha toparlanamadı. Hızla düşüşe geçti. Gülçin ise solo şarkılarıyla kariyerine tam gaz devam ediyor. Albüme seslerini veren diğer isimler ise “O Ses Türkiye” yarışmacısıyken “Rising Star” jüri üyeliğine kadar yükselen İrem Derici, Serhat Bedük, Tuba Yurt, 90’lı yılların fenomenlerinden bir diğeri olan Yaşar Günaçgün, Alişan Göksu, Tan Taşçı, Hakan Kahraman ve Umut Kuzey… Hepsi de iyi vokaller…
Bu yazımda geçtiğimiz günlerde hayatını 24 yaşında kaybeden ünlü beyzbolcu José Fernández’i anarken dün Yenibosna’da yapılan terör saldırısını kınıyorum. Gerçekten de artık yeter. Boşu boşuna akıttığınız kanlar için hiç mi vicdanınız acımıyor? Hem de dün, yani 6 Ekim İstanbul’un Kurtuluşu’ydu. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şehrimizi kurtardığı için şükranlarımı sunarken teröristlere soruyorum: “Özellikle mi ulusumuz için önemli olan o tarihi seçtiniz?”… Gelecek yazıda kötü şeylerden bahsetmemek dileğiyle…