Tüm TST Interactive ziyaretçilerine selamlar;
Hatırlarsanız 2 hafta evvel 80’ler ve 90’lar partileriyle ilgili bir yazı yazmıştım. 90’lara daha çok eğilmiştim. Çünkü amacım 90’lı yıllar partilerinde çalınması gereken 40 hareketli şarkı listemi paylaşmaktı. Tabii ki o yazıyı yazdıktan sonra yakın gelecekteki amaçlarımdan birisi seksenler için de bir parti play-list’i hazırlamak olmuştu. Çünkü 80’li yılların müziğine de bayılıyorum.
Hatta dönem olarak da çok severim seksenleri… Evet, belki de çocuktum. En fazla 8 yaşındaydım. Ama sonuçta 1981-1989 yılları arasını gördüm. Ben de ucundan yaşadım ve hatırlıyorum da… “Perihan Abla”, “Uzaylı Zekiye” gibi dizileri; “Geleceğe Dönüş”, “Polis Akademisi”, “Hayalet Avcıları”, “Moonwalker” gibi filmleri izlediğimi; Sezen Cumhur Önal’ın sunduğu “Müzik Yelpazesi” programında Madonna ve Michael Jackson gibi yıldızların kliplerini iple çektiğimi; 1986 yılında Samantha Fox, Tina Turner gibi sanatçıların posterlerini benden büyük komşularımızın dergilerinden alıp duvarıma yapıştırdığımı falan hatırlıyorum. Benden yaşça büyükler, 80’ler nostaljisi muhabbeti yaparken ben de katılabiliyorum. 
Benden büyükler de, küçükler de seksenleri hatırlayamayacağımı düşünüyor. Mesela şu an Türk dizileri arasında bir tek “Seksenler” dizisini takip etmeye çalışırım. Çünkü o dönemin yaşantısı, teknolojisi “Seksenler” dizisinde çok güzel yansıtılmıştır. Günümüzde mafyalı, entrikalı, seks içerikli dizilerin aksine “Seksenler” dizisi “Perihan Abla”, “Bizimkiler”, “Uzaylı Zekiye”, “Kaynanalar”, “Kuruntu Ailesi” gibi 80’lerde; “Mahallenin Muhtarları”, “Süper Baba”, “Babaevi”, “Kaygısızlar” gibi 90’larda çıkan aile dizilerini hatırlatır bana… O günleri hatırladığımı söylediğimde bazen yaşıtlarım bile şaşırıyor. O periyotta sürekli bebek olarak kalmadım ya? Kültürel hafızamın güçlü olması şaşılacak bir şey değil… Tamam, belki 90’lar ve sonrası doğanlar bile 80’li yılların kliplerini görüyor, şarkılarını dinliyor, filmlerini izliyor ama ben yaşayarak gördüm. O bıcır boyumla bile çok ilgiliydim müziğe ve sinemaya… Kasetlerimi kasetçalar walkman’ime takıp dinlerdim. Radyodan kasete çekim yapardım. Televizyondan betamax kasete video kaydederdim.
Bugün “Seksenli Yılların En İyi Parti Şarkıları” listesini oluştururken #Doksanlar listemde olduğu gibi sadece elektronik veya techno tarzda olanları seçmedim. Çünkü 80’li yıllarda parti deyince akla new age gelirdi. Daha çok new age ağırlıklı oldu ama pop, rock’n roll, disco, latin, soul ve hatta R&B’ye kayan karma bir liste oldu. Tabii ki şarkıların bu listeye girebilmesi için epey hareketli olması gerekiyordu. Bu yüzden 90’lar listemde 40 şarkı yer almışken seksenler listemde ancak 60 şarkıya indirebildim eleye eleye…
Doksanlar listesinde sıralama yapmayıp rastgele koymuştum ama bu kez sıraladım. Tabii ki her sanatçıdan yine birer şarkı olması gerektiği kuralını koyarak daha çok sanatçı ve grup koyabildim listeye… Bazılarında biraz subjektif davranmış olabilirim. Örneğin objektif olsaydım Michael Jackson’dan “Billie Jean” koymam gerekiyordu ama ben “Leave Me Alone”u seçtim. Ya da Samantha Fox’tan “Touch Me” daha geniş kitlelere hitap etmişti aslında. Çok zorlandım megastar ve megagruplarda zaten… Örneğin “Duran Duran’dan “Wild Boys”u mu koysaydım, CC Catch’ten “Heartbreak Hotel”i mi koysaydım, Irene Cara’dan “Fame”i mi seçseydim, Roxette’den “Joyride” mı daha iyi olurdu?” diye hala beynimin içinde kendi kendime soruyorum. Blue Jean dergisi de tesadüfen bu ay “Seksenler” konusunu işledi, hatta kapak konusu yaptı. Bunu bilmeden plan yapmıştım web sitem için ve hatta esinlenme gibi olmasın diye sonraki aylara bırakayım diye düşünürken aldığım kara bir haber daha erken derlememe neden oldu. Nedenini listeden sonra açıklayacağım. Önce listeyi görelim:
80’Lİ YILLARIN EN İYİ YABANCI NEW AGE PARTİ ŞARKILARI:
1- MICHAEL JACKSON – Leave Me Alone
2- MADONNA – Express Yourself
3- JANET JACKSON – Rhythm Nation
4- GLORIA ESTEFAN – Conga
5- SAMANTHA FOX – I Wanna Have Some Fun
6- DEPECHE MODE – Personal Jesus
7- ALPHAVILLE – Big In Japan
8- QUEEN – Another One Bites The Dust
9- DURAN DURAN – The Reflex
10- LAURA BRANIGAN – Self Control
11- EURYTHMICS – Sweet Dreams (Are Made Of This)
12- CC CATCH – Strangers By Night
13- SANDRA – Maria Magdalena
14- WHITNEY HOUSTON – I Wanna Dance With Somebody
15- THE WEATHER GIRLS – It’s Raining Men
16- IRENE CARA – What a Feeling
17- MODERN TALKING – You Can Win If You Want
18- SOFT CELL – Tainted Love
19- BANANARAMA – Venus
20- OPUS – Live is Life
21- BONNIE TYLER – Holding Out For A Hero
22- JERMAINE JACKSON & PIA ZADORA – When The Rain Begins To Fall
23- KIM WILDE – You Keep Me Hangin’ On
24- ABBA – Lay All Your Love On Me
25- STEVIE WONDER – Part Time Lover
26- ROXETTE – She’s Got The Look
27- PET SHOP BOYS – West And Girls
28- A-HA – Take On Me
29- GEORGE MICHAEL – Faith
30- BOBBY BROWN – Don’t Be Cruel
31- DIANA ROSS – Upside Down
32- CYNDI LAUPER – Girls Just Want To Have Fun
33- RAY PARKER JR. – Ghostbusters
34- DAVID BOWIE – Let’s Dance
35- JOE COCKER – Unchain My Heart
36- PETER GABRIEL – Sledgehammer
37- VISAGE – Fade To Grey
38- PRINCE – Kiss
39- TAYLOR DAYNE – Tell It To My Heart
40- KENNY LOGGINS – Footloose
41- THE BANGLES – Walk Like An Egyptian
42- PAULA ABDUL – Opposites Attract
43- BILLY OCEAN – When the Going Gets Tough, the Tough Get Going
44- VAN HALEN – Jump
45- BELLE STARS – Iko Iko
46- THE POINTER SISTERS – I’m So Excited
47- DEAD OR ALIVE – You Spin Me Round (Like A Record)
48- FRANKIE GOES TO HOLLYWOOD – Relax
49- MARVIN GAYE – Sexual Healing
50- MILLI VANILLI – Girl You Know It’s True
51- BLONDIE – Rapture
52- SOUL II SOUL feat. CARON WHEELER – Back to Life (However Do You Want Me)
53- BOW WOW WOW – I Want Candy
54- THE BLUEBELLS – Young At Heart
55- UB40 – Red Red Wine
56- MEN AT WORK – Down Under
57- KYLIE MINOGUE – I Should Be So Lucky
58- FALCO – Rock Me Amadeus
59- NENA – 99 Red Balloons
60- PAUL SIMON – You Can Call Me Al
Eğer evinizde veya bir kulüpte 80’ler partisi vermek istiyorsanız önerilerimi dikkate alın ve yukarıdaki şarkıları mutlaka çalın. Pişman olmayacaksınız. Çok renkli geçecek partiniz… Ve işte neden bu projemi erkene aldığımı açıklama zamanı geldi. 90’ların parti şarkıları yazısını David Bowie’ye falan adamıştım ama bu kez maalesef çok değerli MJ Fan arkadaşım Fırat San’ın anısına adıyorum. Evet, bu tür konsept partilere çok gittim. Hepsinde DJ Fırat San değildi ama en çok onun partilerine gittiğimi söyleyebilirim. “I Love 80’s” ve “So 90’s” partileri yetmiyormuş gibi arkadaşlarıyla “80’s vs. 90’s” partileri yapmıştı. Onun DJ olduğu partilerde az eğlenmedik. O kadar çok müziği seviyordu ki aynı zamanda Julio Iglesias, Gloria Estefan, Michael Bolton gibi ünlü isimlerin Türkiye’ye gelmesinde emeği geçen bir organizatördü. Suitcase, Pijama gibi grupların bateristliğini yapıp sadece DJ değil, aynı zamanda müzisyen olduğunu cümle aleme kanıtlamıştı. Ama en önemlisi çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdı. 
Michael Jackson hayranlığımız vesilesiyle tanışmıştık. Hiç Ahmet San’ın yeğeni olduğunu söylemedi, biz öğrendik. Ünlü olmasına rağmen “Ben popülerim” havalarında değildi, çok mütevazı idi. Burnu havalarda gezmiyordu yani. Herkesin seviyesine inebiliyordu. Tüm arkadaşlarına eşit derecede yakınlık ve ilgi göstermeye çalışıyordu. Hiçbirimiz birbirimizden üstün değildik. O yoğunluğu ve koşuşturması arasında bize zaman ayırmaya çalışırdı ve mutlaka sohbet ederdi. Çok sıcaktı. “Hızlı yaşadı ama genç öldü” derler ya? İşte tam Fırat’ı tarif eden bir cümle diyebilirim.
Dün iş yerinde dinlenme ofisimizde Instagram’ı açmıştım öylesine. İlk çıkan fotoğraf Fırat’ın amcası Ahmet San’ın paylaştığı Fırat San fotoğrafıydı. Yeğeninin fotoğrafını öylesine paylaştı sandım önce… Altında amansız bir hastalık nedeniyle vefat ettiğini okuyunca inanamadım. Şaka falan diye düşündüm. “Herhalde Ahmet San’ın Instagram hesabı hacklendi” diye düşünüp farklı kaynaklardan kontrol ettim. 
Gerçekten de dün sabaha karşı hayatını gözlerini yummuş. Çok üzülüp beraber çektirdiğimiz bir fotoğrafımızı profil fotoğrafı yaptım sonra. Onun DJ olduğu partilerde beraber eğlendiğimiz ve bizim gibi Michael Jackson hayranı olan birçok ortak arkadaşımız da benim Facebook ve Instagram hesaplarımdan öğrendi. 10 küsur yıllık arkadaşım olmasına rağmen ben onu en son 3 yıl evvel falan Davut adında bir arkadaşımla gittiğim bir partide görmüştüm. Hemen hemen her partide Fırat’ın fotoğrafını çekmişimdir ve beraber de çekilmişimdir ama o gün nedense çekememişim. Nereden bilebilirdim ki onu son görüşüm olacağını? Yoğun olduğu için çok konuşamamıştık ama masama gelip bana teşekkür etmişti. Ayak üstü sohbet etmişti. Zaten partinin sonuna kadar duramamıştık. Halbuki eskiden öyle miydi? Sabaha kadar içip dans ederdik. Bir keresinde halisinasyon gördüğüm bile olmuştu çok içmekten… Son katıldığım partisi 80’s v.s. 90’s partisiydi. DJ Şener Çetin ile karşılıklı iki sahnede atışıyorlardı. Şener 80’lerden çalıyordu, sonra Fırat öbür sahneden ona 90’lı yıllardan karşılık veriyordu. Bir daha da onun partisine gidemedim zaten. Bir tek Davut’un çektiği kendi fotoğrafım var. 
Davut dışında başka tanıdık yoktu. Hayat koşuşturması içinde sosyal hayat pek kalmadığı için ne Fırat’la, ne de diğerleriyle görüşebildim sonra doğru dürüst… Yalan dünya işte… Fırat San aramızdan ayrıldı. Bir daha görüşemeyeceğiz. O yüzden uzun zamandır görüşemediğim tüm arkadaşlarıma “Arayı daha fazla soğutmayalım” diye buradan seslenmek istiyorum… Neyse, o yüzden 2 yıldır gizlediği bir hastalığı olduğunu bilmiyordum. Gerçi yakın dönemde görüştüğü diğer arkadaşlarımız bile bilmiyorlarmış. Zaten gizlenen bir şeyi nereden bilebilirdik ki? Hatta ben bu acı haberi dün sosyal medyadan paylaştığımda Hüseyin beni aradı ve “Daha yeni görüşmüştüm. Bir şeyi yoktu. Emin misin? Şaka olmasın?” demişti. O sırada oyuncu olan bir arkadaşım için internette hazırlanan fake ölüm şakası gibi bir şey olabileceğini düşünüp ümitlenmiştim ama maalesef değildi. Dün akşam eve gidince ilk bateristi olduğu Pijama grubunun CD’sini açtım. Fotoğraf DVD’lerimden eski fotoğraflarımıza bakıp hüzünlendim.
2007 yılında bir keresinde Michael Jackson’ın İstanbul konserinin görüntülerini tartışmıştık. O konserin görüntülerini arıyorduk MJ Fan’lar olarak… Ona görüntülerin amcasında olabileceğini söylemiştim. O da farklı bir kaset formatında olduğunu ama çalındığını anlatmıştı. O zamanlar televizyoncuydum. “Eğer aktarma yapmak gerekiyorsa o işi bana bırakın.
Ingest odasında hemen hemen her türlü kaseti aktarabiliyoruz” demiştim. Ama maalesef kayıptı kaset. O sırada ne Michael Jackson’ın, ne de Fırat San’ın genç yaşta vefat edeceğini tahmin etmiştim tabii ki… Evet, benim kadar Michael Jackson’ı çok severdi o… Rahmetli Fırat’ın en sevdiği t-shirt’ler Davut Baysal’ın yaptırdığı ve MJ Fan arkadaşlarım arasında oldukça popüler olan “Michael Jackson Türkiye” t-shirt’ü (ben o günlerde çok yoğun olduğum için o t-shirt’ten sipariş edememiştim) ve Fight Club baskılı olanlardı. Bunu fark edip kendisine açıkladığımda, bana artık bu t-shirt’leri giye giye ufak yırtıklar oluşturduğunu ama yine de giymekten vazgeçmeyeceğini söylemişti. Hatta Pijama’nın kliplerinde bile giydi. Hande Yener “Sana Kırmızı Çok Yakışıyor” şarkısını Fırat’a yazmış gibiydi, çünkü kırmızı t-shirt ve ceket giymeyi seviyordu ve yakışıyordu da… Rahmetli Fırat San 2008 yılında beni sahneye de çıkarmıştı. O “Black Or White”ı çalmıştı, ben dans etmiştim. Tabii ki yanımda Halil ve Ahmet adında iki arkadaşım da vardı.
Sadece Michael Jackson fanatiği değildi. Aynı zamanda Depeche Mode hastasıydı. Türkçe müzik pek dinlemezdi. Türk gruplardan sadece Mazhar Fuat Özkan (MFÖ) ve Athena’yı severdi. Ama partilerinde az da olsa Türkçe Pop Müziğe de yer vermeye başlamıştı, hatta yanılmıyorsam sadece 90’lar Türkçe Pop konseptli partiler de yapmıştı. Ben gidememiştim sırf Türkçe olanlara, o yüzden emin olamadım. Fakat dev ekranda klipler gösterirdi ya partilerinde? İşte onların arasında Türkçe olanların önemli bir bölümünü ben Doğan TV arşivinden bulup ona DVD olarak vermiştim. Tarkan’ın “Kıl Oldum Abi”sini ilk benim getirdiğim DVD’den açıp yayınladığında klibin başındaki köpek sesinden bazı müşterilerin irkildiğini hatırlıyorum. Sonra çok eğlenmişlerdi tabii ki… Bugün onun Instagram hesabına da baktım ve son paylaştığın fotoğrafın David Bowie’ye ait olduğunu gördüm. 😢 Nerden bilebilirdik ki bir sonraki ay Fırat’ın da onun yanına gideceğini? 🙁 Bugün Levent Camii’sinde gerçekleşen cenaze namazına çalıştığım için gidemedim ama Nisan’da İzmir’deki mezarını ziyaret edeceğim kısmetse… Yarın Fırat’ın yerleşmek istediği İzmir’deki Kokluca Mezarlığı’nda (Kemal Paşa Cad. Altındağ) defni yapılacakmış. Bu vesileyle annemin Recep dedesinin de orada gömülü olduğunu öğrendik. Onu da ziyaret edeceğiz.
Fırat San, şu kısacık yaşamında hayatımıza renk katmıştı. Ama merhume annesi, merhum babası ve çok sevdiği Michael Jackson’ın yanına gitti. Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağ olsun. Ama ölüm sana yakışmadı be dostum… Nur içinde yat canım arkadaşım…
